Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/525 E. 2019/1092 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/525 Esas
KARAR NO: 2019/1092 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 16/03/2017
KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı — müvekkili—— aleyhine Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takip yoluyla takip başlattığını, Davalı yan tarafından, müvekkili aleyhine Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibin dayanağı — tarihli —- seri no.lu fatura alacağı olarak belirtiğini, ancak müvekkil firmanın, davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili firma yetkilisinin şehir dışında bulunduğu bir sırada müvekkili firma aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin – olarak — tarihinde firma çalışanına yapılarak dosyanın hızlı bir şekilde kesinleşmesinin sağlandığını, Davalının müvekkili firmanın yetkilisinin şehir dışında bulunmasından istifade ederek, faturaya dayanarak ilamsız icra takibi başlattığını ve müvekkilinin araçlarına haciz işlemi yaparak, mağduriyetine neden olduğunu, müvekkili firmanın yoğun bir ticari faaliyet içerisinde olan bir firma olup, bir çok —- iş yaptığını, haksız takipten dolayı müvekkili firmanın bankalar nezdinde kredi itibarı zedelediğini beyan ederek Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyasında müvekkil firmanın davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, İcra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar teminat karşılığı ivedilikle tedbiren durdurulmasına, Davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminat tayinine, yargılama giderleri ile yasal avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki ve iş bölümü itirazında bulunmuş, Davalı müvekkilinin, davacı borçlu şirketin taşıma işlerini yaptığını, karşılığında fatura kestiğini ve davacı tarafın muhasebesine bizzat teslim edildiğini, Davacı borçlunun taşıma işinin karşılığı olarak kesilen fatura tutarını ödemediğini, borcu tahsili amacıyla Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün —- esas saydı dosyası marifetiyle icra takibi yapıldığını, davacı borçlunun kötüniyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine, Davacı borçlunun takip konusu asıl alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere icra İnkar tazminatına mahkum edilmesine, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile taraflar arasındaki fatura alacağından kaynaklı menfi tespit davasından ibaret olduğu fakat icra dosyası incelendiğinde —- (dava tarihinden sonra) ödeme yapıldığından davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin —- esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı gereği mahkememize tevzi edilmiş olmakla, mahkememizde —esas sayılı dosya numarası aldığı anlaşılmıştır.
——- Dairesi Müdürlüğü, —-Dairesi Müdürlüğü,— — Müdürlüklerine yazılan müzekkere yazı cevapları dosya içerisine alınmıştır.
Davalının esnaf faaliyeti sınırını aşıp aşmadığının tespit amacıyla —– yazılan —- tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde; davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu, BA/BS kayıtlarının gönderildiği, davalı tarafça icra takibine konu faturanın BS bildirimin 2016/10 döneminde yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacının borçlu olmadığını iddia ettiği; Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının dosyamız davalısı …; borçlunun dosyamız davacısı — Olduğu; — tarihli ilamsız icra takibin dayanağı — tarihli —— seri no.lu fatura alacağı olduğu, takibin itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz yargılama aşamasında taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı taraf davalı yan tarafından, Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı dosyası ile başlatılmış olunan icra takibinin dayanağı olarak, — tarih, —– seri nolu fatura alacağının gösterildiği, ancak davacı yanın davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını savunmuştur. Davalı taraf davacı borçlu şirketin taşıma işlerini yaptığını, yapmış olduğu taşıma işlerinin karşılığında fatura kestiğini ve davacı borçlunun muhasebesine bizzat teslim ettiğini, davacı borçlu tarafından fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, savunmuştur. Dava konusu —6 tarih – seri nolu KDV dahil —– TL tutarlı faturanın davacı yan ticari defterinde kayıtlı olmadığı, dava dosyasında dava konusu faturanın davacı yana tebliğ edildiğine dair bilgi ve belgenin bulmadığı görülmüştür. Davalı tarafında davacı aleyhine — tarihinde Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün —-esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibine davacı tarafından – tarihinde – TL – tarihinde – TL olmak üzere toplam — TL ödeme yapıldığı görüldüğü yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili – tarihli talep artırım dilekçesi ile alacağını – TL artırılarak toplam – TL’nin — tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlgili talep artırım dilekçesi davalı yana tebliğ edilmiştir.
Yargıtay -. Hukuk Dairesi’nin —- Tarihli — E. — K. Sayılı; ”Dava faturaya dayalı takibe yönelik borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı-alacaklıdadır. Nitekim davalı bu kapsamda teslim tutanak belgelerinin fotokopisini sunmuştur. Bu durumda mahkemece varsa bu belge asıllarının celp edilerek malzemeyi alan kişinin davacı şirket yetkilisi veyahut çalışanı olup olmadığının araştırılarak, davacı şirket çalışanı veyahut yetkilisi olduğunun anlaşılması halinde imzanın ona ait olup olmadığı üstünde inceleme yapılarak ve varilacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir” yönündeki Yargıtay Kararında faturaya dayalı menfi tespit davasında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu düzenlenmiştir.
Yargıtay – Hukuk Dairesi’nin – Tarihli – E.—- K. Sayılı; ”… Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin varlığını kanıtlamak durumundadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun — tarih, — E—– K. sayılı, — tarih, — E—- K.) Somut olayda, davalı alacaklı tarafça faturaya dayalı icra takibi başlatılmış ise de, tek taraflı olarak fatura düzenlenip, ticari defterlere kaydedilmesi akdi ilişkinin varlığını ispata yeterli değildir. Zira, dosya kapsamı itibariyle anılan faturanın davacıya tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmadığı gibi, taraf ticari defterlerinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi neticesinde takip konusu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı da tespit edilmiştir. Ayrıca, ancak akdi ilişkinin ispatı halinde mal teslimi hususunda tanık dinlenebileceğinden, akdi ilişki, uyuşmazlık kapsamında ise, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin varlığının tanık delili ile ispatı mümkün olmayıp, 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir.” şeklindedir.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların BA/BS kayıtları, ticari defter incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile icra dosyası birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf faturaya dayalı icra takibinde borçlu olmadığının tespiti amacı ile işbu menfi tespit davasını açmış; dava tarihinden sonra yapılan ödeme ile dava istirdat davasına dönüşmüştür. Faturaya dayalı menfi tespit davasında ispat yükü davalı alacaklı tarafta olup; davalı taraf usulüne uygun defter incelemesi davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen defterlerini ibraz etmemiştir. Davalı taraf faturaya konu nakliye hizmetinin ifa edildiğini ispat etmeye yönelik delil sunmamıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde dosya kapsamı itibariyle anılan faturanın davacıya tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmadığı gibi takibe konu fatura davacı defterlerinde yer almayıp davacı tarafça vergi dairesine BA bildirimi de yapılmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerde davalı taraf faturaya konu nakliye hizmetini yerine getirdiğini ispat edemediğinden; davacı tarafın Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün —– E. Sayılı dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından ödenen —- TL’nin davalıdan istirdatına karar verilmiş, İİK 72/5 maddesi uyarınca takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılamadığından şartları oluşmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün —- E. Sayılı dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından ödenen —- TL’nin davalıdan istirdatına,
2-Şartlar oluşmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Alınması gerekli 941,89 TL harcın mahkememiz veznesine yatırılan 192,30 TL peşin harç, 43,20 tamamlamı harcından mahsubu ile bakiye 706,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacılar tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 192,30 TL peşin harç, 43,20 tamamlama harcı, 192,25 TL posta-tebligat, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.263,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
24/10/2019