Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/627 E. 2020/403 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/627 Esas
KARAR NO : 2020/403
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 09/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile; ———–adresinde mukim ve ——– istasyonu işletmesi ile iştigal ——— eden ———— oranında ortağı olduğunu, ———–kuruluşunda, her iki ortak ve ————— münferiden imza yetkili üç müdür olarak göreve başladıklarını, söz konusu ———- yıllarına kadar biz ortaklar işlettiklerini, ——— Yılında ilgili ————kiraladıklarını ve şirketlerinin kıra geliri dışında hiçbir reel faaliyeti bulunmadığını, ortağı ——- şirkette bir çok defasında basiretli tacir gibi davranmayıp —— şirketi bilerek zarara uğrattığını, şirketlerine, kendisinin talebi üzerine — tarihinde yönetici kayyımı atandığını,—————- Zaman zaman kayyım yönetiminin sonlandırıldığını, bu tarihlerde diğer müdürler imza yetkilerini kötüye kullandıklarını, diğer şirket müdürlerinin azli ve imza yetkilerinin kaldırılması veya kısıtlanması yönünde —– tarihinde ————–açmış olduğu davanın sonuçlandığını ve istinaf aşamasında olduğunu, gerekçeli kararında “müdür ———– müdürlük görevinden azline, diğer şirket ortaklarının müdürlük yetkilerinin müşterek olmasına ve karar kesinleşinceye kadar şirket kayyımı———– kayyımlık görevinin sürmesine karar verdiğini, dosyanın istinaf sürecinde olduğunu, şirket Kayyımı —— istifa dilekçesi sonucu ilgili mahkemenin ————- tarihinde ” Şirket yönetici kayyımı ——- yönetici kayyımlık görevinin bu ek kararın —- tescil edildiği tarih itibariyle kaldırılmasına, —— şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldınlmasma. Şirket müdürleri ——–birlikte müştereken temsil ve ilzama yetkili olarak yerine getirilmelerine diye karar verdiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 630. maddesinin 2. fıkrasında “Her ortak haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.” 3. Fıkrasında ise “Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur” hükümlerinin mevcut olduğunu, ——– ara kararı ——- tarihinde tescil olduğunu, kendisinin ve şirket mali müşavirinin tüm çağrılarıma rağmen, şirket ortağım yeni İmza sirküleri için notere gelmediğini, ——– tarihinde (Aynı gün) noterden de ortağı ———— bu konuda ihtarname çektiğini, imza sirküleri hazırlanamadıgından banka hesaplarındaki paradan vergi ödemesi yapamadıklarını, bu hususun ilerleyen günlerde daha fazlaca şirketlerini zarara sokacağını ve bankada paralarının olduğu halde vergilerini ödeyemez olduklarını, ———– tarihinden itibaren gerek kendisi gerek kayyım, akaryakıt istasyonun yeni dönem kiralaması için birçok dağıtım firmaları ile görüşmeleri tamamladıklarını ve ortağına sunmalarına rağmen yine kötü niyet besleyerek olumlu bir fikir beyan etmediği gibi görüşmelere dahi katılmadığını, dağıtım firmaları ile yaptıkları görüşmeleri dava dilekçesi ekinde sunduklarını, ——– ile kira sözleşmelerinin bittiğini ve karşılıklı ihtarnamelerle bir ay daha kiracı kalınması ve görüşmelerin sürdürülmesine karar verildiğini, bu arada şirket ortağım ——-yetkisini kötüye kullanarak hiçbir dağıtım firmaları ile kiralama noktasında görüşme gayreti içerisinde olmadığını, bu hususta, kendisine ihtar çekmesine rağmen, özellikle en yüksek değeri veren——– görüşmediğini ve pazarlığı sonlandırmadığını, ————- Mahkemesi gerekçeli ara kararında müşterek imza için gerekli imza sirkülerinin hazırlanmasında hiçbir katkısı olmadığı gibi imzaya da yanaşmadığını, kendisine ihtar çekildiğini,——— bazı yanlış kayıtlarını açığa çıkaran yönetici kayyımına çektiği ihtarname ile, bu kayıtların mahkeme yolu ile tespit edilmesi ve düzeltilmesi taleplerinin sonuçsuz kaldığını, kayyımın yanlış tespitleri yapmasına rağmen, —— tehditleri karşısında bu düzeltmeleri yapamadığını, yanlış kayıtların tespitini yaptırmayan kayyıma karşılık, şirket ortağı olarak ——– tarihinde——————- Tespit davası açtığını ve mahkemece “…bu taleplerin HMK 400 maddesinde düzenlenen, kaybolmaması muhtemel delil niteliğinde olmadığı aibi 6102 sayılı TTK’nın 614/1 Maddesi uyarınca gerekli başvuruları yaptıktan sonra şirketçe talebin yerine getirilmemesi halinde açılacak dava ile istenmesi mümkündür ” seklinde karar verildiğini, belirttiği nedenlerden dolayı yanlış kayıtların bugüne kadar düzeltilmediğini beyanla öncelikli olarak tedbir taleplerinin kabulü ile davalının ——— yetkisinin sınırlandırılmasına, kaldırılmasına veya şirkete ortağım adına bir kayyım atanmasına ve akaryakıt istasyonun bu kayyım marifeti ile kiraya verilmesine, ortağı olduğu ——————–mizanlarının, yevmiye ve muavin defterlerinin şirket banka hareketlerine göre doğru işlenip işlenmediği, şirket defterlerinin mevcut durumunun tam olup olmadığı, faturaların mevcut durumunun ve doğru kesilip kesilmediğinin tespitine, dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği, ancak davaya yazılı bir cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Davalılardan ——— son celsede hazır bulunarak, davacı tarafın iddialarını kabul etmediğini, şirketin hiçbir parasını mal edinmediğini, bu işlemleri davacı tarafın yaptığını, kendisinin aldığı paraların muhasebeye işlendiğini, iddiaları red ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davalı şirket temsil kayyumu duruşmadaki beyanında şirketin menfaatine olacak hususlarla ilgili karar verilmesini talep etiği görülmüştür.
