Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/356 Esas
KARAR NO : 2022/496
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/02/2013
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ….——– normal üstü bir —- başarılar elde ettiğini, ileri düzeyde ——– tarihinde ——sırasında siyanür zehirlenmesine maruz kaldığını, derhal ———– kaldırıldığını, ——ile diğer davacılar tarafından hastaneye götürüldüğünü, zehirlenmenin —- meydana geldiğinin bildirildiğini beş saat komada kaldıktan sonra şuurunun açıldığını, 2 gün sonra taburcu edildiğini, doktorlar tarafından beyinde hiçbir hasar olmadığının bildirildiğini, ancak —- çekilmediğini, davalı—–hastanenin —– çağırdığını, onun da herhangi bir işlem yapmadığını, müvekkilinin psikolojik tedavi önerisi üzerine—— yatırıldığını, burada daha da kötüleştiğini, hastaneden çıkarıldığını, daha sonra müvekkilinin — götürüldüğünü, arada —- tedavi uygulandığını,——– yapılan tetkikler sonucu konuşma————- zorluğunun beyin hasarından oluştuğunu ve ——- geliştiğinin bildirildiğini, bu hastalığın—- zehirlenmeye bağlı olarak yoğun bakım sırasında uygulanan yanlış tedavi sonucu oluştuğunu, — — kullanılması gerekirken kullanılmadığını, ayrıca —alınması gerekirken bunun yapılmadığını, bu surette müvekkiline davalılar tarafından uygulanan yanlış ve eksik tedavinin bu duruma yol açtığını, müvekkilinin tedavisinin yurtdışında sürdüğünü, tedavisi için bir çok hastane gideri yapıldığını, hastalık sonrası müvekkilinde iş kaybı da oluştuğunu, anne ve babası olan diğer davacıların da gerek —- duruma düşüp ruhsal sorunlar yaşadıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı … için —- manevi tazminata karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
CEVAP : Davalı ——-. vekili cevap dilekçesinden özetle; Dava konusu olayda gerek davacıya tedavi uygulayan hastane çalışanları ve gerekse yöneticilerine adledilecek kusur ve ihmal bulunmadığını, davacıya uygulanan tedavinin yapılması gereken tedavi olduğunu, ——-zehirlenmesi sonucu ortaya çıkan sonucun her zaman mümkün bulunduğunu, —— zehirlenmesinden değil aynı zamanda—- kullanılan bir —— yan etkisi olarakta görülebileceği, davacı yan iddialarının yerinde olmadığını ileri sürerek müvekkilleri yönünden davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı—— yaptığını, Davacı ….——- olay tarihinde yakınları tarafından —-zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye getirildiğini, davacının inkar etmek amacıyla —- içtiği, aynı zamanda —– gördüğünün kendisine iletildiğini, yaptığı tıbbi müdahalede yanlış yada ihmal bulunmadığını, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı … vekili savunmasında özetle; Davalı —-görev yaptığını, görev yaptığı sırada davacının hastaneye getirildiğinden bilgisi olmadığını, yoğun bakım ve acil tedavisinin yoğun bakımda görevli hekimler tarafından yapıldığını, ancak hastanın yatışından üç gün sonra — çağrılması üzerine davacı hastayı —- kontrolünden geçirildiğini, nörolojik bulgularının normal olduğunu hasta tarafından kendisine intihar maksadıyla siyanür aldığının söylendiğini, daha önce de intiharın denendiğinin ifade edildiğini, bunun üzerine davacı hastanın psikiyatri kliniğinde sevkinin uygun olduğuna dair tıbbi kanaatini bildirdiğini, davacının daha önce de psikiyatrik yardım aldığının anlaşıldığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek müvekkili yönünden davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizden —– tarihli ilamıyla “…Her ne kadar mahkemece, davalılar hakkında —- sayılı ceza soruşturması sırasında alınan——- Karar sayılı beraat kararı ve ceza dava dosyası içindeki —– tarihli raporu da dikkate alınarak davalıların herhangi bir kusur ve ihmallerinin bulunmadığı, uygulanan tedavinin tıbben uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; B.K. 53. maddesi hükmü uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değil ise de mahkûmiyet kararı ve tespit edilen maddi olgularla bağlıdır. Davalı— ..