Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/61 E. 2019/60 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/61 Esas
KARAR NO : 2019/60 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkilce Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün———esas sayılı dosyasından sözleşmeden doğan para alacağına istinaden icra takibi başlatılmış olup, borçlu tarafından yapılan usul ve esas hakkındaki itiraz üzerine durdurulduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte 2.811,98 TL üzerinden devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Yetki itirazının değerlendirilerek Antalya İcra Daireleri ile Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dosyanın yetkili mahmeye gönderilmesini, davanın reddini, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacı tarafça gayrimenkul aracılık sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine davalı gerçek kişinin itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
12.09.2017 tarihli Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesi incelendiğinde davacı ile davalı gerçek kişinin İstanbul- Maltepe ilçesinde davalıya ait evin kiralanması hususunda sözleşme imzaladıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanun’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi nispi ticari dava niteliği de taşımadığı; davacının gayrimenkul aracılık sözleşmesinin karşı tarafı gerçek kişi davalıya karşı dava açtığı, uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın HMK 114. ve 115. Maddesine göre usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı 29/01/2019