Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/523 E. 2020/530 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/523 Esas
KARAR NO : 2020/530
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ———– numaralı poliçe ile ——– ile davacı şirket tarafından sağlık güvencesine alınan sigortalı ————– tarihinde el ve ayaklarda uyuşma, yüzünde çarpılma hissi yakınması ile muhtelif tarihlerde tedavi gördüğü ve ——— ödeme yapıldığım, sistem kayıtlarında yapılan sorgulamada sigortalıya aynı teminatları sağlayan davalı şirket bünyesinde sigorta poliçesi düzenjmdiğinjn görüldüğünü, ————— gereğince rücu edildiğim, ancak ödeme yapılmadığını, poliçe gönderilmediğini, TTK 1466/1. Md. gereğince de sigortacıların teminatları oranında paylaşım yapılması gerektiğini, ödenen tedavi giderinin %50 oranına isabet eden miktarın davalı ————- sayılı dosyası ile istendiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafin %20 inkar tazminatına mahkum edilmesini, tedavi giderlerinin —- tarihinde ödendiğini, ——- tarihinde rücu ihtarının gönderildiğini, ——— tarihinde icra takibi başlatıldığını, TBK 73. Md. gereğince 2 yıllık süre içinde icra takibi başlatıldığını, zamanaşımının dolmadığını, belirterek haksız itirazın iptaline,———- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dışı sigortalı —— kendi şirketleri nezdinde de ———- numaralı özel ———sigortalı olduğunu, olayda çifte sigorta bulunduğunu, TTK 1467, Md. de belirtilen istisnalar (a) md. de belirtilen sigorta şirketlerinin onayı bulunmadığından müşterek sigorta hükümlerinin uygulanamayacağını, bu nedenle davacının rücu hakkı olmadığını, müşterek sigorta olduğunun kabulü halinde ise poliçede TTK 1466/2. Md. belirtilen Müteselsil sorumluluk esası kabul edilmediğinden davacının rücu hakkı olmadığını, sorumluluk esasının kabul edilmesi halinde ise, müvekkili şirket tarafından düzenlenen poliçe şartlan, poliçe limiti ve katılım paylarının dikkate alınması gerektiğini, sigortalının birden çok poliçesi olması halinde kendi menfaatine olan poliçeden yana iradesini kullanmak istemesine rağmen sigortalının bilgi ve rızası dışında poliçesindeki hasarsızlığı bozacak şekilde sigortalı menfaatlerine aykırı olarak rücu hakkının kullanılması sigortalının serbest iradesini ve tüketici haklarını zedeleyeceğini, TTK 1467. Md. düzenlenen çifte sigorta hükümlerinin davaya konu olayda uygulanması gerektiğini, olayda TTK 1466, Md. düzenlenen müşterek sigorta hükümlerinin uygulama alam bulunmadığını, poliçede müteselsil sorumluluk olmadığından davacının rücu hakta, bulunmadığını, poliçe genel şartlarının 12. Md, düzenlemesi müşterek sigortayı düzenleyen TTK 1466. Md. hükmünün tekrarı olduğunu, öncelikle davacı şirketin rücu hakkına konu ettiği tedavi harcamasının, düzenlediği poliçe genel ve özel şartlarına uygunluğunun araştırılması, yapılan tedavi ile harcamaların illiyet bağının tespiti, ödemelerin yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini, ödemeye ilişkin belge sunulmadığını, sigortalı katılım payının ödeme içinde sigorta şirketi tarafindan ödenmiş olması halinde bu miktarın rücuya konu edilemeyeceğini, düzenlenen poliçede yatarak tedavi teminatının ———- sınırlı olarak verildiğini, söz konusu tedavi giderinin ancak bu limit dahilinde karşılanabileceğini, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile dava dışı —— şahsın davacı ve davalı ———— düzenlenmiş aynı döneme ait iki ayrı özel sağlık sigortası poliçesi olması nedeni ile davacı tarafça sigorta kapsamında yaptığı ödemelerden davalı ——— şirketinin de sorumlu olduğu iddiası ile alacaklı sıfatı ile yaptığı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Mahkememiz yargılama aşamasında bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiş olup bilirkişiler raporunda özetle, dava dışı sigortalı ——– olarak davacı ——— kapsamında düzenlenen ————-vadeli olarak anlaşmalı hastanelerde %100 teminatlı limitsiz olarak yatarak tedavi teminatı verildiği, davacı tarafindan davaya konu edilen 3 adet faturaya konu tedavilerden sadece ——– tarihleri arasındaki yatışla ilgili yapılan ——— tedavi giderinin sunulan poliçe vadesinde kaldığı, ——– tarihleri arasında gördüğü yatarak tedavi ile ———- tarihinde ayakta tedavi harcamasının sunulan poliçe vadesinde bulunmadığı, davacının ————- vadeli poliçeyi sunması ve ——— anlaşmalı kurum statüsünde olduğunu kanıtlaması ayrıca sunduğu “Tazminat ödeme emirleri” ne konu ödemeleri ilgili hastaneye yaptığına ilişkin dekontları sunması gerekeceği, davacı husumeti yönünden bu eksikliklerin tamamlanmasının zorunlu olacağını, davaya konu edilen faturalara konu harcamaların incelenen, hasta dosyası ile uyumlu ve illiyedi olduğunun tespit edildiğini davalı —— düzenlediği—————-vadeleri arasını anlaamalı anlaşmasız ayrımı yapmaksızın yatarak tedavi içim ——limiti %100 teminat verildiği davaya konu edilen ————– adet faturadan sadece ———– talihleri arasındaki yatışla ilgili yapılan ——— tedavi giderinden poliçe limiti olan ———- davalının sorumlu tutulabileceği, diğer —- fatura konusu harcamanın ——– vadelerini kapsayan poliçe var ise sunulması kaydıyla değerlendirilebileceğini mütalaa etmişlerdir.