—- ceza dosyasında taksirle yaralanmaya neden olma suçundan yapılan yargılama sonucunda alınan——– Karar sayılı kararı ile sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş, hüküm—- gerçekleşmesi nedeniyle kamu davası ortadan kaldırılmıştır. Esasa ilişkin hüküm mahiyeti arz etmeyen zamanaşımından ortadan kaldırma kararının somut olayda bağlayıcılığının olmayacağı açıktır. O halde mahkemece yapılacak iş, ceza dosyasında alınan raporlara karşı davacıların itirazları da dikkate alınarak —seçilecek aralarında nöroloji uzmanının da bulunduğu, konularında uzman doktorlardan oluşturulacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, davalıların açıklanan hukuki konum ve sorumlulukları, dosyada mevcut delillerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilip, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığını gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece, değinilen—— edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. ” gerekçesiyle bozulmakla dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacıya yanlış uygulandığı ileri sürülen tedavi sonucunda uğranılan maddi zararın giderimi ile manevi giderim istemine ilişkindir.
Dosyanın —alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek,—–davacının ——nedeniyle tedavi edildiği iddia edilen hastanedeki takip, muayene, teşhis, müdahale ve tedavisi sonrası davalılarda kusur olup olmadığının tespiti için aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; — tarafından — getirilen; —— düzenlenen tüm tıbbi belgeler, dilekçeler, ifade tutanakları ve dosya içinde bulunan raporlar bir bütün olarak incelendiğinde; —— örtüştüğü göz önünde bulundurulduğunda buranın aranarak destek alındığının anlaşıldığı, Uygulanan tedaviye hızla yanıt alındığı ve genel durumda hızlı bir düzelme meydana geldiği, sonrasında önerilerde bulunularak—-edildiği, bu süreçte hastaya yapılan uygulamaların tıbben doğru olduğu ve muayene, teşhis, müdahale, tedavi ve takiplerinde herhangi bir kusur olmadığı, Sonraki süreçte hastada gelişen —– söz konusu ——olarak meydana geldiği düşünülmekle birlikte bunun dışında hastada mevcut madde bağımlılığı ile de ilintili olabileceği, —- tarihinde muayene olan ve son muayenesinde —– tablosunun — varıldığı bildirilmiştir.
Davacı asil ile ilgili olarak —- tarihli sağlık kurulu raporu düzenlendiği dolayısıyla dava açılmadan önce hastanın tedavi ve takibinin ilgili hastanede yapıldığı anlaşıldığından dosyanın,— görevli öğretim üyeleri dışında—- bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edildiği,—–alanında bilirkişi heyetine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davacının —–zehirlenmesi nedeniyle tedavi edildiği iddia edilen hastanedeki takip, muayene, teşhis, müdahale ve tedavisi sonrası davalılarda kusur olup olmadığının tespiti —– zehirlenmesi nedeniyle tedavi edildiği iddia edilen hastanedeki takip, muayene, teşhis, müdahale ve tedavi sonrası davalılarda kusur olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ,cevap dilekçesi, 07.04.2022 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;Davacılar vekilinin,müvekkili …’—— tarihinde evde ——-sırasında ——- maruz kalması üzerine, —- kaldırıldığını, burada kendileri tarafından —- zehirlenmesi olduğunun söylenmesi üzerine acilen müdahale edildiğini, müvekkilinin 5 saat komada kaldığını, sonradan şuurunun açıldığını —- beyninde hiçbir hasar olmadığı, sadece psikolojik