Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/49 E. 2018/197 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/49 Esas
KARAR NO : 2018/197
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
İstanbul Anadolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas-…. Karar sayılı Görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının sahibi olduğu işletmeden araç kiralayan arkadaşı ….’ya kefil olduğunu, taraflar arasında bu duruma ilişkin araç kiralama sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre aracın 23/08/2008-25/08/2008 tarihleri arasında 2 günlüğüne kiralandığını, aracın kiralama süresi bitiminde 25/08/2008 tarihinde alındığı yere teslim edildiğini, daha sonra 2010 yılında davalı tarafından müvekkili ile dava dışı ……. aleyhine İstanbul Anadolu 9.İcra müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu edilen 23/03/2010 vade tarihli, 12.000,00 TL. tutarlı senedin, müvekkili ve ………’nın davalı ile yaptığı araç kiralama sözleşmesinin altında yer alan senet olduğunu, bu senedin imza dışında kalan bütün kısımlarının davalı tarafından sonradan doldurulduğunu, araç kiralama sözleşmesinde kiralanan aracın plaka numarasında tahrifat olduğu, müvekkilinin kiraladığı araç ile davalının kiralandığını iddia ettiği ve zarara uğradığı iddiasıyla senet düzenlediği aracın tamamen farklı olduğunu,müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığınından bahisle, müvekkilinin İstanbul Anadolu 9.İcra müdürlüğünün ……. Esas sayılı takibe dayanak teşkil eden senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; davaya konu edilen senedin usule aykırı şekilde düzenlenmediğini, davacı tarafın imza ikrarında bulunarak senedi açıkça kabul ettiğini, davacı tarafın senede karşı imza inkarında bulunmadığını, ancak borcu kabul etmediğini, bu nedenle borcu olmadığını ispat yükü altında olduğunu beyan ederek haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili celse arasında dosyaya sunmuş olduğu 28/02/2018 tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ederek, beyanını imzası ile onaylamıştır.
Davalı vekili de 28/02/2018 tarihli dilekçesi ile davacının feragatı sebebiyle kendilerinin de masraf ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ederek, beyanını imzası ile onaylamıştır.
Davacı vekilinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 207,67-TL’nin mahsubu ile bakiye 171,77-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlaltıldı.06/03/2018