Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/602 E. 2021/13 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/602 Esas
KARAR NO : 2021/13
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasında ticari olarak metal satın alınmasına ilişkin bir mutabakat sağlandığını, mutabakat doğrultusunda müvekkili şirketin toplamda——–karşılığında davalıdan metal satın alacağını, söz konusu metal alımı için davalı tarafından düzenlenen proforma faturaya istinaden %90’a tekabül eden —- tutarında bir avans ödemesi müvekkili şirket tarafından —– tarihinde gerçekleştiğini, ancak yüklemenin dokuz ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen bir türlü gerçekleşmediğini, davalı tarafından her seferinde farklı bahaneler sunulduğunu, güvenini yitiren müvekkilinin derhal avans ödemesinin iadesini talep etmişse de davalı tarafından ödemenin iadesi için herhangi bir adım atılmadığını, —- tarihinde —- numarası ile davalıya ihtar gönderildiğini, alacağın tahsili için son çare olarak da —— dosyası ile takip başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine dosyanın ——-sayılı dosya numarası ile yeni bir ödeme emri çıkarıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itirazı ile takibin durduğunu, davalının borca, faize ve fer’ilere itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalının borcun tahsili amacıyla tüm alacak ve mal varlıklarıyla birlikte doğrudan sorumlu tutulmasına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında sözleşmeler bulunmaktaysada bu sözleşmelerin—- ilişkin olmadığını, davacı şirketin göstermiş olduğu —— içerisinde olmadığını, —-sınırları içerisinde olduğunun anlaşıldığını, bu sebeple yabancılık unsurunun oluştuğunu, icra dairesi tarafından haksız ve hukuka aykırı biçimde teminat yatırılmasına ilişkin bir karar alınmadığını ve usule aykırı şekilde takibin teminata ilişkin karar alınmadan devam ettirildiğini, açılan davanın devamı için uygun bir teminat belirlenmesini, davacının bu teminatı yatırmadığı takdirde davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacı şirket arasında her ne kadar metal alımına ilişkin sözleşmeler bulunmasa da davaya konu olan sözleşmede uygulanacak hukuk ve tahkime ilişkin kayıtların bulunduğunu, sözleşme ile ilgili bütün ihtilafların çözümünde ———- başvurulması gerektiğine ilişkin kayıt bulunduğunu, tarafların aralarında yapmış oldukları tahkim anlaşmasına istinaden yapmış oldukları itirazın kabulünü ve davanın usulden reddine karar verilmesini, MÖHUK m.2 hükmü ve m.24 düzenlemesi nedeniyle uygulanacak hukuka ilişkin kaydın resen dikkate alınmasını, davacı tarafın yatırması için uygun bir teminat belirlenmesini, icra dairesi nezdinde yapılan usulsüz takibin iptalini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında ödenen avansın malların teslim edilmemesi nedeniyle iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
———- dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin —- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun —-tarihinde borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile ticari ilişkilerin bulunduğunu, metal satın alınmasına ilişkin olarak davalı ile mutabakat sağlanarak—– tutarında avans ödemesini —— tarihinde davalıya gerçekleştirdiklerini, ancak aradan geçen uzun zamana rağmen davalının malları göndermediğini, bu nedenle avansın iadesi amacıyla icra takibi başlattıklarını iddia etmiştir.
Davalı ise, aradaki sözleşme ilişkisini kabul etmekle birlikte sözleşmenin metal alım satımına ilişkin olmadığını, davacının yabancı olması nedeniyle teminat göstermek zorunda olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede tahkim kaydının bulunduğunu savunarak davanın usulden reddini talep etmiştir.
Davacının ——- olduğu görülerek mahkememizce Hindistan devleti ile —- arasında ticari konularda adli yardım anlaşması olup olmadığının araştırılması için ———-yazı yazılmış, karar tarihinde halen bu araştırmanın devam ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki —- tarihli sözleşmenin 13.maddesinde “Sözleşmenin yapılışı, geçerliliği ve ifa edilmesi, —– sözleşme kanununa tabi olacaktır.” düzenlemesi mevcuttur. Ayrıca sözleşmenin Tahkim başlıklı 15.maddesi’nde “Bu sözleşmeyle veya gereğinin yerine getirilmesiyle ilgili bütün uyuşmazlıklar, iki taraf arasında yürütülecek dostane müzakereler yoluyla ele alınacaktır. Eğer hiçbir çözüme ulaşılamazsa durum o zaman ——— havale edilecektir. Tahkim masrafları, tahkim teşkilatı tarafından aksine bir karar verilmedikçe kaybeden tarafça karşılanacaktır.” hükmüne yer verildiği görülmüştür.
———-konusunu oluşturan bir uyuşmazlıkta dava mahkemede açılmışsa, karşı taraf tahkim itirazında bulunabilir. Tahkim itirazının ileri sürülmesi ve tahkim anlaşmasının geçerliliğine ilişkin uyuşmazlıkların çözülmesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun ilk itirazlara ilişkin hükümlerine tabidir. Tahkim itirazının kabulü halinde, mahkeme davayı usulden reddeder.” düzenlemesi bulunmaktadır. Davalının tahkim ilk itirazını süresi içinde ileri sürdüğü görülmüştür. Mahkememizce yapılan araştırmada Hindistan Ülkesi’nde sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde faaliyet gösteren ticari tahkim kurumlarının bulunduğu, bu yönüyle davacı ile davalı arasındaki tahkim şartının uygulanabilir olduğu,—- şirketi olan davacının talep ve yönlendirmesiyle sözleşmeye böyle bir hükmün konulmuş olabileceği, düzenlemenin davacı lehine yorumlanması gerektiği ve tüm bunlara göre taraflar arasındaki sözleşme gereğince —- öncelikle —— başvuru şartının davacı tarafından yerine getirilmeden davanın açıldığı ve davalının yapmış olduğu tahkim ilk itirazının yerinde olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 3.788,87-TL haçtan mahsubu ile bakiye 3.729,57-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 4.080,00-TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2021