tedavi önerilerek davalılar tarafından taburcu edildiğini, psikolojik tedavi için dava dışı —- burada durumunun daha da ağırlaşması üzerine ,—— götürüldüğünü, yapılan tetkikler sonucunda konuşma ve yürüme zorluğunun beyin hasarından dolayı oluştuğunu,müvekkilinde — geliştiğinin bildirildiğini, bu hastalığın toksik zehirlenmeye bağlı olarak yoğun bakım sırasında —gerekirken kullanılmaması, oksijen çadırına alınması gerekirken alınmaması yani uygulanan yanlış tedavi sonucu oluştuğunu, teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen— hastanenin sorumluluğunun bulunduğundan, bahisle davalılar aleyhine mahkememizde tazminat talepli dava açtığı, mahkememizce davalının herhangi bir kusur ve ihmallerinin bulunmadığı, uygulanan tedavinin tıbben uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği, ancak ——–tarihli ilamıyla davalılar aleyhine açılan ceza davasının zamanaşımının gerçekleşmesi sebebiyle ortadan kalktığı, esasa ilişkin hüküm mahiyeti arz etmeyen zamanaşımından ortadan kaldırma kararının mahkememiz dosyası açısından bağlayıcılığının olmayacağı, davacıların itirazları da dikkate alınarak aralarında nöroloji uzmanının da bulunduğu, konularında uzman doktorlardan oluşturulacak bilirkişi kuruluna dosyanın tevdi edilerek açıklayıcı, taraf, mahkeme ve —–bir rapor aldırılması gerektiğinden bahisle mahkememiz kararının bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada, mahkememizce—– tarihli bilirkişi raporunun aldırıldığı, ancak 01.07.2020 tarihli raporun— hazırlanan 06.08.2008 tarihli raporun tekrarı niteliğinde olduğu,hastanın ilk müdahalesinde——– arandığı ancak uygulanan tedavinin hastanın durumuyla orantılı olup olmadığının somut gerekçelerle açıklanmadığı,ilk müdahaleden sonra devam eden süreçte hastanın durumu dikkate alınarak doğru teşhis ve tedavi kapsamında olumlu sonuç alınacak birimlere sevk edilip edilmediği,özellikle zehirlenme sözkonusu olduğundan, hastaya doğru protokollerin uygulanıp uygulanmadığı,Davacı asil ile ilgili olarak —- raporu düzenlendiği ,dolayısıyla dava açılmadan önce hastanın tedavi ve takibinin ilgili hastanede yapıldığı anlaşıldığından dosyanın, — alanında uzman —-, —–oluşan bilirkişi heyetine tevdii ile Davacının—- tedavi edildiği iddia edilen hastanedeki takip, muayene, teşhis, müdahale ve tedavisi sonrası davalılarda kusur olup olmadığının tespiti ile ——- sayılı bozma ilamında belirtilen hususlarla ilgili rapor alınmak üzere, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor istenmesine karar verildiği, denetime elverişli —- tarihli bilirkişi raporuna göre, hastaya uygulanan tedavi protokolleri ve sonrasındaki tıbbi uygulamalar dikkate alındığında, davacı —– olduğu, bunun —– durumunun söz konusu olabildiği, hastanın ————— geçtiğinde gözlenen etkilerin sebebinin — ihtimal olduğu, hastanın yoğun bakımdan normale dönmesi için gerekli tedavilerin uygulandığı, destekleyici —–tedavisine hastanın olumlu yanıt verdiği, dolayısıyla —-zehirlenmesi nedeniyle hastanedeki takip muayene, teşhis, müdahale ve tedavi sonrası tıbbi uygulamada davalıların kusurunun olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 6.011,30-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talepleri yönünden —– maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talepleri yönünden —– maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
TASHİH ŞERHİ
Mahkememizin——-Karar sayılı ilamın Hüküm kısmında Sehven “Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.” yazıldığı anlaşılmakla,
Hükmün :
“Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.” şeklinde HMK.304 ve devamı maddeleri uyarınca TASHİHİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.