Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/469 E. 2019/169 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/469 Esas
KARAR NO : 2019/169

DAVA : Alacak (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı şirket 3. Kişiye ait arsa niteliğindeki taşınmazın satışı hakkında simsarlık sözleşmesi imzaladığını, simsarlık sözleşmesinin imzalanmasının ardından 2 gün sonra davalı şirket yetkilisi teklif edilen satış bedelini kabul ettiğini ve taşınmazı satın almak istediğini arsa sahibine bildiren bir kabul yazısı gönderdiğini, davalı ilgili taşınmazı almaktan cayarak sözleşme hükümleri gereği cezai şart bedelini ödemek zorunda olduğunu,davacı simsar olarak yükümlülüklerini yerine getirerek davalı alaıcı ve dava dışı satıcıyı aralarında alım – satım sözleşmesinin kurulması için gereken ortamı hazırladığını, davacının üstüne düşen tüm edimleri yerine getirdiğini buna rağmen davalı yasal bir nden sunmadan ilgili taşınmazı taahhüt etmesine rağmen satın almadığını sözleşme edimlerini yerine getirmediğini bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL cezai şart ve 40.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davanın görevsiz mahkemede açıldığını görevli ve yetkili olan mahkemenin Asliye Hukuk mahkemeleri olduğunu, davacının taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı ile alıcı arasında sözleşme kurulabilmesi için gerekli koşulların oluşmadığını, cezai şart feri nitelikte olduğunu asıl alacak doğmadıkça cezai şart da talep edilemeyeceğini, işbu davada simsarın ücret alacağının doğmadığını, davalının herhangi bir kusurunun olmadığını,tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile simsarlık sözleşmesinden kaynalı cezai şartın tahsili amacıyla açılan maddi manevi tazminat davasına ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği , gelen yazı cevaplarından davacının gerçek kişi tacir olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle tarafların her ikisi tacir olduğundan nisbi ticari dava olarak bu uyuşmazlıkta mahkememiz görevli görülmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Simsarlık sözleşmesine konu —————- Parsel sayılı taşınmazın kayıtları uyap sisteminden temin edilmiş olup, taşınmazın 29.03.2017 tarihinden beri dava dışı ———————– adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacı vekilince ibraz edilen emlak alım-satım sözleşmesi başlıklı sözleşme incelendiğinde;————————– Parsel sayılı arsa nitelikli taşınmazın satılması için anlaşıldığına dair 06.02.2018 tarihli sözleşme olduğu; yapılan incelemede sözleşmede alıcı kısmında davalı şirketin yer aldığı, satıcı kısmının ise boş olduğu, sözleşmenin alt orta kısmında davacının kaşesinin yer aldığı görülmüştür. Davacı taraf 06.02.2018 tarihli sözleşmeye göre cezai şartın tahsili amacıyla maddi ve manevi tazminat davası açmış ise de; sözleşmenin kurulmamış olduğu davacı tarafça ibraz edilen sözleşme ile sabittir. Sözleşmede; sözleşme konusu ————- sayılı taşınmazın maliki konumunda olan ” Satıcı ” kısmında herhangi bir isim ve imza yoktur. Mevcut sözleşmede satıcı imzası ve unvanı boş olmakla; sözleşmenin ana unsurları tamamlanmadığından ayakta olmayan bu sözleşmeye dayanılarak davacı tarafça davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı yoktur. Her ne kadar sözleşmede taşınmaz satış bedeli yazılı ise de bu durum satıcı tarafından imzalanmadığı gibi; taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekle tabi olduğu izahtan varestedir. Kurulmamış bir sözleşmede davacının cezai şart ve manevi tazminat talep etme hakkı olmadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN REDDİ İLE;
1-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 853,88 TL peşin harçtan mahsubu ile 809,48 TL harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Manevi tazminat açısından —–10/3 maddesi gereğince Karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin;
Maddi tazminat açısından Karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.