Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/662 E. 2021/1076 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/662 Esas
KARAR NO: 2021/1076
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/05/2018
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin —- altında birçok şirketle ticari ilişki kurduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketle uzun sürelerden beri ticari ilişki kurduğunu, özellikle davalı şirketin —- marka ürünleri olmak üzere davalıdan birçok ürün satın aldığını, müvekkiliyle davalı şirketin yıllardan beri süregelen faaliyetinden kaynaklanan ilişki neticesinde bazı dönemlerde mağazalarda hem reklam hem de kullanım amacıyla —- verildiğini, dava konusu olan — bulunan—- isimli adresinde —– da faaliyetlerine devam ettiği süreçte —- yangın çıktığını, yangın olayının nedeninin müvekkilince kamera kayıtlarından, sair kaynaklardan araştırıldığında davalı şirkete ait —– dolabından çıktığının anlaşıldığını, olaydan haberdar olan müvekkili personellerinin derhal itfaiye ekiplerine haber verdiğini, zararın en alt hadde oluşması ve çevreye sıçramaması için gerekli önlemleri aldığını, çabayı gösterdiğini, itfaiye ekipleri tarafından olay anına, yangının çıkış nedenine ilişkin raporunda yangının davalıya ait —— —— kaynaklandığının tespit edildiğini, söz konusu dolaptan kaynaklanan yangın ve akabinde de oluşan zarardan davalının sorumlu olduğunu, davalının haksız fiili sebebiyle, müvekkilinin mağazasına ilişkin yapmış olduğu tadilat, dekorasyon ve sair diğer ticari yatırım ve masraf kalemleri ile mağaza içerisinde ürünlerin tümünün zayi olduğunu, uğramış olduğu tüm bu zararların davalı tarafınca tazmini gerektiğini, müvekkilinin zayi olan ve kullanılmaz hale gelen ürünlere ilişkin zarar mirtarı toplamının — olduğunu, hurdaya atılan, yanan kullanılmaz durumda —— kaybı olduğunu, bu sebeple mağazaya yapılan masraflar ile mağazada zayi olan ürünler ile demirbaşların ve müvekkilinin uğramış olduğu diğer zararların fazlaya dair dava, hak, alacak ve her türlü yasal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- yine müvekkilinin yangın nedeniyle mahrum kaldığı ciro kaybının fazlaya ilişkin her türlü alacak hak talep ve sair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —-müvekkili şirketin mağazasının davalıdan kaynaklanan nedenlerle yanmasından ve kullanılmaz hale gelmesinden dolayı mahrum kaldığı ciro kaybının fazlaya ilişkin tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, tüm yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin faizi ile karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri cevap dilekçesi ile özetle; davacının zarar sorumlusu olduğunu iddia ettiği kişilere karşı haksız fiile dayalı maddi tazminat davası açabilmesi için dava hakkını doğuran normu ve bu normun öge unsurlarını ispat etmesi gerektiğini, eş deyişiyle rücu talebini ileri süren davacının o istemi öne sürmesine olanak sağlayan hukuk normunda aranmış olan vakıaların somut bir biçimde gerçekleşmiş bulunduğunu ispat yükünü taşıdığını, davacının müvekkilinden tazminat talep hakkın borcun doğum nedenlerinden birine yani somut bir hukuk normuna, borcun doğum sebeplerinden birisine dayandırılması gerektiğini, maddi vakıa açısından ise bu normun ya haksız fiil ya da sözleşmeye aykırılık olabileceğini, müvekkilinin maddi vakıa açısından haksız fiil sorumluluğu bulunmadığını, davacının delil niteliğini haiz sunduğu fakat taraflarına ulaşmayan kamera kayıtlarının dava konusu olayı aydınlatmada ve yangının asıl meydana geliş sebebini ortaya çıkarabilecek kanaatte olmadığını, dolayısıyla davacının tazminat isteminden müvekkili şirketi sorumlu tutulmasının ancak davacının bu iddiasını ispatına muhtaç olduğunu, söz konusu dondurma dolabında üretim hatası olduğu tespit edilmedikçe normal olarak çalışan ve yangından önce en az —- sene çalışmış bir derin dondurucunun ariyeten tesliminin haksız bir fiil olarak nitelendirilemeyeceğini, dolabın ayıplı olarak teslim edildiği ve bunun haksız fiil oluşturduğu iddiasının bundan hak talebinde bulunan tarafça ispatının zorunlu olduğunu, davacının gerçek zararı ispatlamakla yükümlü olduğunu, talep ettiği ve dava dilekçesinde belirttiği zarar kalemlerinin zararın bu miktar olduğunu kanıtlamadığını, müvekkili şirkete isnat edilen fiilin ne olduğunun anlaşılamadığını, zarar görenin kusurunun illiyet bağını kestiğini, ne itfaiye yangın raporunda ne de —— görevlilerinin tanzim ettiği görgü ve tespit tutanağında kaçak —— varlığından bahsedilmediğini, yangının çıkış sebebinin kamera kayıtlarından tespit edilmeye çalışılmasının —– şekilde incelenmemesinin yangın raporunun sadece kanaat bildirmesi ve kesin bulgular olmadan bu sonuca ulaşılmasının bu rapordaki tespitlerin doğru olmadığını gösterdiğini, davacı yanın dosyaya sunduğu işyeri personelleri tarafından yangın esnasında tutulan tutanağın taraflara ulaşmadığını, itfaiye raporunda dava konusu olayın meydana geldiği iş yerinin elektrik iç tesisleri yönetmeliğine uygun olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmadığını——– olmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, hassas sigorta sistemi, kaçak akım rölesi, sağlıklı çalışan bir topraklama sistemi, tavana veya doğru yere sabitlenmiş bir yangın söndürücü muslukların olmaması fonksiyonlarının önemli olduğunu, davacı işyerinin elektrik tesisatının yangının meydana geldiği günün koşullarına göre olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, davalı müvekkilinin şirketinin sorumlu tutulacak kusuru tespit edilmediğini ve ispatlanamadığını, dava konusu uyuşmazlık bakımından müvekkili şirkete yüklenebilecek herhangi bir kusur olmadığını, itfaiye yangın raporundaki kanaate göre yangının —– yer aldığı bölgeden başlamış olması yangının nedeninin —- olduğunu bilimsel olarak ortaya koymadığını, dava konusu —- incelenmeden oluşturulan itfaiye raporu ve davacının iddialarını dayandırdığı diğer deliller olan işyeri çalışanlarının hazırladığı tutanak, polis görevlilerinin hazırladığı olay anını gösterir kroki ve işyeri kamera kayıtlarının denetime elverişli olmadığını, basiretli tacirin objektif özen yükümlülüğüne uygun hareket etmemenin sonucu olarak uğradığı zararların tazminini talep edemeyeceğini, yangının ortaya çıkma nedeninin kesin olarak ortaya konulmasının zorunlu olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın tüm talepler yönünden reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile davalının ariyet olarak verdiği dolabın — tarihinde yanması sonucunda davacının —-uğramış olduğu —– zararların tazminine ilişkin haksız fiile dayalı tazminat davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
———–özetle; Yapılan incelemede —- girildiğinde ödeme kasaları yanındaki rafın yanında bulunan üzerinde —— marka çıkartma olan —–tesisatında herhangi bir elektriksel neden ile ısınma meydan geldiği, ısınma sonucu kablo izolelerinin tutuşarak yandığı, daha sonra yükselen alevlerin —–üzerinde bulunan —– bulunan çay kutularını yakarak genişlediği, yangının bu şekilde çıktığı kanaatinde oldukları belirtilmiştir.
Kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen — — oluştuğu, —– sağ kısmından yanmış olduğu, yerde su birikintilerinin olduğu, görgü tanığının bulunmadığı, kamera kaydının işyerinden kaynaklı elektrik kesintisinden incelenemediği belirtilmiştir.
Davacı tanıkları talimatla verdikleri ifadelerde
—-özetle; Yangının çıktığı —- şubesinin bölge sorumlusu olduğunu, —– çalışanı sorumlusunun kendısıni arayarak elektronik kepengin açılmadığını söylediğini, mağazaya gittiğinde kepengin açılmadığını ve cam kenarında duman sızıntısı olduğunu fark ettiklerini, mağazanın arka tarafında kı girişten girdiklerini, her tarafın is koktuğunu ve bu neden ile çıkmak zorunda kaldığını, itfaiye geldiğini ve kepengi kırarak içeri girdiğini, yangını söndürdüğünü, yangının ——— dolabından kaynaklandığını söylediklerini, —- tarafından teslim edildiğini, bu dolap ile ilgili sıkıntı olduğunda firma yetkililerinin gelip ilgilendiklerini, davalı firmanın tadılattan sonra yeni bir —– teslim ettiğini;
—ifadesinde özetle; —— olarak çalıştığını, olay sırasında evde olduğunu, olay yerine gittiğinde yangının söndürülmüş olduğunu, yangının ———- çıktığını sonradan öğrendiğini, —- sorun olduğunda yetkililerin gelip ilgilendiğini beyan etmiştir. beyan etmiştir.
Yangın olayı —- gerçekleştiğinden yangının çıkış nedeni, yangının elektirik aksamından mı çıktığı husularında elektirik mühendisi ve yangın uzmanından rapor aldırılmak üzere —– numarasından Elektirik mühendisi , ve yangın konusunda uzman makine mühendisinden rapor aldırılmış olup düzenlenen raporun sonuç kısmında —— elektrikli cihaz çalıştıran işletmelerde elektrik tesisatının sigorta sistemi ve kaçak akım rölesi ile korunuyor olması gerekmektedir. İşyerinde böyle bir sistemin olması halinde —— oluşacak kısa devre durumunda anında elektrik akımını keserek yangın çıkmasını engellenmektedir. Davaya konu işletmede toprağa akan bir akımın meydana geldiği, bu toprağa akan kaçak akım elektriği kesecek bir koruma elemanı olmadığından —- yangın çıkana kadar elektrik kesilmediğinden kaçak akım toprağa akmaya devam ettiği—– rapor tanzim etmiştir.
