Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/674 E. 2023/78 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/674 Esas
KARAR NO : 2023/78

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ———- gösteren ———– kanunlarına göre kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkili firma ——satın alımı ve tedariği konusunda sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkili——-yaparak ———–üzerinden satışını yapacağını, bu kapsamda müvekkili firmanın davalı ——— şirketinin satış temsilcileri ve yöneticileri ile irtibata geçerek —— edeceğini ——– doğrultusunda ———-satışının yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, bu kapsamda ——— mühendislerinin üretimi ————belirttiklerini, tarafların mutabakat sağladıktan sonra müvekkili—– —- satın aldığını, ——– tarafından yaklaşık 6 ay gecikmeli de olsa —- gönderildiğini,——— teslim alınan —- kurulumu sırasında — şirketinin mühendisleri tarafından en önemli sorunun —– aşırı ısınması olduğu ifade edilerek bu ayıbın yanında—-özellik eksiklikleri, kötü malzeme kullanımı, hatalı üretime sahip olduğu ifade edilerek —– eksikliklerin giderilmesinin talep edildiğini, —-mühendislerinin talepleri doğrultusunda sorunların çözümü için davalı —– yetkilileri ile yapılan görüşmelerde —-arızalı olduğunun tespitinin yapıldığı ve bunların bir an önce giderilmesi gerektiği ve mühendislerin ve teknik ekibin — gönderilerek makinelerde düzeltme yapmalarının talep edildiğini, bu çağrılara ve taleplere —– süre sessiz kaldığını, en sonunda davalı şirketin tek yetkili ve anlaşmalı —– şirketi ——- —— gönderildiğini, bu —– yetkilisinin ekspertiz raporunda; ” Makinelerde ——— vardı. Yapılan kontrollerde yetersiz—- dolayı makinelerin hararet yükselttiği görüldü. Ön ve——— kabinden sökülerek kabin kapakları açık vaziyette maksimum —- dereceye kadar yükseldiği görüldü. Makinelerin ayrıntılı fotoğrafları çekildi ve şirkete gönderildi. Arıza ile ilgili çalışma yapılarak müşteriye bilgi——- şikayetleri —– olduğundan dolayı —– müdahale zor oluyor,———-şeklinde —————— kabul edildiğini ve rapor tanzim edildiğini, ancak bu rapordaki arıza ve hatalı üretim tespitlerinin dahi düzeltilmediğini ve müvekkili firma desteklenmediğini, bu arıza ve hatalar sonucunda ——–akdedilen sözleşmeye uygun davranılmadığı ifade edilerek ihale ve sözleşme feshedilerek müvekkili firmanın sözleşme başında verdiği ——-banka teminat mektubu, ———— çevrildiğini, aynı zamanda müvekkili firma —— satacağı —–satamadığını ve halen kendisine ait bir depoda muhafaza ettiği ——– satışından elde edeceği kardan da mahrum olduğunu, —– hem kusurlu mal üretmesi hem de satış sonrası——- vermemesi nedeniyle müvekkili şirket aleyhine zararlar meydana geldiğini, TBK 112 maddesinde “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” yer alan hüküm gereğince davalı şirketin zarar meydana gelmesinde borçlarını gereği ifa etmemesi sebebiyle sorumlu olacağının yasada açıklandığını, ——-bulunan——– nedeniyle müvekkilinin kendileriyle güçlükle irtibat kurduğunu ve vekaletname çıkarabildiğini, —— —–nedeniyle halen kapalı olduğunu, ——- devam ettiğini, ——- müvekkili şirketin haklarını daha önce kullanmasının mümkün olmadığını, davalılardan ——– şirketinin —- olduğunu, satışınında—– gösteren —–. üzerinden yapıldığını, ——davalılardan … tarafından birleşme-devralma işlemiyle bünyesine katıldığının öğrenildiğini, yine —- şirketinin de %99 hissedarı yine diğer davalı … olduğunu, dolayısıyla tüm bu şirketlerin sahiplerinin aslında …olduğunu, riski azaltıp ticari ilişkilerdeki muvazaayı artırmak için iki üç tane şirket kurulumu yapıldığını,——– —- ——– taraflar arasında ilişkinin de görüldüğünü, davalılardan —– yana da herhangi bir —– yapmadığını, şirketin içinin boşaltıldığını, gerçek muhatabın aslında … olması sebebiyle bu şirkette de husumet yöneltildiğini beyan ederek —- kusurlu ve/veya hatalı ve ayıplı olması sebebiyle, davalıların kusurlu davranış ve üretimi nedeniyle———- sözleşmenin feshi sonucu banka teminat mektubunun —— şirketi tarafından nakde çevrilmesi ile oluşan zararın şimdilik ——- alacağının dava tarihinden itibaren ———— uygulanan yasal faizi ile