Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/34 E. 2023/891 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/34
KARAR NO : 2023/891

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/08/2016
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

—– Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas-Karar sayılı ve 29/11/2016 tarihli yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
—- Projesine ait sözleşme şartnamesinde ve teknik şartnamede tanımlanan iletim tünelinin çıkış tarafının her türlü inşaat, imalat, ihrazat ve tesisata yapımı ile bunlara ilişkin her türlü hizmet işi için taraflar arasında 16/07/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşme kapsamında yapılan bir kısım işlere ilişkin hakedişlerin davalı tarafça ödenmediğini bunun üzerine müvekkilinin davalı aleyhine —- İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı/borçlunun borca itirazda bulunduğunu ve icra takibinin durmasına neden olduğunu, davalının takipten sonra 63.500 TL lik kısmı ödeme yaptığını, bu hususun davalının müvekkiline borçlu olduğunun kanıtı olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava değerini 574.006,00 TL olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tümüyle haksız ve kötüniyetli olarak yetkisiz yerde takip ve dava açtığını, yetkili mahkemenin —— Mahkemeleri olduğunu ve bu sebeple öncelikle yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, delil olarak sunulan hakediş raporunu kabul etmediklerini, esas yönünden de kötüniyetli açılmış tümüyle haksız ve dayanaksız olduğunu ileri sürdüğü davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına, eğer bu haksız davaya vekil sebebiyet vermişse onun hakkında da ayrı ayrı uygulanmak üzere 5.000,00 TL’den aşağı olmakak kaydıyla disiplin para cezasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın —— Asliye Ticaret Mahkemesinin —–Esas——Karar sayılı ve 29/11/2016 tarihli yetkisizlik kararı ile gönderildiği anlaşılmıştır.

Davacı şirketin sicil kaydı—– Ticaret Sicil Müdürlüğünden, davalı şirketin sicil kaydı —–Ticaret Sicil Müdürlüğünden, —— Esas sayılı takip dosyası —— İcra Müdürlüğünden celp edilerek incelenmiştir.
—– İcra Dairesinin —– esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından, davalı/borçlu aleyhine,—- İnşaatı İşi Hakediş Bedeli ” için hakediş raporu dayanak gösterilerek 527.299,66 TL asıl alacak ve 36.925,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 564.225,08 TL alacak için başlatılan takip olduğu, davalı/borçlunun süresindeki itirazı üzerine takibin durduğu bu davanın yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Dava; İtirazın iptali davası olup, uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle alacağın miktarı, takipten önce davalının temerrüte düşüp düşmediği, varsa talep edebileceği işlemiş faiz tutarı noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu —– Projesinde bu davaya konu iletim tünelinin inşaat, imalat, ihracat, tesisat işleri ile ilgili sözleşme ve teknik şartnameye göre davacı tarafça işin tamamının yapılıp yapılmadığı, eksik yapılmışsa yapılmış kısmın bedeli, davaya dayanak takip talebi ekinde sunulan hesap ve hak ediş dökümüne göre davacı alacağının hesaplanması için işin yapıldığı —–Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılarak, inşaat başında keşfen inceleme yapılmış ve dava konusu işlerle ilgili davacının ticari defter ve kayıtlarının—— olduğu bildirildiğinden talimat yolu ile davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapılmıştır.
Dosya ve davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için mahkememizce atanan teknik ve mali bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler, geçici ve kesin kabul tutanakları, birim fiyatları, yapılan işler listesi, karşılıklı yazışmalar, ödeme emirleri havale ve dekontlar celp ve ibraz edilmiş, teknik bilirkişiler tarafından yerinde yapılan inceleme ve tespitler ışığında karşılıklı defter kayıtları incelenmek sureti ile yargılamaya devam edilmiştir.

