Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/570 E. 2022/906 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/570 Esas
KARAR NO : 2022/906

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin içinde bulunduğu, —— sevk ve idaresindeki ——-servisi, 16.05.2016 saat: 15.50 sıralarında direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu kontrolden çıkarak —— Kavşağında orta refüjde bulunan —–numaralı aydınlatma direğine çarptığını, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda ——- plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin dişlerini kaybettiğini, tedavilerini müvekkilinin kendi cebinden karşıladığını, müvekkilinin kaza nedeniyle işine ara vermek zorunda kaldığını, maaşını ve primlerini alamadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 11.276,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı araş sürücüsü——-tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davaya cevap veren davalı ve dahili davalılar;
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticaret mahkemesi huzurunda görülmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin aracın kullanıcısı olmadığı gibi, aracın sahibi de olmadığını, müvekkili şirket yönünden husumeti bulunmadığından müvekkili şirket yönünden davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından maddi tazminat talepleri yönünden yapılan açıklamalarda maddi tazminat talebine konu olan talep kalemlerinin pek çoğunun subjektif kalemler ve ispatlanması veyahut dava konusu ile arasında illiyet bağı bulunmasının imkansız talepler olduğunu, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasının anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açıldığını, davacı tarafından yapılmış geçerli bir başvurunun söz konusu olmadığını, davacının tedavi giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin poliçe limiti ile sorumluluğunun bulunduğunu, kusur ve maluliyetin tespitini gerektiğini, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelirin tespitinin gerektiğini, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalılar ——cevap dilekçesinde özetle; dahili dava dilekçesi ile davadan haberdar olduklarını, murisleri —— vefat ettiğini, kazadan iddia edildiği gibi murislerinin kusurlu olmadığını, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile bu durumun tespit edileceğini, murislerinin çok sayıda banka ve kurumlara borcu olduğunu ve borca batık kişi olduğunu, bu nedenle taraflarından tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın tüm maddi tazminat taleplerini davalı sigorta şirketinden tahsil ettiğini, bu nedenle maddi tazminat talep edilemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasını da kabul etmediklerini, haksız tüm taleplerin reddine, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dahili davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar muris —— mirascısı olduğundan bahisle tarafına dava yöneltilmiş ise de, ——-kendisinin dayısı olduğunu, kendisinin mirasçı olmadığını, dava ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davayı kabul etmediğini, davacının taleplerinin sigorta şirketi tarafından karşılandığını, yeniden maddi ve manevi taleplerin talep edilmesinin yasal ve uygun olmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı ——-cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın mevcut beyan ve iddiaları haksız ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dava dilekçesinde kusur oranının belirtilmediğini, muris tarafından kendilerine kalan herhangi bir mirasın bulunmadığını, ev hanımı olduğunu ve herhangi bir sosyal güvencesi, maaşı, üzerine kayıtlı bir malvarlığı da bulunmadığını, murisin yeğeni olması sebebiyle tazminata hükmedilecek olması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının kaza sebebiyle maluliyet yaratacak derecede yaralanmadığını, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak;——-sayılı dosyası, hastane ve diş kliniği kayıtları, tedavi kayıt ve giderleri, faturalar, her türlü gider belgeleri, müvekkilin işçi dosyası, maaş bordroları, banka ödeme dekontları, kaza tespit tutanağı, kamera kayıtları, nüfus kayıt örneği,——-servis kayıtları, servis sözleşmeleri, işçilik dosyaları, —– kayıtları, trafik kayıtları, ruhsat suretleri, sigorta poliçesi, sigorta şirketine yazılı müracaatlar ve cevapları, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması, tanık yemin ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı ——-vekili cevap dilekçesinde delil olarak; ——-numaralı hasar dosyası, trafik kazası sonucu tutulan tüm kayıt ve belgeler, ——sigorta poliçesi, kusur ve tazminat hesaplama raporları, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları, keşif, tanık yemin ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde delil bildirmemiştir.
Diğer davalılar cevap dilekçesi vermediğinden süresi içinde delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
KTK’nın 85/I. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesine özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ——- plakalı aracın 16/05/2016 tarihinde yaptığı tek taraflı kazada yaralanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle belirsiz alacak olarak tüm davalılardan 11.276,00-TL maddi tazminat; davalı ——- 10.000-TL manevi tazminat talep etmiştir.