birlikte aynen veya fiilî ödeme günündeki —————– davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların kusurlu davranış ve üretimi nedeniyle——ihalesinin ve sözleşmenin feshi sonucu oluşan kar kaybı zararının şimdilik —— alacağına dava tarihinden —– paraya uygulanan yasal faizi ile birlikte aynen veya fiilî ödeme günündeki —— ——- kuru üzerinden ——–karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili———- faturaya istinaden——- satışının yapılması kararlaştırıldığını, davalıya —– satışı yapan ve sözleşmenin tarafının müvekkili—- olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmede görüleceği——- bulunduğunu, davalının merkezi —- olduğundan davada yetkili ve görevli —– Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple davanın esasına girilmeden davada yetki ilk itirazlarının kabulünü ve davanın esasına girilmeden karara bağlanmasını, davacının davada taraf gösterdiği müvekkili …—– sözleşmenin ve işlemin tarafı olmadığını, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip müvekkili ….—– davada taraf ve husumet ehliyeti olmadığından müvekkili şirket bakımından husumet itirazlarının karara bağlanmasını, — ticari satışlarda ayıp iddiası dolayısıyla mevcut olan 6 aylık zamanaşımı süresine —- verilmediğini, bu nedenle zamanaşımı süresi konusunda Türk Borçlar kanunda kararlaştırılan sürenin geçerli olduğunu, Türk Borçlar Kanunu md.231/1 uyarınca satılanın alıcıya devrinden itibaren zaman aşımı sürsi olan 2 yılın doluğunu, bu sebeple davacı tarafından davanın süresinde açılmadığını, taraflar arasındaki satış işleminin — ayrıca malın tesliminin 2013 yılında yapıldığını, müvekkilinin davacıya karşı teslim edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, Borçlar Kanununun 223/2. maddesinde ise “alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır.” hükmü kapsamında alıcının kabul ettiği mal için 5 yıl sonra hak düşürücü süre ve zaman aşımı süresi geçtikten sonra açtığı davanın esasa girmeden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu—– eksiksiz olarak davacı firmaya teslim etmek olduğunu, makinenin montaj şartları ve çalışma koşullarının tamamen davacı sorumluluğunda olduğunu, davacının servis tutanağında bahsettiği eksikliklerin müvekkili şirketle hiçbir ilgisi olmadığını, servis formunun müvekkilinin kabul ve imzasını içermediğini, müvekkili şirketin sözleşmeye göre edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini,—- sözleşmeye göre, davacıya teslim ettiğini beyan ederek davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Davacının—- firmasıyla anlaştığı, ——–kullanılmak üzere satın aldığı, ancak geç teslim edildiği ve ayıplı teslim edildiği iddialarıyla, —– sözleşmeyi feshederek teminat mektubunu paraya çevirdiği iddiasıyla bu nedenle uğradığı zarar için kısmi dava ve kar kaybı için kısmi dava açtığı, Davalı —– içinin boşaltıldığı ve aynı işin belgeleriyle —–bu nedenle bu şirketin de sorumlu olduğu iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; Davalı—- hasım sıfatı olup olmadığı, davalı — yetki itirazı, zamanaşımı def’i ve hakdüşürücü süreler yönünden yapılan itirazların yerinde olup olmadığı, davacının zarar iddiaları ve talep edebileceği tazminat olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizin—– celsesinde davalının yetki itirazı süresinde olduğundan davacının bu yöndeki itirazının reddine, ancak davada iki ayrı davalı bulunup, davacı tarafından her ikisinin de sorumluluğuna dayanılmış olması nedeniyle davalılardan biri için yetkili mahkeme, diğeri için de yetkili olacağından ve davalı —- yetki sınırlarında kaldığından yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
—- arasında düzenlenen —— vatandaşlarının ——- gösterme muafiyetinden yararlanacakları anlaşıldığından, davacı taraftan ——teminatı alınmasına yer olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından —- kaybına ilişkin talebin geri alındığı beyan edilmiş olmakla bu konuda davalının açık muvaffakatı gerektiğinden davalı vekiline beyanda bulunması için süre verilmiş, davalı taraf bu konuda açıkça muvaffakat beyanında bulunmadığından bu istem yönünden de davaya devam edilmiştir.
