Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/682 E. 2023/383 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2018/682 Esas
KARAR NO:2023/383
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/06/2018
KARAR TARİHİ: 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —- rekabet yasağı ihlalleri ile diğer davalılar ——–ile birlikte gerçekleştirdiği haksız rekabetin tespiti ile HMK’nın 403. maddesi uyarınca müvekkilinin haklarının korunması bakımından geriye dönük işlem yapılmasına veya müvekkilinin marka tescilli ——– projesinin kullanımının durdurulmasının ve ilgili delillerinin ortadan kaldırılmasının önlenmesi için zorunluluk bulunduğu nazara alınarak delil tespiti yapılmasını, fazlaya dair her türlü talep, dava ve şikâyet hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ancak belirlenebilen ve aynı sebeplerle hâlihazırda belirsiz alacak niteliğinde olan 125.068,00-TL tutarındaki maddi tazminatın ve müvekkilinin ticari itibar kaybı nedeniyle oluşan 50.000-TL tutarındaki manevi tazminatın haksız rekabetin resmi olarak başladığı 27 Ocak 2017 tarihinden itibaren işleyen ve işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, haksız rekabet teşkil eden fiillerin men’ine, davalıların haksız rekabeti sonucu ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılması bakımından, müvekkilinin aleyhine yapılan yanlış veya yanıltıcı beyanların davalılar tarafından düzeltilmesine, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan ve davalıların işyerinde yapılacak keşif ile tespit edilecek, müvekkilinin markası birebir veya taklit edilmek suretiyle kullanılan eğitim araç – gereç ve materyali ile her türlü ——- içerikli belge ve programın imhasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili —— arasındaki ——– sözleşmesinin haksız ve keyfi bir şekilde tek taraflı feshedilmesinin akabinde taraflarınca —– derdest olan dava ikame edildiğini, davalı—- davalı şirket——— müdürlük gibi bir yönetim görevi bulunmayan bir sermaye ortağı olduğunu, Salt bir pay sahipliğinin haksız rekabet fiilini gerçekleştirdiğini iddia etmek, hukuki olmadığını, davalı şirketin kuruluşundan bu yana, ne şirketin sosyal medya hesaplarında ne internet sitesinde ne de başkaca herhangi bir reklam amacı güden iletişim aracında davalı — ismi geçmediğini, davacının ——-sayılı dosyasının dava sonucunu beklemeden franchıse sözleşmesi “haklı” olarak feshedilmiş gibi taleplerde bulunduğunu, davacının öne sürdüğü —- taraflarınca haksız olarak kullanıldığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, haksız açılan davanın tüm davalılar yönünden reddine, davanın ———derdest olan dosya ile birleştirilmesine veya bahsi geçen davanın bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; Tarafların ticari kayıtları, taraflarca imzalı ——- Sözleşmesi, Taraflar arasında gerçekleşen ve konuya dair anlık mesajlaşma uygulamalarındaki her türlü sohbet kayıtları ve e-mailler, Taraflar ve işletmelerin hizmet verdiği kişiler arasındaki her türlü e-posta yazışmaları,—–yevmiye numaralı ihtarnamesi, —– yevmiye numaralı ihtarnamesi, teslim tesellüm tutanağı,——- e- tespit tutanakları, ——– ekran görüntüleri,——— hakkında—– ekran görüntüleri, ——- şikâyet mesajları, tanık, isticvap, yemin ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde delil olarak; tanık, bilirkişi incelemesi, yemin ve isticvaba dayanmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebine talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan—– müvekkili ile olan —-sözleşmesini feshederek, diğer davalılar —–kurarak, müvekkilinin markalarını, uygulama ve eserlerinin haksız olarak kullanıldığı, müvekkilinin müşterilerini, çalışanlarını ve iş ortaklarını ayartmak için çalışmalar yaptığını ileri, rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davrandığını sürerek, haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, 125.068-TL tutarındaki maddi, 50.000-TL tutarındaki manevi tazminatın 27/01/2017 tarihinden itibaren işleyen ve işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 54. maddesinde belirtildiği üzere, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Kanunun “dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar” başlığı altında haksız rekabet hallerinin örnek mahiyetinde sayıldığı bu bağlamda, TTK ve 55-1-a’da “Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar”; aynı madde ve fıkranın b bendinde ise “Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek” hali haksız rekabet teşkil eden eylemlerden sayılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde delil tespiti talep ettiğinden, tensip zaptı ile mahallinde keşif yapılarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, yapılan keşif sonrası ——– tarihli raporda, eksik hususların tamamlanması halinde ayrıntılı rapor düzenleneceği belirtilmiştir.