Davalılardan şirket ile diğer davalı ve davacı arasında menfaat çatışması bulunduğu, şirketin iki ortaklı olduğu, ortakların karşılıklı davacı ve davalı durumunda bulunduğu, şirketin organsız kaldığı, bu nedenle davada şirketin tarafsız şekilde temsil edilmesi gerektiği kanaatine varılarak mahkememizin ——– tarihli duruşma 1 nolu ara kararında ” davacıya, davalı şirket yönünden mahkememiz dosyasında işlem yapmak üzere TMK nun 426.maddesi uyarınca temsil kayyumu atanması yönünde dava açması için 2 hafta kesin süre verilmesine” şeklinde verilen ara karar gereği, davacı tarafça mahkememizin——— Esas sayılı Kayyım davası açıldığı ve —- tarihli karar ile ——— atandığı,kararın ——— tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Şirketin sicil kayıtları, ticari defter ve belgeleri, davacının sunmuş olduğu toplantı tutanakları, ihtarnameler, şirket ortakları arasında görülen hukuk ve ceza yargılamalarına ilişkin dosyaların ekleri, şirketin vergi ve ———- kayıtları celp ve ibraz edilmiş, ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davalı şirketin ——- hisseli iki ortağı bulunduğu, bu ortakların davacı ve davalı oldukları, başlarda ——— işletmekten ibaret olan iştigal alanının bu istasyonun kiralanması faaliyetinden ibaret kaldığı ve şirketin —— tarihinden itibaren kira geliri dışında başka reel bir faaliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede —— yılı defterlerinin vergi usul kanunu ve tek düzen muhasebe sistemine göre uygun tutulmadığı, ———– yılından itibaren e-fatura ve e-defter mükellefi olduğu, şirketin———– yılından itibaren ara ara mahkemelerce atanan kayyumlar tarafından yönetildiği, şirketin mali müşavirlerinin sık sık değiştiği, dosyaya şirketin ticari defterlerinin fiziki olarak sunulamadığı ancak davacı tarafından elektronik ortamdan alınan ——şeklinde sunulan kayıtlarının incelendiği, dosyaya sunulan mali müşavir tarafından tanzim edilen ——– tarihli tasdik raporuna göre, şirket ortaklarından ——talimatlarıyla hareket eden sorumlu —— tarafından yanlış muhasebe kayıtları ile davalı ——- borçlarının usulsuz bir şekilde düşürüldüğü tam tersi olarak diğer ortak ——— şirkete olan borçlarının artırılarak usulsüz bir şekilde şirkete borçlu olduğu yönünde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
—————- sorumluluk davası açıldığı, bu hususta ortaklar kurulu kararı istendiği ancak—— ortaklı şirkette genel kurul yapılamadığı için ortak karar alınamadığı anlaşılmıştır.
