Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/40 E. 2018/714 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/40 Esas
KARAR NO : 2018/714
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalılar arasında davalılarca inşa edilen …..i kapsamında 3 adet gayrımenkul ile ilgili satış vaadi sözleşmeleri akdedildiğini, Davaya konu gayrımenkullerle ilgili….Noterliğinden davalılara karşı keşide edilen … tarih, .. yevmiye nolu ihtarnameye rağmen yalnızca …..nolu bağımsız bölümün Ağustos 2016’da devrinin ve tesliminin gerçekleştirildiğini, diğer bağımsız bölümlerin ise devredilmediğini, Müvekkilinin gayrımenkuller üzerinde tasarruf hakkı veya zilyetliği bulunmadığını gayrımenkullerin davalı tarafça tam teslimi tapu devirleri sonrasında olacağını, Dolayısıyla müvekkilinin herhangi bir zilyetlik ve tasarruf hakkı bulunmadığı için kiralama işlemlerinin de yapılamadığını ve müvekkilinin ciddi zararının oluştuğunu, akdedilen satış vaadi sözleşmesi kapsamında bağımsız bölüm nolu gayrimenkullerin satış vadi sözleşmesi madde 4-c uyarınca sözleşmenin akdedilmesinden itibaren 180 gün içerisinde devirlerin gerçekleştirilmesi aksi durumda her bir bağımsız bölüm için kararlaştırılan peşin satış bedelinin %50’i oranında gecikme cezası tahakkuk ettirileceğinin yer aldığını, bu kapsamda davalıların müvekkiline edimin ifası ile birlikte gecikme cezası ödeme yükümlülüklerininde bulunduğunu, müvekkiline gayrimenkullerin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle müvekkili firmanın ve davalıların tacir olmaları nedeniyle müvekkili firmanın gelir kaybı talep edebileceği ve bu kayıp için davalıların ticari temerrüt faizi ödemesi gerektiğini, müvekkilinin talebine rağmen devirden imtina edilmesine rağmen her üç gayrımenkul için müvekkilden aidat ödemeleri talep edildiğini, üç ofis için Aralık sonu itibariyle talep edilen aidat bedeli toplamının 31.583,23-TL olduğunu, davaya konu gayrimenkullerin sadece …… nolu ofisin Ağustos ayında teslim edildiğini müvekkilinin aidat ödemesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bilirkişi raporu neticesi ortaya çıkacak asıl alacak miktarıyla ilgili talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davaya konu satış vaadi sözleşmesine konu gayrımenkullerin 14/04/2017 tarihinde devir ve teslim edilmemesi nedeniyle 20.000,00-TL, gecikme faizi ve 20.000,00-TL mahrum kalınan kazanç bedelinin ödenmesine karar verilmesini, haksız talep edilen 31.583,23-TL aidat bedelinin iptalini yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı … Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizce görülmekte olan davanın 22/09/2016 ve 14/10/2016 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayandığını ve bu sözleşmelerde bulunan ortak 13. Maddede sözleşme kaynaklı uyuşmazlıklar için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı öngörüldüğünü, Davacının sözleşme konusu bağımsız bölümleri teslim aldığı ve fiilen kullanmaya başladığı anahtar teslim tutanaklarındada sabit olduğunu, davacının dava açma haklarını kötüye kullanarak haksız bu davayı ikame ettiğini, hukuka aykırı bu davanın mahkememizce reddinin gerektiğini, bağımsız bölümlerin tesliminin yapıldığı hususunda hiçbir tartışmanın bulunmadığını, ancak davacı şirketin ihtarname ile devir işlemlerinin gerçekleştirilmesi zararların tazmin edilmesi ve cezai şart bedelinin ödenmesini talep ettiğini, teslimlerin süresi içinde yapıldığını cezai şart ve tazminatın istenemeyeceğini, bağımsız bölümlerin davacı tarafından kullanılmaya başlanmasına rağmen tesliminden aylar sonra bu yönde taleplerde bulunulmasının kötü niyetli olduğuna dair hususlar davacıya ihtar edildiğini, davaya konu bağımsız bölüm zilyetliği davacıya devredildiğini fiili teslimleri gerçekleştirildiğini, tapu devrine ilişkin olarak ise ilgili idarelere başvurular yapıldığını bu başvuru neticelerininde beklendiğini davacının gecikme cezası nitelikli cezai şart talep etme hakkının bulunmadığını, davaya konu edilen aidat borçları müvekkil veya diğer davalı tarafından tahakkuk ettirilmediğini ne müvekkil nede diğer davalının tahakkuk ettirilen aidat bedellerinin iptaline yönelik tasarruf yetkilerinin bulunmadığını bu nedenle husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, yetkili Mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olması sebebiyle Mahkememizin yetkisizliğine aksi kanaat olup esasına girmesi halinde ise davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile alacak ve menfi tespit istemine istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
Dilekçelerin teatisinin tamamlanmasının üzerine ön inceleme duruşması yapılmış, davalı vekilinin yasal sürede verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki 22/09/2016 ve 14/10/2016 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmelerinin ortak 13. Maddesinde “Sözleşmeden doğabilecek her türlü anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri yetkili olacaktır.” düzenlemesine yer verildiği, davalının süresinde ileri sürdüğü yetki itirazının yerinde olduğu görülerek mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK 114 ve 115.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2- HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki hafta içinde taraflarca yazılı olarak talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama harçlarının ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede nazara alınmasına,
4- Süresinde başvurulmaması halinde dosyanın ele alınarak açılmamış sayılmasına,
5- Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/07/2018