Davalılardan —— tarihli —– — yayınlandığı üzere diğer davalı … ile birleştiği anlaşılmakla her iki davalının tek şirket haline gelmesi sebebiyle —-davalılar yerine davalı olarak …—– belirtilmesine karar verilmiş, husumet itirazının konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Davacının — çıkardığı ve dava değerinin —-içersine girdiğinden dosyanın heyete tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça zamanaşımı def’i ve ilk itirazlarını cevap süresi —- geldiğinden yasal süre içerisinde ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davalı taraf ıslahtan sonra da süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Davaya konu—- davalı tarafından gönderilen fiyat teklif formları, davacı ile dava dışı—– firması arasında— tarihli —- tutarlı teminat mektubu ve —- edilen teminat mektubu örneği, davacı ve davalı—– yapılan ve imzalanan —– toplantı notaları, —– karşılık gönderdiği ihtarname örnekleri, ——- davaya konu teminat mektubunun tazminine ilişkin belgeler, taraflar arasındaki mail yazışmaları celp ve ibraz edilmiş, dosyada bulunan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dava konusu olayda taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, sunulan teklif formları ve tedarike ilişkin yazışmalar incelendiğinde, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan edimin iş gücü veya sair bir ek hizmet ağırlıklı olmadığı, belirli bir bedel karşılığında özel nitelikte belirli şartlara haiz —– yaptırılarak imal edilen —- devrini içerdiği, bu duruma göre taraflar arasındaki sözleşmenin bir satım sözleşmesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya —- davacı şirketin, davalıya yapmış olduğu bildirimler ile sözleşmeyi feshettiği mail içeriklerinden anlaşılmaktadır.
TBK’nun 231.maddesinde; ” satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının, satılanın kendisine devrinden başlayarak 2 yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz. ” düzenlemesi mevcuttur.
Taraflar arasında ayıbın varlığı noktasında bir ihtilaf bulunmayıp, ihtilaf, ayıbın davalı tarafından vaad edilmeyen sebeplerden yada davalı tarafından temin edilmeyen parçalardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasındadır. Teknik bilirkişi tarafından teklif formuyla vadedilen ve bu mallarda bulunması gereken özellikler ile taraflar arasındaki —- teslim edilen mallardaki vasıflar incelenmiştir.
Bilirkişi tarafından satışa konu mallar üzerinden birden fazla ayıp olduğu, bu ayıpların bir kısmının aşikar olduğu, bir kısmının muayene ile ortaya çıkabilecek ayıplar olduğu gibi kullanımla da ortaya çıkabilecek ayıplar olduğu, ayrıca satılan mal ile ilgili garanti belgesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda dosyaya sunulan 01/08/2013 tarihli teklifte jeneratör setini 12 ay veya kullanımdan itibaren——verildiği, ayrıca dosya içerisinde hangi——— ilişkin garanti verildiğine dair bir kayıt bulunmamakla beraber dava dışı ———- olarak görüldüğü, —–bulunduğu, garanti belgesi tarihinin——-tarihine kadar—— anlaşılmıştır. Dava konusu ayıplı malların kesin teslim tarihi tespit edilememiş olmakla beraber 2015 yılı içerisinde teslim edildiği taraf beyanlarından anlaşılmış ve yazışmalara göre ayıpların aynı yıl içerisinde ortaya çıktığı, muayene ve ihbar istemlerinin 2015 yılı içerisinde yerine getirildiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı tarafından satılanın, alıcıya devrinden başlayarak işleyecek olan 2 yıllık zamanaşımı süresinin ayıbın tespit edildiği 2015 yılında işlemeye başladığı, bu davanın ise 05/06/2018 tarihinde açıldığı, hem dava dilekçesinde talep edilen hususlar hem de ıslah dilekçesinde talep edilen hususların zamanaşımına uğradığı, davalı tarafından yasal süresi içerisinde zamanaşımı def’ilerinin yapıldığı anlaşılmış olmakla, davanın zaman aşımı yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, peşin alınan 793,11 TL peşin harç ve —- ıslah harcı toplamı ——- mahsubu ile bakiye 12.430,21 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine—– göre hesaplanıp takdir olunan —– vekaletin davacı taraftan alınarak, davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin —– yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.