Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/425 E. 2019/1308 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/425 Esas
KARAR NO: 2019/1308
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/04/2018
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket ile davalı arasında ticari ilşkinin bulunduğunu ve aralarında ki sözleşme kapsamında muhtelif kozmetik malzemesinin satımı ve tesliminin gerçekleştiğinden, alım satım ve teslimi ile alakalı işlemlerin tamamının resmi olarak davacının defter muhasebe kayıtlarına işlendiğini, taraflar arasında mal alım ve satımı ile alakalı olarak muhtelif tarihli elektronik yazışmaların da bulunduğunu, davalı alıcıya malzeme satımı ve teslimi adına düzenlenen faturalar ile sevk teslim irsaliyelerini delil olarak sunduklarını, davalının sundukları tüm delillerinden de anlaşılacağı üzere ödemelerini yapmadığını, bunun üzerine davalı adına — – İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalı tarafça itiraz edilerek takibin durdurulduğunu davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı taraf davaya konu — icra Müdürlüğünün — sayılı dosyasına yaptıkları itirazı haklı yere yaptıklarını şirket adreslerinin bulunmadığı yerde alcaklıların takip yaptıklarından dolayı yetki itirazında bulunduklarını davacı şirketin takip yapacak ise yetkili icra dairesinden yapması gereketiğini davacı ile aralarında herhangi bir alım satım ile alakalı sözleşme bulunmadığını davacı şirkete herhangi bir borçları bulunmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça kozmetik satış sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağından kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan—. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 22/02/2018 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 08/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 15/03/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 15/03/2018 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: davacının davalıdan talep edebileceği icra takibine konu asıl alacak miktarının -TL olduğu, — tarih —numaralı —TL ve — tarih – numaralı –TL tutarlı toplam –TL’ lik faturanın her ne kadar davacı kayıtlarında işleme alınmış ise de talep edilmiş ise de davalı kayıtlarında bu- fatura kayıtlara alınmadığını, toplam —TL davaya konu diğer faturaların davalı tarafından kayıtlara alındığı tespit edildiğini, faturanın içeriğinin doğruluğunu ispat etme yükümlülüğü, faturaya itiraz edilmesiyle birlikte faturayı düzenleyene (satıcıya) geçmekte ilkesi gereğince –TL lik faturanın ispat edilebilir olması ile birlikte davacının alacağının takip miktarı olan -TL olacağına kanaat getirildiğini, ispat edilememesi halinde yasal defeterlere işlenen —-TL’ nin kabulunun gerektiğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu davacının ve davalının incelenen defterleri ile sabittir. Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi için HMK’nun 222. Maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacı ve davalı taraf defterlerinin HMK 222. Maddesinde belirtilen usulde olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça davalı adına icra takibine konu faturalar kesilmiş olup; defter incelemesi neticesinde aralarında başkaca bir ticari ilişki olmayıp; kesilen faturalardan —- TL ‘lik kısmının davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu miktarın birbirini teyit ettiği tespit edilmiştir. Dava konusu faturalardan — TL ‘lik kısmının davalı defterinde kayıtlı olduğunun anlaşılması halinde mahkemece bu bedel yönünden malın teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği Yerleşik Yargıtay içtihatları ve kanun gereğidir. Takibe konu — TL tutarında faturanın davacı tarafça davalı adına düzenlenmiş faturanın davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olması karşısında faturaya konu malların teslimi davacı tarafça ispatlanmış olup, davalı tarafça — TL fatura konusu bedelin ödediği ispat edilemediğinden davalının bu bedel yönünden itirazı geçerli görülmemiştir. Takibe konu— tarihli —-TL tutarlı fatura ile — tarihli— TL tutarlı faturanın ise davacı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmaması karşısında davacı yanca bu iki fatura yönünden teslimin ispat edilememesi karşısında bu bedel yönünden davalı yan itirazında haklı görülmüş olup; davanın İstanbul Anadolu – İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın — İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin devamına, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğince fatura alacağı likit olmakla; kabul edilen alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1) — İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın — TL için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacak likit olmakla İİK 67 maddesi uyarınca 1.292,63 TL TLalacağın %20’si icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 88,29 TL’nin davacı tarafça yatırılan 39,17 TL peşin harçtan mahsubu ile 49,12 TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 39,17 TL harç gideri, 650 TL bilirkişi ücreti 110,40 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 799,57 TL giderin davanın kabul red oranı gözönünde bulundurularak 450,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.292,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibariyle HMK 341. Maddesi gereğince kesin mahiyette verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2019