Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/684 E. 2022/34 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/684 Esas
KARAR NO : 2022/34

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dileçesinde özetle, dava ——- davalı arasında ——— kaynaklanan borç alacak ilişkisinin olduğunu, ancak davalının alacak ilişkisini kabul etmediğini, borçların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine—.sayılı dosyası ile takip başlattıklarını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin;—– alacağın temliki suretiyle icra takip dosyalarını temlik aldığını,—- sözleşmesinden kaynaklı alacaklar da temlik sözleşmesi ile ayrıca devir temlik edildiğini, davalı ….— takiplerine konu çekler yönünden—– dosyası ile müvekkili aleyhine Menfi Tespit davası açtığını, faktoring sözleşmesinden ve kefaletten kaynaklı olarak başlatılan huzurdaki davaya konu —— —- ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açıldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep, dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla davalının —yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle, yetki itirazında bulunduğunu, davanın —–dosyasının davacıya devir edilen dosyalar arasında sayılmadığını, dolayısıyla davacının dava konusu icra takibini açmaya yetkisi olmadığını, gerek icra dosyasında gerekse dava dosyasında asıl borcun varlığını kanıtlayacak hiçbir belge ve bilgi sunulmadığını, icra takibinin zamanaşımı süresinden sonra yapıldığını, kefaletin geçerli olması için gerekli hiçbir yasal şartın mevcut olmadığını belirterek, davanın reddine, icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı dava dilekçesinde——- defterleri, — bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde deliller bölümüne—– suretini ibraz etmiştir.
—–.sayılı dosyalarının fotokopileri—–sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı —–çeke istinaden kambiyo takibi yapıldığı, takip dayanağı—— ciro edilerek hamil ——-sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı—– tutarlı çeke istinaden kambiyo takibi yapıldığı, takip dayanağı çeki lehdardan sonra ——– görülmüştür.
—–. sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı —- ödeme tarihli —- çeke istinaden kambiyo takibi yapıldığı, takip dayanağı çeki lehdardan sonra —- ciro edilerek —– görülmüştür.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde—- imzalandığı, davacı … ——- müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı görülmüştür.
—–ile davaya konu —— temlik edildiği görülmüştür.
İki ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72.maddesi uyarınca takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
İİK.nın 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Davacı dava dilekçesinde, çeklerin —– kendisine muvazalı olarak imzalatıldığını, kendisine ödeme yapılmadığını,— şirketi ile aralarında sözleşme olmadığını, adına düzenlenmiş fatura olmadığını ileri sürerek işbu davayı açmıştır.
Dava dışı temlik eden temlik eden tarafından davacı——– dayanarak başlatılmış kambiyo takipleridir. Dolayısıyla —- dolayı davacıdan alacaklı olabilmesi için, takip dayanağı çeklerin meşru hamili olması gerekir. Çeklerin keşide tarihinde yürürlükte bulunan —- Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2 maddesi uyarınca, ——, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacaklar— belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler.” Bu hüküm gereğince davalı, ciro edenin çeki bir ticari ilişkiye dayalı olarak aldığını tevşik eden belgelere dayalı olarak çeki devralmalıdır.—- Davaya konu çeklere ilişkin —- yoluyla devreden davacı — şirketi arasında doğrudan — sözleşmesi olmadığı,—- davacının kendinden önceki— düzenlemediği, faktoring ödemesinin de davacıya yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda temlik eden faktoring şirketine verilen davaya konu çeklerde, faktoring sözleşmesini imzalayan dava dışı — hamil olmadığından, temlik eden faktoring şirketi — değildir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının ——olduğunu ve yine davacının, temlik eden —– sözleşmesinin kefili olduğunu ileri sürmüştür. —- sözleşmesinin—– davacının sözleşmeyi imzalayan—– yetkilisi olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur.
Davaya konu takip dayanağı çeklerde, temlik eden — teslim davacı tarafından yapılmıştır. Davacı ile temlik eden——arasında — kurulmadığından, davacının — sözleşmesi yapan şirketin temsilcisi olmasının sonuca bir etkisi yoktur. Zira — kendisiyle — şirketin son hamili olmadığı bir çeki iktisap etmiştir. (—- nedenlerle davacının temlik eden ile —- sözleşmesindeki kefaletinin de sonuca bir etkisi olmayacaktır. Bu nedenlerle alınan bilirkişi raporlarına itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu takip dayanağı çeklerin, temlik — sözleşmesi uyarında temlik eden şirkete verildiği, çeklerde——- davacının ciro ve imzasının bulunduğu, son ciranta olan davacı —- sözleşmesi bulunmadığı, sahih ve belge ile tevsik olunan nitelikte bir alacağın varlığı söz konusu olmadıkça bu alacağın —-temlik alınmasının mümkün olmadığı gibi, bu nitelikteki bir alacağın ayrıca kambiyo senedine bağlanmış olmasının —–sözleşmesini imzalayan şirketin yetkilisi olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, temlik eden —- şirketi takip dayanağı çeklerde meşru hamil konumunda olmadığından, davacıdan alacaklı olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1—–.sayılı dosyalarında, takip dayanağı çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 2.585,53 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 646,39 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 1.939,14 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi, tebligat ücreti ve yazışma gideri olarak yapılan 6.884,00-TL yargılama gideri ile 646,39 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı toplamı 7.566,29 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.