Davacının talep ettiği maddi tazminatın alacak kalemleri açıklanmadığından, davacı vekiline bu hususta süre verilmiş, davacı vekili dava dilekçesinde talep ettiği 11.276,00-TL maddi tazminat talebini 10/01/2022 tarihli dilekçesinde;
– 10.687,74 TL toplam tedavi gideri,
-30,00 TL Tedavi sürecinde yapılan yol masrafı ve zorunlu harcamalar toplamı,
-100,00 TL——-(travma nedeniyle işe gidiş-dönüş)
-354,95 TL Kaza sebebiyle eksik maaş – prim ve ikramiye bedeli.
-103,31 TL Avukat vekaletnamesi Noter masrafı, şeklinde açıklamıştır.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Davaya konu kaza nedeniyle tutulan 16/05/2016 tarihli trafik kaza tespit tutanağında, tek taraflı trafik kazasının, ——- plakalı araç sürücüsünün kusuruyla meydana geldiği tespit edilmiştir. Davacı kaza yapan araçta yolcu konumunda olup, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından bilirkişi raporu almaya gerek görülmemiş olayda sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasına ilişkin ——–.sayılı dosyasında yapılan ceza yargılamasında, davalı araç sürücüsü olan ——- tam kusurlu bulunmuştur.
Trafik kaza tutanağında davacının oturduğu yer 2 (arka koltuk), emniyet kemeri 4 (Belirsiz) olarak işaretlendiği, dolayısıyla davacının yaralanmasında mütefarik kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce ——-.İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırladığı 23/09/2021 tarihli raporunda, davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu sürekli maluliyet oranının yüzde 0(sıfır) geçici iş görmezlik süresi 3 ay olarak tespit edilmiştir. Mahkememizce söz konusu heyet raporu bilimsel ve denetime elverişli nitelikte bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacının Tedavi ve Yol Giderine İlişkin Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
——-raporunda geçici iş görmezlik süresi 3 ay olarak tespit edilmiştir. ——-uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan 22/04/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda; “davacının 10.678,40-TL tutan tedavi giderinde —— sorumluluğu bulunmadığı, sorumluluğun davalılarda olduğu, yol gideri olarak 56,00-TL harcama yapıldığı ve sorumluluğun davalılarda olduğu, davacıya ilişkin geçici iş göremezlik tazminat tutarının 5.032,40-TL olduğu” belirtilmiştir.
Davacının davaya konu kazada yaralanarak iki dişinin kırıldığı, kırılan dişlerin yerine—— takıldığı belgeleriyle sabit olup, —–için davacıya kesilen faturalar dosyaya ibraz edilmiştir. Bilirkişi raporunda davacının tedavi ve yol giderinden davalıların sorumlu olduğu belirtilmiştir. Tedavi giderleri ve yol gideri bakımından rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Tek taraflı kazada araç sürücüsü olan davalı —— haksız fiil sorumlusu olarak, davacının tedavi ve yol giderlerinden sorumludur. Adı geçen davalı yargılama sırasında vefat etmiş, mirascıları davaya dahil edilmiş, vefat eden sürücünün sorumluluğu da mirascıları olan dahili davalılara intikal etmiştir.
Kaza yapan ——- plakalı aracın maliki olan davalı ——- işleten sıfatıyla davacının zararından sorumludur.
—— plakalı araç kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından——- poliçesi ile sigortalanmış olup, davacının zararından davalı sigorta şirketi akdi olarak sorumludur.
Davaya konu kaza, davacının davalı ——- işlettiği ——-gidişi sırasında müşteri servisinde meydana gelmiştir. Bu nedenle davacı ile davalı——– arasında taşıma ilişkisi kurulmuş olup, adı geçen davalı taşıyan olarak davacının zararlarından sorumludur.
Ayrıca her ne kadar davalı sigorta şirketi hatır taşıması def’inde bulunmuşsa da, davalı——-müşterilerini hangi şartlarda taşıdığına dair dosyada delil bulunmadığı ve davalı sigorta şirketi tarafından taşımanın hatır taşıması olduğu ispatlanamadığından, hatır taşıması def’i yerinde görülmemiştir.
