Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/368 E. 2022/995 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/368 Esas
KARAR NO : 2022/995

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, inşaat, proje, taahhüt ve mühendislik faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkili şirket tarafından, davalı şirkete ödeme olarak teslim edilen,—–seri numaralı 30.03.2018 keşide tarihli ve 80.000 TL bedelli çek, —–Şubesine ait ——seri numaralı 27.04.2018 keşide tarihli ve 80.000TL bedelli çek, ——- seri numaralı 25.05.2018 keşide tarihli ve 80.000TL bedelli çeklerin karşılığı olan malların alınmaması sebebiyle çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasına ve müvekkili şirketin, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya verilen çekleri, soruşturma dosyasını, hesap mutabakatlarını, tapu kayıtlarını, ödeme makbuzlarını, mail vb.yazışmaları, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.Davalı taraf davaya cevap vermediği için yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
İİK’nın 72/1. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat//için menfî tespit davası açabilir.İİK’nın 72/6.maddesi gereğince menfi tesbit davası sırasında borç ödenirse, davaya istirdat davası olarak devam edilir.Davacı vekili dava dilekçesinde——ilçesindeki 1 adet daire ve 1 adet dükkan karşılığı anlaşma neticesi müvekkili ile davalıya davaya konu çekleri verdiğini, daire satışının yapılmasına rağmen dükkanın satışının gerçekleşmediğini, bu nedenle—–muhataplı, herbiri 80.000-TL bedelli, ——no’lu 3 adet çekin bedelsiz kaldığını ileri sürerek işbu davayı açmıştır.Davacı vekili 10/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, 240.000 TL’nin 413.000 TL’ye arttırılması talebinde bulunarak, dava konusu olmayan çekleri de davaya dahil etmek istemiştir. Ancak Dava konusu edilmeyen bir şeyin kısmi ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır.(——-Bu nedenle davacının ıslah talebi yerinde görülmemiştir.Taraflar arasında imzalanan “Taşınmaz Satış Protokolü” başlıklı belgenin incelenmesinde, davalının davacıya —–ilçesi, —–parselde kayıtlı —–kattaki taşınmazların satışı konusunda tarafların anlaştıkları,—— no’lu bağımısz bölümün satış bedelinin 413.000-TL, ——no’lu bağımısz bölümün satış bedelinin 147.000-TL olduğu, taşınmaz bedeline mahsuben davacının davalıya toplam bedeli 560.000-TL olan 9 adet çek verdiği, davacıya dükkan satışının teminatı olarak—– mevkii ——-no’lu bağımsız bölümün geçici teminat olarak verildiği anlaşılmaktadır.——- celbedilen tapu kayıtlarının incelenmesinde, zemin kattaki dükkan vasıflı taşınmazların dava dışı 3.kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.—— celbedilen tapu kayıtlarının incelenmesinde, taraflar arasındaki sözleşmede dükkan teminatı olarak davacıya verileceği belirtilen —–no’lu taşınmazın dava dışı 3.kişi adına kayıtlı olduğu, davacı lehine herhangi bir tescilin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki taşınmaz satım protokolü doğrultusunda davacı davalıya 9 adet çek verdiği, söz konusu çeklerin içinde davaya konu —— no’lu 3 adet çekinde bulunduğu, davalının satış protokolüne konu edimini ifa etmediği gibi, satışa konu dükkan vasıflı taşınmazın 3.kişilere devri nedeniyle edimin ifasının da mümkün olmadığı, davaya konu çeklerin bedelsiz kaldığı dosya kapsamı ile sabittir—— 23/03/2021 tarihli cevabi yazısında, —— no’lu çekin karşılıksız işlemi gördüğü belirtilmiştir. Davacı vekili 07/07/2022 tarihli dilekçesinde söz konusu çekin halen ödenmediğini beyan etmiştir. ——-20/03/2021 tarihli cevabi yazısında; 04/06/2018 tarihinde ibraz edilerek karşılıksız işlemi gören —— no’lu çekin elden ödendiği bildirilmiştir. Çek bedeli icra takibi sırasında ödenmediğinden, söz konusu çek yönünden menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmemiştir. Zira İcra takibinden önce kendiliğinden yapılan ödemenin istirdat davasına konu edilmesi mümkün değildir.
Davaya konu —— seri numaralı 27.04.2018 keşide tarihli ve 80.000-TL bedelli çek, dava dışı —–tarafından——.sayılı dosyası ile 35.000-TL asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam 40.273,34-TL üzerinden takibe konulmuş, alacaklı vekili 16/09/2019 tarihinde takipten feragat etmiş, feragat sırasında alacağın kimden tahsil edildiği belirtilmemiştir.
Davacı vekili söz konusu çekin 45.000-TL’lik bedelinin haricen ödendiğini, kalan 35.000-TL’nin takibe konulduğunu beyan etmiştir. Söz konusu çekin icra takibine konulan ve haricen ödenen kısmının davacı tarafından mı, yoksa diğer takip borçluları tarafından mı ödendiği belli olmadığından, davacı vekiline; HMK’nın 31.maddesi uyarınca —— no’lu çeke istinaden davacı tarafından yapıldığı beyan edilen tüm ödemeleri belgelendirmek üzere 3 hafta kesin süre verilmiş, ancak davacı vekili verilen kesin süreye rağmen beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle ——çekin, takibe konulmadan ödendiği ileri sürülen 45.000-TL’lik kısmının ödemenin istirdat davasına konu edilmesi mümkün değildir.KAldı ki ödemenin yapıldığı da ispatlanamamıştır——- çekin, takibe konulan kısmının, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça ödendiği ispatlanamadığından, bu çek yönünden de menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmemiştir.Açıklanan nedenlerle, menfi tespit davasının kabulü ile; davaya konu ——-no’lu 3 adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, davacının keşidecisi olduğı —– Şubesi muhataplı; —— çek no’lu, 30/03/2018 keşide tarihli ve 80.000-TL bedelli,——çek no’lu, 27/04/2018 keşide tarihli ve 80.000-TL bedelli, —–çek no’lu, 25/05/2018 keşide tarihli ve 80.000-TL bedelli, 3 adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 16.394,40 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 4.098,60 TL peşin harç, 2.905,00 TL ıslah harcı toplamı 7.003,60 TL’den tahsili ile bakiye 9.390,80 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.641,15 TL yargılama gideri ile 4.098,60 TL peşin harç, 2.905,00 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvuru harcı toplamı 8.680,65 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.