Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/696 E. 2021/841 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/696 Esas
KARAR NO : 2021/841
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 11/06/2018
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının—– başında ticaret yatırım yapmak amacıyla—- geldiğini, davacı ile kardeşi —- unvanlı şirketi —– yapmak amacıyla araştırmalara başladığını, bu süreçte —- tanıştıklarını,—- yaşadığını ve buraya gelen—- yatırım konusunda yardımcı olduklarını söylediğini, — aynı iş yerinde faaliyet yürüttüğü —–şirketinde mali müşavir ve muhasebeci olarak görevlendirdiğini, vekil olarak yetkilendirdiğini, kendisi ve şirketi adına idari ve mali işlemleri takip yetkisi verdiğini, davalı ——– isimli iş yerinin getirisinin yüksek olduğunun söylendiğini, davalı ———–hazırladığını ve —-olduğunu söyleyen — şahısla müvekkil arasında sözleşmenin hazırlandığını, taraflarca karşılıklı olarak sözleşmenin imzalandığını, sözleşmede —- karşılığı anlaşıldığını, devir işlemlerine ve—- kapora verildiğini, daha sonra—- hareket ettiğini bildiren — isimli şahsın kendilerine ulaştıklarını ve—– bulunmayan kişilerin ortağı bulunduğu müvekkiline ait —- unvanlı şirkete işletme devri yapılmasına onay vermediğini bildirdiğini, bu durum karşısında müvekkilinin sözleşme yapmaktan vazgeçtiğini ve yatırmış olduğu —-sorunun çözülmesi için davalı —- yeni bir şirket kuracaklarını, müvekkili ile kardeşini kurulan şirkete müdür olarak atayacaklarını, —- haklarını elinde bulunduran şirket ile sözleşme imzalandıktan sonra yeni kurulan şirketin müvekkile devredeceklerini, aksi takdirde müvekkilinin yatırdığı — kaporanın yanacağını bildirdiklerini, kaporasının yanacağına inanan müvekkil verdiği —kaporanın yanmaması için davalı kişilerin önerisini kabul etmek zorunda kaldığını, davalı —-kurduğunu, şirketin tek ortağının —- diğer davalı —- münferiden temsile yetkili müdür olarak atandığını, davalı şirketin kurulduğu tarih olan —- diğer tarafında devralan sıfatıyla yeni kurulan —– akdedildiğini, sözleşmede devralan sıfatıyla yer alan davalı şirket unvanın altında davalı — müvekkilinin imzasının bulunduğunu, ve bu sözleşmeyi müvekkilinin şirketin sahibi sıfatıyla imzaladığını, müvekkili — tarihli—- daha ödemek suretiyle —- miktarında parayı devreden şirkete naktan ödediğini, —– yevmiye—- tamamını müvekkiline devrettiğini, davalı şahıslar müvekkiline —— haklarını elinde bulunduran şirketin sözleşme yapmak için —- sözleşme bedeli istediğini bildirdiğini, bu paralarında müvekkili tarafından ödendiğini, davalı—– davalı şirketteki payını müvekkiline devretmesine rağmen yapılması gereken devrin şirket pay defterine işlenmesi işlemini gerçekleştirmemiş ve anılan devir işlemi —- bildirilmediğini ve devir işleminin tamamlanmadığını, müvekkilinin kendini ——- tarihinde davalı şahısların müvekkiline haber vermeden genel kurul gerçekleştirdiklerini ve ortaklar kurulu kararı ile müvekkili ile kardeşini müdürlükten azlettiklerini, müvekkilinin olanlardan haberi olmadan ticari işlerini halletmek üzere —– gittiğini, davalı şahısların bu süreçte iş yerinde ticari faaliyetin devam ettiğine ilişkin belgeler ve hesap ekstreleri gönderdiklerini, davalıların isteği üzerine işletme sermayesi için müvekkili —- parayı şirket hesabına fasılalarla gönderdiğini, müvekkili —–yevmiye sayılı onaylı yeni bir genel kurul yapıldığını, genel kurul kararı ile davalı şirketin —- tarihinde tescil ve ilan edildiğini, müvekkilinin tüm bu olanlardan —– haberi olduğunu ve müvekkilinin iyi niyetini kötüye kullanarak müvekkilini mağdur ettiklerini, davalıların davalı şirket ve ilgili —- devrini gerçekleştirmeye çalıştıklarını, tüm bu nedenlerle müvekkilinin uğradığı zararın artmasının ve telafisi imkansız zarara uğramasının engellenmesi için davalı şirket ile hala şirket tarafından işletilen ve müvekkili tarafından devralınan—– üçüncü kişilere devrini önleyecek şekilde tedbir kararı verilmesini, verilecek tedbir kararının —-bildirilmesini, davalılardan —- muvazaalı şirket hisse devrinin iptalini, davalı şirketin —– işletme hakını ve yetkisini müvekkiline aidiyetinin tespiti ile tescilini, yargılama ve vakalet giderlerinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili —– olan —- bulunduğunu ve ticaret ile uğraştığını,—– gelen bir yatırımcı olduğunu, —-işletmek istediğini ve beraber ortak olalım şeklinde teklifte bulunduğunu, bunun üzerine davacı taraf ile yapılan görüşmelerde müvekkili ——- devredilmek istenildiğini, gidip görülüp beğenilmesi halinde bu işletmeyi hep birlikte ortak olarak işletebileceklerini teklif ettiğini, bunun üzerine davacı taraf kardeş——-müvekkillerinin de ortaklığa koyacakları para üzerinden hisse verilerek bunun mümkün olacağı ifade edildiğini , işletmenin sahibi olan —- görüşmelerin