Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/480 E. 2020/357 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/480 Esas
KARAR NO : 2020/357DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/03/2018
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–İcra Müdürlüğü’nün ———– dosyasıyla müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin —— ilçesinde fırıncılık yaptığını, iş yeri kurmak ve işletmek için ———– tarihli kredi sözleşmesi ile kredi aldığını, alacaklı ——– müvekkilinin muhasebe işlerini yapan muhasebe bürosunun o dönemde sahibi olduğunu, alacaklı tarafın kredi sözleşmesine kefil olduğunu, toplamda —- kredi için kendi el yazısı ile kefalet belgesi imzaladığını, bu kredilerden ilkinin — ödendiğini, daha sonra — kredi kullanıldığını ve ödendiğini, yine—-kredi kullanıldığını ve ödendiğini, yine —– kredi kullanıldığını ve ödendiğini, son olarak —- kullanılıp ödendiğini, ödeme planlarının hepsinde alacaklı —- imzasının ve kefaletinin mevcut olduğunu, bu kredilerden — tutarlı kredinin verilirken —- ayında bankada şube müdürü olan —- odasında ve onun yanında kendisinin talebi üzerine kredi kefaletine karşılık olmak üzere, müvekkili—arafından alacaklı ——–boş olan bir senet imzalanıp verildiğini, Alacaklı tarafın müvekkilinin kendisine borcu olmadığı halde kredi kefaletine teminat olarak verilen boş senedi kendi el yazısı ile doldurarak ve miktar kısmına ——— yazarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını ve müvekkiline ödeme emri gönderdiğini, müvekkilinin—– herhangi bir borcunun olmadığını, aralarında ticari ilişki ve para alışverişinin bulunmadığını, senedin banka kredi kefaletine karşılık boş olarak imzalandığını, icra takibinin iptaline, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine, icra takibinin tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline—- borcunun bulunduğunu, faiz miktarı ile birlikte bu tutarın toplam ———- üzerinden icraya koyulmuş bulunduğunu, müvekkilinin davacıya bankadan aldığı kredilere istinaden kefil olduğunu, davacının teminat senedi olarak verildiği iddiasının ispatlanması gerektiğini, davacının talebinin yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinin tedbiren durdurulması talebinin yasal olmadığını, senedin üzerinde teminat senedi olduğunu ispatlar herhangi bir ibarenin bulunmadığını, yersiz ve yasal dayanağı olmayan davanın reddine, harç masraf ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, —— İcra Müdürlüğü’nün ——sayılı dosyası ile açılan icra takibinin haksız olduğunu, takibe konu senedin kredi kefaletine karşılık olarak verildiğini, davalı tarafın teminat olarak boş bir şekilde verilen bu senedi doldurarak ve miktar kısmına ——– yazarak icra takibi başlattığını, davalı hakkında bedelsiz senedi kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verildiğini iddia etmiştir.
Davalı ise, davacı iddialarının yerinde olmadığını, senedin teminat senedi niteliğinde olmadığını, davacının icra hukuk mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini, davacının senetteki imzaya bir itirazının bulunmadığını, davacı iddialarının yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini savunmuştur.
Davacının şikayeti üzerine davalı hakkında —Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —– iddianamesiyle ———- suçundan dava açıldığı,— Asliye Ceza Mahkemesi’nin —— ilamı ile davalı hakkında aynı suçtan netice olarak —- gün hapis cezası verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara yapılan itirazın—— Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddi üzerine hükmün ——tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının icra takibine———– nedenlerine dayalı olarak yapmış olduğu borca itiraz yargılamasının yapıldığı —- İcra Hukuk Mahkemesi’nin ——– “Senedin teminat senedi olduğunu kanıtlayan belgelerin bulunmaması ve itirazın yerinde görülmemesi” nedenleriyle davanın reddine karar verildiği, bu hükmün istinaf edilmesi üzerine —- Adliye Mahkemesi ——sayılı ilamı ile “Takibe konu senet üzerinde senedin teminat senedi olduğuna dair her hangi bir ibarenin bulunmadığı, kaldı ki davacının sunmuş olduğu sözleşmelerde de takibe konu senede her hangi bir şekilde atıf yapılmadığı, bu hali ile davacının senedin teminat senedi olduğunu kanunda yazılı deliller ile ispatlayamadığı, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiası da kanunda yazılı belgelerle ispatlanamadığından…” istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar yukarıda açıklanan icra hukuk mahkemesi kararının kesinleşmediği görülmüş ise de, icra hukuk mahkemelerinin daha yetkili mahkemeler olması nedeniyle davamızın çözümü için bekletici mesele yapılması düşünülmemiştir.
Davacı, menfi tespit talebini “Senedin teminat senedi olarak verilmiş olması ve senedin boşluklarının anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu” nedenlerine dayandırmaktadır. Davacının bu iddialarının yazılı delille ispatlanması zorunludur. Davacı senedin teminat senedi olarak verildiği ve senedin boşluklarının anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki iddialarını ispata yarar yazılı hiçbir delil sunamamıştır.
Her ne kadar davalı hakkında icra takibine konu edilen senet ile ilgili olarak —————kararı ile “Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması” suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de; ceza mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği, bu nitelikteki kararların Yargıtayın yerleşik uygulamaları gereğince kesin hüküm olarak dikkate alınamayacağı anlaşıldığından, ceza mahkemesinin vermiş olduğu mahkumiyet kararı hükme esas alınmamıştır.
Davacının “Senedin teminat senedi olarak verilmiş olması ve senedin boşluklarının anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu” iddialarını yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere kanunda yazılı delillerle ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 1.788,84-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.734,44-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 13.901,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/07/2020