Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/580 E. 2022/279 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/580 Esas
KARAR NO: 2022/279
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 16/05/2018
KARAR TARİHİ: 05/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı —— tarafından müvekkili şirket aleyhine——- tarihli ——- avans ödemesi, ——- tutarında çek,—- tarihli, —— tutarında çek,—– tarihinde ———- aracılığıyla ilgili icra dosyasının adı belirterek ——— havale, ——- tarihli,—— bedelli çek ödemeleri yaptığını, davacı ve davalı şirketlerin ticari defterleri incelendiğinde müvekkili şirket ile davalı şirket arasında huzurdaki davaya konu fatura dışında herhangi bir —– söz konusu olmadığını, dolayısıyla yukarıda belirtilen ödemelerin tamamının ilgili faturaya ilişkin yapıldığını, davalı şirket vekilinin —— tarihinde başlattığı icra takibine asıl alacağının——- göstermiş ise de o dönemki alacak miktarının ——- olduğunu, ilgili icra takibi başlatıldıktan sonra tarafların kalan ödemelerle alakalı anlaştığını, müvekkilinin o dönem avukatlık hizmeti almaması sebebiyle hukuki bilgi eksikliğinin aleyhine kullanıldığını ve alacaklı tarafından kandırıldığını, borca ilişkin anlaşmaya varıldığını düşünen müvekkilinin takibe itiraz etmediğini, dosya avukatı tarafından bir takım hacizlerin kaldırıldığınrı, icra dosyasına——– ödeme yapıldığını, ticari defterlerde de kayıtlı olan harici ödemelerin dosyaya bildirilmediği gibi kaldırılan hacizlerin de birebir yenilendiğini ve müvekkilinin taşınır-taşınmaz malvarlığına hacizler konulup satış için kıymet taktiri vs gibi işlemlere başlandığını, bu nedenlerle müvekkilinin davalıya borcu olmadığnıın tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle ilgili icra takibinde asıl alacak olarak belirttiği ——- %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın takibe konu olan borçlarını ödemediğinden hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe konu olan ——- faturanın ödenen tutarının mahsup edildikten sonra takibe konu edildiğini, davalı tarafça ödendiği iddia edilen çekler ile tahsil edilen tutarların zaten icra takibine konu edilmediğini, bunun yanında —— tarihinde ödendiği iddia edilen—— ödemeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını, zira fatura tarihinden yaklaşık bir yıl önce yapılan bir ödemenin faturaya mahsuben ödendiği iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bunun yanında takipten önce——— aracılığı ile yapılan — ödeme ve ———-bedelli çekin ödendiği hususunu kabul etmediklerini, davacı tarafın takibe ve takip konusu faturaya ilişkin ödeme yapıldığı hususunu yazılı deliller ile ispat etmesi gerektiğini, bu nedenlerle davacının haksız davasının reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacının kötü niyetli olması nedeniyle %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası ticari ilişki kapsamında düzenlenen——tarihli —- bedelli faturadan dolayı davalı şirket tarafından davacı——-tarihli faturaya dayanılarak———Esas sayılı dosyası ile ————- tarihinde başlatılan icra takibinden dolayı ,—- borçlu olmadığından bahisle açılan menfi tespit davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanmış ve deliller tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişkiye ve düzenlenen faturaya karşı ihtilaf yoktur. İhtilaf davacının ——- aracılığıyla ilgili icra dosyasının adı belirtilerek yapılan —- çek ödemelerinin yapıldığı, iddiasına karşılık davalının —– bedelli ödemeleri kabul etmemesine ilişkindir. Davacı taraf — tarihli ıslah dilekçesi ile ———- bedelli çeklerinde fatura bedelinden düşülmesini talep etmiş bu talepte davalı tarafından kabul edilmemiştir.
Taraflar arasında ——- faturdan dolayı ticari ilişki olduğu davalınında ——– çek ödeme taleplerini kabul ettiği ve takibi ——– işlemiş faiz olmak üzere——— başlattığı anlaşılmıştır.