Yangın çıktığı iddia edilen —– üzerinde inceleme yaptırılmak amacıyla dolabın nerede olduğu ön inceleme duruşmasında —– nolu celsede taraflara kesin süre verilip ihtarat yapılmak suretiyle taraflara sorulmuş davalı taraf ispat yükünün davacı tarafta olduğu beyanında bulunmuş davacı taraf ise —- tarihli dilekçesinde dolabın müvekkilinden alındığını belirtmiş ise de —— teslim edildiğine dair bir kayıt sunmadığından dolap üzerinde inceleme yaptırılamamıştır.
Borçlar Kanunu’ nun 49. Maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” hükmüne dayanan kusur sorumluluğunun koşulları, zarar, hukuka aykırılık, kusur ve illiyet bağıdır. Dava konusu olayda zarar açık olduğundan, davalının sorumluluğu açısından, haksız fiilin hukuka aykırılık, kusur ve illiyet bağı unsurları önem arz etmektedir.
Kast veya ihmalle işlenen hukuka aykırılık fiilleri açısından dava konusu olaya bakıldığında, alınan bilirkişi raporlarında davalının çıkan yangınla ilgili icrai bir fiili tespit edilememiştir. İhmal ile işlenen bir iş veya işlemi yapmama fiilinin hukuka aykırı olarak nitelendirilebilmesi için ise hukuk düzeninin faile belirli bir şekilde davranma yükümlülüğü yüklemiş olması gerekmektedir.
Davada, davacı ile davalı arasındaki sözleşme kullanım ödüncü sözleşmesidir. Borçlar Kanunumuzun 379. Maddesinde, kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır.
Kullanım ödüncü sözleşmesinde, ivazsızlık önem arz etmekte beraber; sadece ariyet verenin münhasır bir menfaati olmaması kaydı ve ariyet alanla birlikte ariyet verenin de bir menfaatinin bulunması halinde ivazsızlığa halel gelmediği kabul edilmektedir.
Dava konusu olayda, dosya içerisinde yazılı bir sözleşme bulunmamakta, dosya içerisinde, teslim edilen———karşılığı verildiğini gösteren bir belge bulunmadığı gibi ilgili sektörde genelde bu tür eşyalar, perakende satıcılarına ivazsız olarak, birlikte çalışıldığı sürece verilmektedir.
Dava konusu olay bakımından kullanım ödüncü sözleşmeleri açısından önem arz eden husus, sözleşme süresi boyunca, ariyet konusu malın dikkat ve özenle kullanılma yükümlülüğü ilgili olup bu yükümlülük sözleşme süresi boyunca ariyet alan üzerindedir. Bu borca aykırı davranılması halinde bir zarar meydana gelirse, zarardan ariyet veren değil ariyet alan sorumlu olur ve ancak, borcuna uymuş olsaydı bile kazanın olacağını kanıtlarsa sorumluluktan kurtulabilir.
Dava konusu bakımından önem arz eden ariyet verenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğü ise ariyet konusunu sağlam bir şekilde teslim edilmesini gerektirir. Bu borca aykırı olarak teslim edilen eşyanın bozuk olması sebebiyle ariyet alanın bir zarara uğraması halinde, BK. 112. Maddede düzenlenen borcun gereğince ifa edilmemesinden dolayı sorumlu olur.
Dava konusu olayda, dosya içerisinde, ariyet veren tarafından, teslim borcuna aykırı şekilde, malın ayıplı teslim edildiğine dair bir belge sunulmamıştır.
Mevcut durumda, davalının çıkan yangınla ilgili icrai bir fiilinin görülmediği, ihmali hareket sorumluluğu bakımından da, kendisine hukuk düzenince yüklenen eseri sağlam teslim borcunun gereği gibi ifa edilmediğine dair bir dosya içerisinde bir belge bulunmadığı, kullanma ödüncü sözleşmesi süresince, ariyet verilen malı koruma, kollama, bakım, onarım, dikkat ve özen yükümlülüğünün, ariyet veren davalıda değil, ariyet alan davalıda olduğu, bu bakımdan, haksız fiilin hukuka aykırılık unsurunun davalı bakımından gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Yangının sebebi bakımından düzenlenen bilirkişi raporunda—– konu işletmede toprağa akan bir akımın meydana geldiği, bu toprağa akan kaçak akım elektriği kesecek bir koruma elemanı olmadığından ——- elektriğin kesilmediği ve yangın çıkana kadar elektrik kesilmediğinden kaçak akım toprağa akmaya devam ettiği , bildirilmiştir.
Mevcut durumda haksız fiil şartları bakımından, hukuka aykırı fiil tespit edilemediğinden ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasında illiyet bağı kurulamadığından, ispatlanamayan davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin alınan 683,10-TL ve ıslah harcı 5.257,13-TL’den mahsubu ile bakiye 5.880,93-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 32.798,73-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021