Tanıklar dinlenip, eksik belgeler celbedildikten sonra mali müşavir — adli bilişim uzmanı — nitelikli hesaplama uzmanı —— oluşan bilirkişi heyetinden alınan 18/08/2021 tarihli raporda;
-Davalı — diğer davalı————-olarak göreve başladığı, diğer davalı —–, davalı ——-bulunan 4 öğrenciyi kendi bünyesine kattığı ve toplamda—– tutarında gelir elde etliği,
-Davacının, davalı —- kurucusu olduğu iddiasının soyut kaldığı, davalı — eylemlerinin TTK m. 54 vd. kapsamında haksız rekabet teşkil etmediği,
-Davalı —–, davalı ———– eylemlerine bir dahlinin veya bu eylemlere ilişkin bir talimatının bulunduğu ispatlanamadığmdan davalı ——— TTK m. 54 vd uyarınca bir sorumluluğunun bulunmadığı,
-Davalı ——— firmasının websitesi içeriklerinde herhangi bir dil veya eğitim kurslarında bulunabilecek gencl açıklamaların bulunduğu ve bunların haksız rekabet oluşturacak düzeyde olmadığı,
-Davacının sunduğu davalı şirketin ——— ekran görüntüsünde yer açıklamalarda da davacının markasının kullanılmadığı, bir kıyaslamanın yer almadığı ve ayrıca bu açıklamalar genel nitelikteki açıklamalar olduğundan davalı——– şirketinin açıklamalarının haksız rekabet teşkil etmediği,
-Davacının EK-8’de davalı ———-firmasının gönderdiği mail yazışmasının içeriğinde, yaz tatilindeki öğrenme kayıplarına ilişkin bilgilerin, ————ilişkin bilgilerin bulunduğu ve davacıyla – ilgili bir kıyaslamanın veya kötülemenin bulunmadığı,
-Davalının üçüncü kişilere gönderdiği e-mail’de haksız rekabet teşkil edebilecek bir açıklama bulunmadığı ve davalının – potansiyel müşterilerine tanıtıcı mail göndermesînin tek başına haksız rekabet teşkil etmeyeceği, -Davacı, kendi çalışanlarının iş akitlerini haksız feshettiğini ispatlamadığından ve ayrıca davalının dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde söz konusu çalışanları iş akitlerini feshetmeye yönelttiği dosya kapsamından anlaşılamadığından davalının eylemlerinin TTK m. 54 vd hükümleri uyarınca haksız rekabet teşkil etmediği,
-Davalı —– eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmediği sonucuna vardığımızdan ve davacının, ———-haksız rekabet teşkil eden eylemlerini somut bir şekilde ortaya koyamadığından davacının iddiasının soyut kaldığı, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 12/01/2023 tarihli celsede davalılara yemin teklif edeceklerini beyan etmiş, bunun üzerine davacı vekiline hangi konularda yemin teklif edeceği hususu açıklattırılmıştır. Davacı vekilinin 26/01/2023 tarihli dilekçesi ekindeki davalılara yöneltilen yemine ilişkin vakıalar incelendiğinde;
-Davalı ——- davalılardan —— yakın ve özel bir ilişkisi olup olmadığına ilişkin yemin teklifi HMK’nın 226/1-c maddesindeki kişinin namus ve onurunu etkileyecek vakıa niteliğinde olup yemin teklif edilemez.
-İleri sürülen diğer vakıalar TTK 55.maddesine giren eylemler olup, haksız rekabetin haksız fiilin bir türü olması, TTK’nın 62.maddesinde TTK’nın 55.maddesinde yazılı haksız rekabet fiillerini kasten işleyenlerin 2 yıl hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacaklarına dair düzenleme bulunması, HMK’nın 226/1-c maddesi uyarınca yemin edecek kişiyi ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakaların yemin konusu olmayacak vakıalar arasındadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davalılara yemin teklif etme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı —- Yönünden Yapılan Değerlendirme;
Davacı ile davalı —— tarihinde imzalanan sözleşme davacı tarafından feshedilmiştir. davalı — tarafından davacı aleyhine ———– sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiası ile——— doyası ile açtığı davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Davalı —- diğer davalı———- kurduğu iddiası ispatlanamamış olup, ticaret sicil kayıtlarına göre söz konusu şirketin diğer davalılar —— tarafından kurulmuştur.
Davalı—- diğer davalı ———– çalıştığı cevap dilekçesinde kabul edildiği gibi, ——– kayıtları ile de sabittir. arasındaki ————- sözleşmesinde rekabet etmeme yükümlülüğü düzenlenmiş olup, sözleşmesinin 5. maddesi; “Sözleşme tek veya çift taraflı sona erdiğinde ——— alan bünyesinde çalışan veya hak sahibi olan kimse okul takviye, ——— danışmanlık sektörlerinde yeni bir isim adı altında iş kurmamayı kabul eder. Ek olarak; sözleşme feshinden sonra 3 yaşının altındaki eğitim sektörü alanında faaliyet gösteren firmalarda çalışamaz.” şeklindedir. Söz konusu madde davacının aynı sektörde süresiz olarak iş kurmasını ve çalışmasını engeller mahiyette olduğundan, bir rekabet etmeme koşulu değil, kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olup, davalının ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan bir hüküm olduğundan TBK’nın genel işlem koşullarına ilişkin 20. ve sözleşme özgürlüğü ile kesin hükümsüzlük hallerine ilişkin 26 ve 27. maddeleri uyarınca geçersizdir.