Dava konusu uyuşmazlık, davalı ile davacı arasında akdedilen Taşeronluk Sözleşmesi’nden dolayı, davacı yüklenicinin davalı işverenden takip tarihi itibari ile bakiye hakedişi olup olmadığı noktasındadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu; —– Projesi’ne ait sözleşme şartnamesinde ve teknik şartnamede tanımlanan iletim tünelinin çıkış tarafının her türlü inşaat, imalat, ihzarat ve tesisat yapımı ile bunlara ilişkin her türlü hizmet işidir. Sözleşme bedeli sözleşmeye ekli birim fiyatlar ile gerçekleştirilen ve sahada ölçülen imalat miktarlarına göre belirlenecektir. Sözleşmenin imzalanması ile birlikte yüklenici, sözleşmenin eki olan yer teslim tutanağı ile yeri teslim almış, işin bitiş tarihi 30/10/2014 olarak belirlenmiştir. Hakedişlerin yüklenici tarafından her ay içerisinde yapılan üretimin metrajları çıkarılarak ve sözleşme eki birim fiyatlar kullanılarak aylık olarak kümülatif düzende yapılacağı, her hakedişten bir önceki hakediş miktarı düşülerek aylık hakediş tutarı bulunacağı, hakedişin her ay sonu itibari ile düzenleneceği, varsa gecikmiş cezaları, işveren alacakları ile yasal ve nizami kesintileri tevkif ediltikten sonra, takip eden ay içerisinde 15 gün içinde işveren tarafından onaylanacağı veya gerek görülen düzeltmelerin yapılması için yükleniciye iade edileceği, hakedişin işveren tarafından onayından sonra yüklenici tarafından düzenlenecek faturanın işverene tebliğini takiben en geç 10 gün içinde onaylanan hakedişi ödemesinin yapılacağı kararlaştırılmıştır. Ayrıca yüklenicinin her brüt hakediş bedelinin %10’unun işveren tarafından nakdi teminat olarak tutulacağı, bu tutarların işveren tarafından kesin kabul tarihine kadar yükleniciye ödenmeyeceği de karalaştırılmıştır.Davacı tarafından dosyaya sunulan hakedişlerin incelenmesinde; bir kısım işlere ilişkin olarak düzenlenip taraf şirket kaşeleri ile imza altına alındığı ve dosyaya davacı tarafından sunulan 9 adet faturanın hakedişlere istinaden düzenlendiği ancak bu faturaların teslim alan kısımlarında isim ve imza bulunmadığı, faturalar toplamının 2.916.872,63 TL olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacının ticari defter ve kayıtlarının zamanında tasdiklerinin yapılmadığı, usulüne uygun tutulmadığı ve sahibi lehine delil niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.Davalının 2014 – 2017 ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılmıştır.
Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre; düzenlenip kayda alınan faturalarının tamamının işverence kabul edildiği varsayıldığında cari hesaptan davalının 295.434,18TL borçlu göründüğü, düzenlenip kayda alınan faturaların ve faturası düzenlenmeyen onaysız hakedişlerinin tamamının işverence kabul edildiği varsayıldığında cari hesaba göre davalının 495.022,80TL borçlu göründüğü, sadece işverence onaylanan hakedişler kapsamında düzenlenen faturaların kabul edildiği varsayımında cari hesaba göre davalının 19.809,70TL borçlu göründüğü tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında; 27/05/2016 takip tarihi itibari ile davalı şirketin kendi defterlerinde 133.497,09TL borçlu göründüğü, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davacı şirkete yapılan toplam 73.497,00TL ödeme ile birlikte dava tarihi itibari ile 60.000,09TL borçlu göründüğü anlaşılmaktadır.
Mali ve teknik bilirkişiler tarafından taraflar arasında uyuşmazlık bulunan —-ve—– nolu hakedişlerle ilgili yapılan incelemede; 15/08/2015 tarihli,—- nolu hakedişte davalı işverenin imza ve kaşesi bulunduğu bu nedenle de davacının —- nolu hakediş konusunu oluşturan iş tutarını yapmış olduğunu ispat ettiği, bu nedenle —– nolu hak ediş bedelini davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmıştır. 01/11/2015 tarihli —– nolu kesin hakedişte davalı işverenin imza ve kaşesi bulunmadığı anlaşıldığından, davacının—– nolu kesin hakediş konusunu oluşturan iş tutarını yaptığını ispat edemediği ve buna göre bu bedeli davalıdan talebe hak kazanamadığı kanaatine varılmıştır.Tarafların cari hesaplarının karşılaştırılmasında, davacının yerine getirmemiş olması sebebi ile davalı tarafından sözleşme kapsamında davacı adına yaptığı ve davacı kayıtlarında yer almayan maaş, vergi, —— ve elektrik gibi toplam 235.434,09TL’lik ödemelerin mevcut olduğu, yine davacı kayıtlarında yer alan ancak davalı tarafça onaylanmayan ve davalı kayıtlarına işlenmeyen 01/11/2015 tarihli 199.588.62TL tutarlı hakediş raporu bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda yapılan hesaplamaya göre; davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre, düzenlenip kayda alınan faturaların ve faturası düzenlenmeyen onaysız hakedişlerinin tamamının işverence kabul edildiği varsayıldığında, cari hesaba göre davalıdan 495.022,80TL alacaklı görünmekte ise de; davalının usulüne uygun ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın yapmış olduğu toplam 235.434,09TL tutarlı maaş, vergi —– ve elektrik gibi ödemelerin bu alacaktan düşülmesi gerektiği, yine davacı tarafından yerine getirildiği ispatlanamayan —–nolu hakediş tutarı olan 199.588,62TL’nin davacı kayıtlarındaki alacaktan düşülmesi gerektiği ve sonuç olarak davacının dava tarihi itibari ile davalıdan 60.000,09TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar takip tarihi itibari ile davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya karşı 133.497,09TL borçlu olduğu görülmekte ise de, takip tarihinden sonra – davadan önce, davalı tarafından davacıya 73.497,00TL tutarlı ödeme yapıldığı ve bu ödeme düşüldüğünde davacının dava tarihi itibari ile davalıdan 60.000,09TL alacaklı olduğu sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacının takibe konu ettiği alacağının toplam takip tarihinde 133.497,09TL olduğu, bu alacak tutarının takipten sonra ve fakat davadan önce ödenmiş kısmı ile ilgili davanın konusuz kaldığı, bakiye kısım ile ilgili davalının borca itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği, davacının takipten önce temerrütü ispatlamayamadığı bu nedenle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın likit olması nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu, takip talebinde alacağın türü belirtilmediğinden takipten itibaren asıl alacağa yasal faiz yürütülmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının —- İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasında takibe itirazının kısmen iptaline,
2-Davacının takip tarihi itibariyle 133.497,09 TL. alacaklı olduğu, bu alacağın 73.497,00 TL. sinin takipten sonra fakat davadan önce ödendiği anlaşılmakla bu miktar yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine, bakiye 60.000,00 TL. Asıl alacak üzerinden takibin devamına, temerrüt ispatlanamadığından işlemiş faiz talebinin reddine, bakiye istemin ispatlanamadığından reddine,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faiz yürütülmesine,
4-Alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 4.098,60 TL karar harcının peşin alınan 9.802,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.703,99 TL. harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 20.000,00 TL bilirkişi gideri, 1.485,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 21.485,50 TL’nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 2.363,40 TL’si ile 4.127,20 TL ile harç gideri toplamı olan 6.490,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 750,00 TL. yargılama giderinin davanın red edilen kısmına isabet eden 667,50 TL. nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı lehine, davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine, davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT’nin uyarınca taktir edilen 76.592,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.