Davacının tedavi gideri ve yol masrafları talebi 10.687,74 TL + 30,00 TL+ 100,00 TL=10.817,74-TL’dir. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının tedavi ve yol masrafı toplamı 10.678,40-TL+ 56,00-TL=10.734,40-TL’dir. Bu nedenlerle 10.734,40-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacının Geçici İşgörmezlik, Prim İkramiye Kaybı Talebi Değerlendirildiğinde;
——– raporunda davacının geçici iş görmezlik süresi 3 ay olarak tespit edilmiş, —— bilirkişisi tarafından geçici iş görmezlik zararı 5.032,40-TL olarak hesaplanmıştır. Ancak, Uyap sistemi üzerinden incelenen davacının ——- hizmet dökümünün incelenmesinde;
-Davacının kazanın meydana geldiği 2016 yılı Mayıs ayı ile müteakip, Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında 30 gün üzerinden sigortalı göründüğü, dolayısıyla davacının 3 aylık geçici iş görmezlik süresi içinde eksiksiz çalıştığı,
-Davacının kazanın meydana geldiği 2016 yılı Mayıs ayındaki 2.112,17-TL olan maaşının; Haziran ayında 2.654,90-TL, Temmuz ayında 3.409.26-TL, Agustos ayında 3.227,21-TL olduğu, dolayısıyla 3 aylık geçici iş görmezlik süresi içinde davacının gelirinde azalma değil artış olduğu görülmüştür.Açıklanan nedenlerle davacı 3 aylık geçici iş görmezlik süresinde aylık 30 gün üzerinden tam olarak sigortalandığı, bu süre içinde iddia edilenin aksine davacının asgari ücretin üzerinde olan gelirlerinde azalma değil artış olduğundan prim ikramiye kaybına ilişkin iddiaların ispatlanamdığı anlaşılmakla, davacının eksik maaş, prim ikramiye kaybına dayalı maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.Faiz ve Davalı Sigorta Şirketinin Temerrüt Tarihi Değerlendirildiğinde;Davacının davadan önce KTK 97.maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine verdiği 31/05/2016 tarihli başvuru dilekçesinde ZMMS Genel Şartları Ek-6’da yer alan banka hesap bilgisini vermediği anlaşılmıştır.Kaza tarihindeki yürürlükte bulunan KTK’nın 99. maddesinde “Sigortacılar, hak sahibinin —— sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilerek, sigortanın temerrütü için, hak sahibinin genel şartlarda belirlenen belgeler ile sigortaya müracaatı zorunluluğu getirilmiştir. Genel şartlarda belirtilen belgelerin eksik olarak sunulması halinde, hak sahibi tarafından müracaat şartı yerine getirildiği kabul edilse dahi sigortasının temerrüdü gerçekleşmez. Hak sahibinin eksik evrakla müracaat etmiş olması halinde, muaccel alacak yönünden dava tarihinden önce temerrütün gerçekleşmemiş olması nedeniyle, açılan dava tarihinde temerrüt oluşacağından, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.Somut olayda, davacı davalıya müracaat etmiş ise de, genel şartlar çerçevesinde tazminatın ödeneceği banka hesap bilgilerinin başvuru evrakları ile birlikte sigorta şirketine sunulmamış olması nedeniyle, eksik evrakla müracaat edildiği anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi KTK’nın 99. maddesine uygun şekilde temerrüte düşürülmediğinden, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir. ——-
Davacı vekili dava dilekçesinde yasal faiz talep ettiğinden, taleple bağlı kalınarak yasal faize hükmedilmiştir.
Davacının Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde araç sürücü davalı —— ve araç maliki ——10.000-TL manevi tazminat talep etmiştir.6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, ——- hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. 22/06/1976 tarihli ve 7/7 sayılı İBK’na göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.Dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, araç içinde yolcu olan davacının, hiçbir kusurunun bulunmadığı konu trafik kazasında, iki ön dişini kaybettiği, dişlerin yerine —– takıldığı,——- çene kemiğine vida şeklindeki diş köklerinin çene kemiğine yerleştirilerek yapıldığı, davacının ibraz ettiği fotoğraflardan da görüldüğü üzere işlemin acı veren bir süreç olduğu, davacının ağır bedensel zarar nedeniyle manevi zarara uğradığı, manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacının talep ettiği 10.000,00 TL manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu anlaşılmakla, manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ;
1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, tedavi ve yol gideri toplamı 10.734,40-TL’nin; davalı sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalılardan 16/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat davasının kabulü ile, 10.000,00-TL manevi tazminatın; 16/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —— mirascıları ve davalı ——- müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Alınması gereken 1.416,37 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 72,66 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.343,71 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 5.952,50 TL yargılama gideri, 72,66 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 6.084,40 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 5.929,52 TL’sinin (davalı sigorta şirketi ve ——– bu tutarın 3.069,77 TL’sinden sorumlu olmaları kaydıyla,) davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Maddi tazminat kabul edilen miktar yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan ——-göre takdir olunan ——- vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Maddi tazminat ret olunan miktar yönünden kendini vekille temsil ettiren davalılar ——- lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —— göre takdir olunan ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekili ve davalı ——-vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde——–Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.