başladığını ve tarafların anlaşarak yazılı bir sözleşme yapıldığınu ve bu sözleşme ile ; işletme —–bedelle satılmasına karar verildiğini, müvekkillerinin iyi niyetlerini göstermek adına istekli olan davacının da imzalamasına rıza gösterdiklerini, fakat davacının kapora ödemesi yapmadığını, —– devreden şirkete müvekkillerinin ödediğini, marka sahibi şirket———olan bir şirkete markaya bağlı ——– prensip gereği yapmadıklarını ve bu sebeple devre izin veremeyeceklerini ifade ettiklerini, ancak davacının bu işletmenin alınması ısrarı karşısında müvekkili—diğer davalı olan —- kurulduğunu, şirketin kurulması ile devrin bu şirket üzerine yapılacağı ifade edilerek tekrardan marka sahibi şirkete başvurulduğunu ve bunun üzerine marka sahibi şirket bu devre ve markanın kullanılması için — yapılmasına onay verdiğini, —- ile marka sahibi şirketin ilgili sözleşmeleri imzaladığını, müvekkili—– devredecek olan —– yapılan sözleşme gereği kapora dışında kalan bakiyenin ödenmesi zamanında davacı tarafın müvekkillerini oyalamaya başladığını, davacıya ulaşamadıklarını ve dolandırıldıklarını düşündüklerini, yapılan araştırmalar ile davacı tarafın —–gitttiğini öğrendiklerini, —-kurduğu davalı şirketin tescilini yaptırmadığı hisse devrinin geçersiz olması sebebi ile önce davacı ve kardeşini müdürlükten azlettirdiğini ve hissesini diğer fiili ortağı —- devredip tescil ettirdiğini, devir sözleşmesi gereğince kalan bakiyeyi müvekkilleri birlikte devreden şirkete ödediklerini, davacının ifade ettiği gibi —– ödemenin davacı tarafından yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, davacının —— aranan bir şahıs olduğunu ve mali suçlar v.s. gibi konular sebebi ile ——giremediğini aleyhine mahkeme kararı olduğunu bu sebeple —— gittiğini tespit ettiklerini ve tüm bu nedenlerle davanın reddini ,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
Dava; pay devrinin iptali davası olup, Uyuşmazlık; davacının davalı şirkette hissesi olup olmadığı, kendisine devri yapılıp yapılmadığı, kendisine yapılmış usulüne uygun bir devir varsa hissesinin yetkisiz şekilde başkasına devredilip devredilmediği, bedelinin ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.
Şirketin ———- Şirket pay devir sözleşmesinin örneği, davalı şirketin vergi kayıtları celp ve ibraz edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davalı tarafça bilirkişiye sadece—— yılına ilişkin yevmiye defterlerinin sunulduğu, ——- göre mükellef hakkında resen terk işleminin yapıldığı, davacı tarafça sunulan banka ekstrelerinde iddialarını destekler bilgilerin bulunmadığı, banka dekontlarının dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin —— incelenmesinde; şirketin tek ortağının ve yetkilisinin hali hazırda davalı —- olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu işlemlerin yapıldığı dönemde davacı —–olarak atandığı anlaşılmaktadır. Şirket ortağı——– devrettiği ve parayı nakden ve tamamen tahsil ettiğini belirtmesine rağmen pay devrinin pay defterine işlendiğine dair bir delil sunulmadığı, bu pay devrinin ——– de yayınlanmadığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan tarihsiz —— başlıklı belgenin incelenmesinde; devreden sıfatıyla —– diğer tarafında ise devralan sıfatıyla yeni kurulan—– bulunduğu —- akdedildiği, devralan sıfatıyla yer alan davalı —– imzasının bulunduğu, bu sözleşmede devir karşılığında —–sözleşme adı altında ——– yetkilisi olup olmadığının dosya kapsamında tespitinin mümkün bulunmadığı, devir bedelinin kalan kısmı olan —- ödendiğine ve kimin tarafından ödendiğine dair bir kanıta rastlarılmadığı saptanmıştır.
Dosya kapsamına göre; davalılardan —- yapılan şirket hisse devrinin muvazaalı olduğuna dair bir delil sunulmadığı, davalı —– tamamının davacıya devrine ilişkin pay devri sözleşmesi bulunduğu ancak bunun diğer delillerle desteklenmediği, davacının adi yazılı şekilde düzenlenmiş işletme devir sözleşmesine göre ödendiği ifade edilen tutarın ödendiğine ilişkin herhangi bir dekont, makbuz yada başka bir belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Toplanan delillere göre, davacının, davalılardan —- hisse devrinin muvazaalı olduğu iddialarının ispatlanamadığı, davalı — şirketinin tamamının davacıya ait olduğu iddialarının ispatlanamadığı,—— yerinin işletme hak ve yetkisinin davacıda olduğu iddialarının ispatlanamadığı anlaşılmakla, şirketin aidiyetinin tespiti ve ——- işletme yetkisinin davacıda olduğunun tespiti taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL. harcın peşin alınan 170,78 TL.harçtan mahsubu ile bakiye 111,48 TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 70,20 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine, geri kalanının davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalılar vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2021