Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/605 E. 2020/122 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/605 Esas
KARAR NO: 2020/122 Karar
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ———- numarasında kayıtlı ———– paylarının tamamını, Şirket ortaklarının pay defterinden görüleceği —- tarihinde ———- devretmiş ve şirket kanuni temsilcilik görevi son bulduğu, Müvekkilinin —- tarihinde ——-. Noterliğinin ———–yevmiye numarası ile tasdikli ——–.sayfasında yer alan genel kurul toplantısında ise ; ——– tarihinde saat ———-adresinde yapılmıştır” şeklinde karar alındığı, krar incelendiğinde de şirkete — tarihi itibariyle ———- seçildiği, Türk Ticaret Kanunu’nun 595.maddesinin 2.fıkrasından anlaşılacağı üzere; ” Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ————- onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.” şeklindeki hüküm söz konusu genel kurul kararı ile birlikte değerlendirildiğinde, müvekkilin ————— paylarının tamamını devrettiği ve — tarihinde söz konusu şirketteki kanuni temsilcilik görevinin son bulunduğu, müvekkil bahse konu ——— tarihinde hem paylarının tamamını hem de kanuni temsilcilik görevini davalılardan ————- devrettiğinin TESPİTİNE, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar ————vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ———–dava dilekçesinde her ne kadar müvekkil şirketten ———- tarihinde ayrıldığını ve kanuni temsilcilik görevinin son bulduğunu belirterek açmış olduğu dava açmış ise de, söz konusu husus şirketin pay defterinde ve genel kurul defterinde açık ve net bir şekilde ortada olduğu için açılan dava yersiz olduğu, Müvekkili ——diğer müvekkil olan ————— tarihinde devralmış ve söz konusu şirketin tek kanuni temsilcisi olduğunu şirketin pay defterine ve genel kurul defterine karar almıştır. Bu tarih itibari ile söz konusu müvekkil şirketin tek kanuni temsilcisi doğal olarak diğer müvekkil Müvekkil ————-olacağından, davacı tarafından açılan dava yersiz ve mesnetsiz olduğu İşbu nedenle tarafımıza vekalet ücreti hükmedilmemesi talep edilmiştir.
Davalı————–vekili cevap dilekçesinde özetle; Anonim şirketlerde hisse devirleri, kural olarak tescile tabi olmadığını, anonim şirketlerde tek pay sahipliği ise, bildirime tabidir ve dava konusu olayda da bu hususun tescil edildiğini, davacının şirket yönetim kurulu üyeliği de diğer davalının yönetim kurulu seçildiği kararın tescili ile birlikte sonlandırıldığını, karar tarihi itibariyle müvekkilinin sicil kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapması kural olarak mümkün olmadığını, müvekkilinin davacın açılmasına neden olmadığı açık olduğu, müvekkiline husumet yöneltilmeyeceğini, davanın muhatabı dava konusu şirket olmalıyken davanın açılmasına neden olmayan müvekkiline husumet yönetilemeyeceği açık olduğundan, davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlemi bulunmayan müvekkilinin yargılama giderleri ile vekalet ücretinden de sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Tespit davasına ilişkin olduğu tespit edildi.
——–davalı şirketin şirket dosyasının, şirket genel kurul toplantı tutanaklarının, şirket yetkilisinin, pay devri, pay devrinin tescil ve bildirim tarihinin celbi amacıyla yazılan müzekkereye ikmalen cevap verilmiştir. Gelen yazı cevapları incelendiğinde;———- tasfiye halinde olduğu, sermayesinin ———– TL olduğu, şirket yetkilisinin davalılardan —————olduğu, görev başlangıç tarihin —- tarihi olduğu anlaşılmış olup; dava dilekçesi ekinde sunulu pay defterinden devir eden sıfatı ile———-tarihinde devir alan sıfatı ile davalı ——–TL tutarlı payların hisse devri yapıldığını gösterir——– örtüşmektedir. Pay devrinin ———- tarihinde yapıldığı ve ilan edildiği hususunda husumet yoktur. Celbedilen şirket dosyasından da pay devrinin devir tarihini gösterir biçimde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin tasfiye halinde olduğu anlaşılmakla; tasfiye memuruna duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş; Tasfiye memuru duruşmadaki beyanında:”Ben şirketin tasfiye memuruyum, şirketin benden önceki yetkilisi ve yönetim kurulu üyesi ——————- ondan önceki yönetim kurulu üyesi ve şirket yetkilisidir. Davacı , davalı gerçek kişiye şirket payının tamamını devretmiştir. Bildiğim kadarıyla ticaret sicil gazetesinde davalı yabancı gerçek kişinin yurtışında olmaıs nedeniyle —- sene geç ilan olmuştur. Fakat ilanda pay devri tarihi ———– olarak belirtilmektedir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
HMK’nun 114/1.h maddesine göre; hukuki yarar dava şartı olup, HMK’nun 138.maddesinde; öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği ve HMK’nun 115.maddesinde ise dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda davacı tarafça yapılmış pay devri —————— ilan edilmiş olup davalının da pay devri olmadığı yönünde bir iddiası yoktur. Davacı tarafça davalılardan ———– usulüne uygun pay devri yapıldığı, ilgili devrin tarihi belirtilmek üzere———— edildiği hususunda husumet olmayıp, davalılarca da aksi iddia edilmediğinden; mevcut olan bir durumun mahkeme tarafından tasdik edilmesi amacı ile açılmış olan bu davada davacının hukuki yararı olmadığı anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmekle aşağı şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN REDDİ İLE;
1-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile 18,50 TL’nin bakiye harcın terkin sınırı altında kaldığından davacıdan alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı gerçek kişi vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——————— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/02/2020