Davacının kabul etmediği ———bedelli ödeme dekontu incelendiğinde ödemenin —- tarihli olduğu , takip konusu faturanın ——-tarihli olduğu faturadan önce yapılan ——–ödemeye ilişkin banka dekontunun açıklama kısmında ——–açıklaması bulunduğu görülmüştür. Davalı da ilgili ödemenin şirkete kredi kullanılması karşılığı olduğunu beyan etmiştir. Bu ödemenin, niza konusu davalı alacaklının — tarihli faturasına konu, ‘——– ilgili bir avans ödemesine olduğuna dair bir delil sunulmadığından —– ödeme. ilgili fatura bedelinden mahsup edilmemiştir.
Davacı ——— bedelli çekinde borçtan düşülmesini dava etmiş ise de davalı iş bu çekteki cironun davalıya ait olmadığı savunmasında bulunmuş, bu hususta——- dosyadan davacı hakkında yargılama yapıldığını belirtmiştir. ——— sayılı dosyası getirtilmiş olup dosya içerisinde alınan imza incelemesi neticesinde çekin davalı adına keşide edildiği ancak lehtar cirosunun davalı şirket yetkilisi ——– eli ürünü olmadığı tespit edildiği anlaşılmıştır. İş bu rapordan da anlaşılacağı üzere bu çekin davalıya verilmediği ve davalı tarafından ciro edilmediği görüldüğünden bu çek bedeli olan ——– fatura bedelinden düşülmemiştir.
Davacı her ne kadar — tarihli ıslah dilekçesi ile—— bedelli ve ———- bedelli çeklerinde fatura bedlinden düşülmesini talep etmiş ise de bu çeklerin ödendiğine dair bir delil sunmamıştır. Bu çeklere ilişkin olarak ——— yazılan müzekkereye verilen ——-tarihli müzekkere cevabında çeklerin bankaya iade edildiği anlaşıldığından bu çeklerde davacı borcundan düşülmemiştir.
Bu haliyle davacının—- borcundan davalının kabul ettiği,——– asıl alacak ve bu alacağa dava tarihine kadar olan —— faiz eklenmek suretiyle dava tarihi itibari ile davacının davalı tarafa—- borçlu olduğu hesaplanmıştır. Ancak davalı takipte—-faiz olmak üzere ——— talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği bu bedel üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Davalı ——- sayılı dosyasından ——- talep etmiştir. Takipten sonra ve fakat davadan önce ——- açık olarak ————— icra dosyası icra takibi ile ilgili olduğu anlaşıldığından iş bu bedeller dava tarihi itibari ile borç miktarının hesabında davacının borcundan düşülmüştür. Bu haliyle takipte kesinleşen —- üzerine —- başvurma harcı ——— masra olmak üzere toplam miktar ——davacının takip sonrası yaptığı —— düşüldükten sonra davacının dava tarihi itibari ile davalı tarafa——– borçlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı davasında harca esas değer olarak——- borçlu olmadığının tespitini telep etmiş ise de dava tarihi itibari ile ——- borçlu olduğu anlaşıldığından aradaki fark olan———– borçlu olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalının takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına, davalının takibinin durmasına ilişkin bir tedbir kararı olmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davacının davalı tarafa dava tarihi itibari ile ——– borçlu olduğu, ——–borçlu olmadığının tespitine
2-Alınması gereken 4.443,53-TL karar harcının peşin alınan 4.657,04-TL’den mahsubu ile bakiye 213,51-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan 2.250,00-TL bilirkişi, 195,00-TL tebligat müzekkere gideri toplamının davanın kabul kısmına isabet eden 583,23-TL’si peşin alınan 4.443,53-TL harç gideri toplamı 5.026,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarfolunan 121,00-TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmına isabet eden 92,14-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 9.256,43-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 22.985,54-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022