Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/546 E. 2019/550 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1189 Esas
KARAR NO : 2019/556
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/11/2017
KARAR TARİHİ: 16/05/2019Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişkiden kaynaklı bir borç ilişkisi bulunduğunu cari hesap ekstresinde davalının davacı şirkete ———TL borcu bulunduğunu, davacı şirket ile davalı arasında alacak ilişkisinin cari ekstra , sevk irsaliyesi ve e-fatura ile sabit olmasına rağmen davalının zaman kazanma adına takibe haksız itiraz ettiğini, davacı şirketin 15.328,20 TL tutarındaki alacağını tahsil edemediğini bunun üzerine İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün——— esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tacirler arasında faturadan kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 19/07/2017 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 21/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 24/07/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 24/07/2017 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: davalı tarafından ticari defter ve kayıtları ibraz edilmemiş olup , davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 15.328,20 TL tutarında alacaklı gözüktüğünü, alacağın kabul edilmesi durumunda alacak için takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanabileceğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, ticari defterler, BA/BS kayıtları, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu davacının incelenen defterleri ile sabittir. Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi için HMK’nun 222. Maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacı taraf defterlerinin HMK 222. Maddesinde belirtilen usulde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafa ise defterlerinin ibrazı için ihtaratlı davetiye çıkarılmasına rağmen defterleri ibraz etmemiş olup; ibraz etmeyen tarafın defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılacağı ve dosyadaki delillerin defterlerini ibraz eden tarafın kayıtlarının incelenmesi ile yetinileceği ihtar edilmiştir. Davacı tarafça davalı adına icra takibine konu fatura kesilmiş olup; defter incelemesi neticesinde aralarında başkaca bir ticari ilişki olmayıp; kesilen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Faturaya konu ürünlerin teslim edildiğine dair sevk irsaliyesi düzenlendiği ve teslim alan kısımlarında isim ve imza olduğu tespit edilmiştir. İrsaliyeli fatura, teslim alan kısımlarında isim ve imza olup davalı tarafça bu isim ve imzalara itiraz edilmemesi, faturaların davacı şirket defterlerinde kayıtlı olması ve davalının usulüne uygun ihtarata rağmen defterlerini ibraz etmekten kaçındığının kabulü bir bütün olarak değerlendirildiğinde faturaya konu malların teslimi davacı tarafça ispatlanmış olup, davalı tarafça fatura konusu bedelin ödediği ispat edilemediğinden; davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından; İstanbul Anadolu Anadolu 11. İcra müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 15.328,20 TL için İİK 67 maddesi gereğince iptaline; Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğince fatura alacağı likit olmakla; alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1- İstanbul Anadolu 11. İcra müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 15.328,20 TL’sinin İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına,
2-Alacak likit olduğundan alacak miktarı 15.328,20 TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.047,06 TL harcın davacı tarafça yatırılan 31,40 TL peşin harçtan mahsubu ile 1.015,66 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL peşin harç, 99,50 TL posta-tebligat masrafı, 700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 830,90 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/05/2019