Taraf beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmış olup bilirkişiler raporunda özetle; davalı ———— numaralı ——— vadeleri arasını kapsayan sigorta poliçe limitinin —– azami teminatlı olduğu görülmekle ——- tarihleri arası yatışla ilgili yapılan —— harcamanın —– oranına isabet eden ———- ve —– tarihli %20 muafiyetli olarak ödenen —— ayakta tedavi giderinin de 1/2 kısmı —– olmak üzere toplam asıl alacak miktarının ——— olduğu icra takip tarihi itibariyle işlemiş avans oranında faizin ——- olarak hesaplandığı, davacının ——— sayılı ilamsız icra takip dosyasında toplam ———- talepte bulunabileceğini mütalaa etmişlerdir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dosyada mübrez belge ve poliçeler, aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; Davacı ile dava dışı sigortalı ——– arasında tedavi giderlerine ilişkin teminat sağlayan sağlık sigorta poliçesi imzalandığı, davalı ile dava dışı sigortalının arasında da tedavi giderlerine ilişkin, aynı dönemi kapsayan sağlık sigortası poliçesi imzalandığı, dava dışı sigortalısının muhtelif tarihlerde gördüğü tedavi giderlerine yönelik, davacı ———– bir takım ödemeler yapıldığı, ———— uyarınca, davacı tarafça davalı ———— rücu edildiği, fakat ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davalı aleyhine ———– sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, mahkememizde dava açıldığı, davacı ile dava dışı sigortalı arasında ———- vadeli ———— imzalandığı, aynı şekilde davalı ile dava dışı sigortalı arasında —— vadeli, ——–limitli ———– imzalandığı, her iki poliçenin vadesi içinde kaldığı, ————- maddesinde sigortalının sağlığı, hastalık sigortaları ile meblağ sigortaları şeklinde düzenlenen sağlık sigortalarında bir veya birkaç sigortacı tarafından çeşitli bedellerle sigorta ettirilebileceği hususunun düzenlendiği, yani çifte sigortaya cevap verildiği, —————–Maddesinde yer alan ” tedavi masraflarının birden fazla sigorta tarafından temin edilmiş olması halinde, bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılır.”, hükmü gereğince, davalının savunmasının aksine, poliçelerin aynı dönemde düzenlenmesi şartı aranmadığı, önemli olanın riziko tarihi olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı sigortalının tedavi gördüğü ————-anlaşmalı hastaneler arasında yer aldığı, davalı şirket tarafından verilen teminatın yatarak tedavi ve limitli olarak verilmiş olduğu, rizikoların gerçekleşme tarih aralıkları ile taraflarca sunulan iki ayrı döneme ait sağlık poliçelerinin vadeleri denetlendiğinde, yatış yapıldığı tarihlerin, poliçelerin vadelerinde olduğunun görüldüğü, davalı tarafından ——- vade tarihli, ———– yapıldığı, davacının talebine konu edilen, —— tarihleri arasındaki yatışla ilgili ——– tedavi gideri için 1/2 oranına isabet eden miktarının——- olduğu, limitinin —— olması sebebi ile ——— sınırlı sorumluluktan bahsedilebileceği, ——- tarihleri arasını kapsayan ——- azami teminatla tesis edildiği, bu poliçe dönemine giren, ——— tarihleri arasındaki yatış ile ilgili yapılan harcamaların ——– olduğu, 1/2 oranına isabet eden —– olduğu, poliçe teminat sınırı içerisinde kaldığı, davalı şirkete gönderilen ihtarnamenin —— tarihinde tebliğ edildiği, takip tarihi itibari ile ——- faiz işlediği, davacının talep edebileceği miktarın takip tarihi itibari ile ——— olduğu, davalının savunmasının aksine, aynı şahıs ile ilgili olarak, ayrı sigorta şirketleri tarafından, müşterek poliçe düzenlenebileceği, TTK 1514’üncü maddenin sağlık poliçelerinde müşterek poliçeye cevap verdiği, sağlık poliçesi genel şartlarının 12. Maddesi gereğince sigorta şirketlerinin düzenledikleri, poliçe teminatı özel şartlar çerçevesinde birbirlerine rücu hakkının bulunduğu kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulü ile ,————sayılı İcra takibine davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile,—-asıl alacak — temerrüt faizi olmak üzere toplam —— üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, ;Fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,——-sayılı İcra takibine davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile,——– asıl alacak — temerrüt faizi olmak üzere toplam ——– üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, ;Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE ;
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE ;
3-Alınması gerekli 5.289,99 TL peşin harcın davacı tarafça yatırılan 978,72 TL peşin harçtan mahsubu ile 4.311,27 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 10.867,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 978,72 TL harç gideri, 143,50 TL posta-tebligat masrafı, 2000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.122,22 TL giderin davanın kabul red oranı gözönünde bulundurularak 2.983,69 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2020