Yine dosyaya sunulan —– tarihli tutanak,——– tarihli tutanak tarafların karşılıklı gönderdikleri ihtarnameler, vergi inceleme raporu ve delil olarak bildirilen——– sayılı dosyası,———dosyası,————sayılı dosyası, dosyaya sunulan dekontlar, şirketin ——– hesabından çekilen paraların dökümü, bankalarla ortaklar cari hesabı bilirkişi tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan tespitlere göre;
——tarihinde davalı şirkete ait ———hesabından,———– açıklamasıyla çekilen ——- İncelenen Yevmiye Defterlerinde ——— no’lu yevmiye maddesinde———- alınsa da gerçekte bu paranın kasa hesabında olmadığının dosya kapsamından anlaşıldığı, ——– çekilen paranın, o tarih itibarıyla şirketin yönetimi ve kayıtları elinde bulunan davalı ortak —- —zimmetinde kaldığı,
Davalı şirket ortağı— imza yetkisini kullanarak açtığı —————hesabı hareketleri incelendiğinde, Bankadaki paranın aynı günde ve yarım saat içerisinde yatırılıp gerçekte davalı hakedişi olmayan gerçek dışı açıklamalarla tekrar aynı kişi tarafından tekrar çekildiği, gerçekte alehine sonuçlanan mahkeme ilamının gereğini yerine getirmek amaçlı şirket hesabına yatması gereken paranının – muhasebe hilesi yapmak suretiyle toplam ——– şirket ortağının zimmetinde kalmaya devam ettiği,
—–tarihinde şirketin —- şubesindeki hesabından — çektiği —— yevmiye defterinde —- Alacaklar hanesine yazılmış ise de, —— tarihinde —— yevmeye maddesinde aynı tutarın davalı ortak ——— alacağı karşılıığında,———- açıklamasıyla ———- — hesabına borç kaydedildiği, Kira geliri dışında başkaca bir geliri olmayan şirketin ticari olarak giderlerini artıran bu işlemin şirketin aslı faaliyetiyle ilişkisi kurulmadığı, bu yönde ispatım yapılamadığı, davalı ortağın kendisine yazdığı alacağın haksız kazanç niteliğinde zimmetinde kalan para olarak değerlendirilebileceği.
——– Hesabının, —-tarihinde —— tarihinde ————— tarihinde ise ——-olmak üzere —-yılı içerisinde toplam ——- para çektiği ve çekilen bu tutarlar ile yukarıda listelendiği üzere — tarafından, toplamda ——– şirketin ——- ve geçici vergi borçlarını ödediği, ödenen vergilerin defter kayıtlarında davacı ——- alacağı olarak yer almadığı,
————hesabındaki tutardan——–alınan ortaklar kurulu kararına aykırı şekilde gidere atmak suretiyle usalsüz muhasebe kayıtlarıyla hem borcunu yok ettiği, hem gidere atmak suretiyle —– tutarı kadar diğer ortağin elde edeceği kâr tutarını azalttığı, yanı sıra davacı ortak —- hesaptaki bakiyesini de ——– yerine—— artırarak şirkete olan borcunun artırırılması anlamında ————çıkarttığı,
—— tarafından —— tarihinde şirketin —– şubesinden çekilen, ————–açıklamalı ———– tutarının ortağın borcuna kaydedilmesi gerekirken temin edilen defterlerde muhasebe kaydına rastlanmadığı, davalı ortağın zimmetinde kaldığı,
Bilirkişiye verilen ———ortamında ibraz edilen elektronik ortamdaki defter kayıtları, banka hesap hareketleri ile bunların defter kayıtlarına yansıması görevi ile sınırlı yapılan incelemelerde;
——————–sayılı kararı.
Davalı — tarafından bankalardan çekilen paralardan toplamda ———— kendi zimmetinde kaldığı, yapılan muhasebe kayıtlarının bilerek bu amaca matuf olacak şekilde muhasebeleştirildiği,
Davalı———— borcunun Vergi affı kapsamında alacaklarından mahsup edilerek kâr dağıtımı ile sıfırlanması gerekirken gidere atılmak suretiyle yok edildiği gibi, gider kaydı ile de bu tutarın yarısı kadar diğer —– kâr payının azalmasına sebebiyet verdiği tespit edilmiş olmakla, davanın davalı ——yönünden kabulü gerektiği ve temsil yetkisinin kaldırılması gerektiği kanaatine varılmış, bu davada davalı şirketin pasif husumeti bulunmadığından şirket yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
G.D.:
1-Davanın davalı ——— yönünden kabulü ile davalı yöneticinin şirketin ticari defterleri ve banka hesaplarında usulsüzlük yaptığının tespiti ile yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılmasına,
2-Davalı ————— bu davada pasif husumeti olmadığından davanın bu davalı yönünden husumet yokluğundan reddine,
3-Davalı şirkete atanan temsil kayyımının görevinin bu karar kesinleşene kadar devamına,
4-Karar kesinleştiğinde ——— ilamı için davacıya yetki verilmesine,
5-Alınması gereken 54,40 TL karar harcının peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalı ——– alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan harç gideri 71,80 TL., Posta gideri 1.346,50 TL., Bilirkişi ücreti 2.000,00 TL. olmak üzere toplam 3.418,30 TL. yargılama giderinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı ——— alınarak davacıya verilmesine,
8-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ———- şirket temsil kayyumunun yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2020