Davacının ——— tarafından diğer davalı ———- şirketinde kullanıldığı iddiası ispatlanamamıştır.
Davalı———–yazışmalarında kullanılan ifadeler, bilirkişi heyeti tarafından, —— sözleşmesinin sona ermesine bağlı ortaya çıkan sorunlara ilişkin olduğu, esas itibariyle ani gelişen durumu velilere izah etmeye çalışlığı, velilerden özür dileme kastı olduğu ve TTK m. 55/1 kapsamında kötüleyici, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici olarak değerlendirilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağının kabul edilebileceği sonucuna varılmış, bu nedenle Mahkememizce söz konusu yazışmalar haksız rekabet olarak kabul edilmemiştir.
Davacının öğrencilerinin davalı tarafından ayartıldığı iddiası incelendiğinde, bilirkişi heyeti tarafından, ———- ile çalışmaya devam etmesinin dürüstlük kuralına aykırı şekilde müşteri ayartması olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla haksız rekabet teşkil etmeyeceği belirtilmiştir. Öğrenci öğretmen arasında gelişen güven nedeniyle bazı öğrencilerin aynı öğretmen ile çalışmak istemesinin hayatın olağan akışına uygun olması ve durumda sadece 4 öğrencinin bulunması nedeniyle, söz konusu husus da Mahkememizce haksız rekabet olarak kabul edilmemiştir.
Davalılar ——- Yönünden Yapılan Değerlendirme;
Davalı şirket tarafından, davacıya ait —– kullanıldığı, tescilli markaları ile uygulama ve eserlerinin aynılarının veya benzerlerinin haksız bir şekilde kullanıldığı, kendi müşterilerini, çalışanlarını ve iş ortaklarını ayartmaya çalıştığı yönündeki davacı tarafın iddiaları, sunulan websitesi kayıtları, davalı şirketin kendi müşterilerine gönderdiği mail bilirkişi heyeti tarafından incelenmiş; davalının websitesinde ve 3.kişilere gönderilen yazışmada, davacıyla ilgili bir kıyaslamanın ve kötülemenin yapılmadığı, davacı çalışanlarının iş akitlerini haksız şekilde feshettiklerinin ispatlanamadığı, davalı şirketin eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmediği belirtilmiştir. Bu nedenlerle davalı şirket kayıtlarında davacıyla ilgili kötülemeye rastlanmaması, davacı şirket çalışan bir kişinin işten ayrıldıktan sonra davalı şirkete çalışmaya başlamasının tek başına başına haksız rekabet teşkil etmeyecek olması nedeniyle, davalı şirket ve şirket yetkilisi —— ilişkin ileri sürülen iddialar Mahkememizce haksız rekabet olarak görülmemiştir.
Davalı — Yönünden Yapılan Değerlendirme;
Davacı —davalılardan——-ortağıdır. Dava dilekçesinde davalı —– kurucu ortak olması nedeniyle ———- eylemlerinden sorumlu olduğu ileri sürülmüşse de, TTK hükümlerine göre limited şirkette ortaklar koydukları sermaye ile sınırlı sorumlu olduklarından, ortağı oldukları şirketin eylem ve borçlarından dolayı doğrudan sorumlu değildir. Kaldı ki, yukarıda açıklandığı üzere, davalının ortağı olduğu ——— davacı şirkete karşı haksız rekabet eyleminde bulunduğu ispat edilememiştir.
Açıklanan nedenlerle tüm davalılar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı, aynı davalılara karşı, birbirinden bağımsız haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerini, tek bir dava içinde talep etmiş olup, HMK’nın 110. maddesi gereğince dava yığılması niteliğindedir. Açıklanan nedenlerle tüm taleplerinin reddine karar verildiğinden, reddine karar verilen taleplerin her biri için davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Reddi Hakim Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirme;
Davacı vekili son duruşma günü olan 27/04/2023 tarihinde reddi hakim talebinde bulunmuştur. Davacı vekilinin reddi hakim talepli dilekçesinde ileri sürdüğü yemin dışındaki reddi hakim sebepleri, yargılamanın önceki aşamalarında yapılan usuli işlemlere ilişkin olup, bu sebepler yönünden reddi hakim talebi süresinde değildir. Yemine ilişkin ileri sürülen reddi hakim sebebi ile ilgili inandırıcı delil ve emare gösterilmediği gibi, davayı uzatmaya yönelik olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle HMK’nın 41/1 a-b-c maddeleri uyarınca davacı vekilinin reddi hakim talebinin geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 2.989,73 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.809,83 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Haksız rekabetin tespitine ilişkin davanın reddi yönünden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin davanın reddi yönünden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Maddi tazminat davasının reddi yönünden, davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 27.260,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat davasının reddi yönünden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davalılar vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde —— Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/04/2023