Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/290 E. 2021/871 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1212 Esas
KARAR NO: 2021/726
DAVALAR: İflasın Ertelenmesi
ASIL DAVA TARİHİ: 22/02/2016
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; —– gelişmelerin,—– kaynak açığının beslediği risklerin, gelişen siyasi olayların tüm setkördeki kadar müvekkilinin faaliyet alanı olan inşaat sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini, iyileştirme projesi kapsamında müvekkili şirketin bir takım koruyucu önlemlerle aktif pasif dengesini düzelterek mevcut borçlarını, şu an içinde bulunduğu ödeme güçlüğü ve borca batık konumdan kurtularak ödeme imkanına kavuşacağını, borca batıklık tutarının —- olduğunu belirterek, davacı şirketin iflasının — yıl süre ile ertelenmesini ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen—– davacı vekili dava dilekçesi ile; dünyada ve ülkemizde ekonomik gelişmelerin, müvekkilinin faaliyet alanı olan inşaat sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini, kendisinin —– borca batık durumda olduğunu, iyileştirme projesi kapsamında müvekkili şirketin bir takım koruyucu önlemlerle ve grup şirketi olan ——- yürütülen inşaat projeleriyle şu an içinde bulunduğu borca batık konumdan kurtularak borçlarını ödeme imkanına kavuşacağını belirterek, davacı şirketin iflasının —- yıl süre ile ertelenmesini ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava borca batıklık iddiasıyla iflasın ——yıl süretle ertelenmesi talebini ve tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
Mahkememizce asıl davada ve birleşen davada tensiben davacı şirket vekillerine iflas avansı yatırmaları için verilen kesin süre içerisinde iflas avanslarının yatırıldığı anlaşılmıştır.
İİK’nun 166.maddesine göre ayrı ayrı ilanlar yapılmış, —– celp edilmiştir.
Şirketlerin üzerlerine kayıtlı taşınmaz ve gayrimenkullere satılamaz şerhi konulmuş, ayrıca —– uyarınca şirketlerin gerçekten borca batık durumda olup olmadığı, iyileştirme projesinin inandırıcı olup olmadığı, bu proje kapsamında şirketin mevcut durumu ve piyasa koşullarına göre mali durumunu düzeltme ümidinin olup olmadığı, iflas erteleme kararı verilmesi halinde ertelemenin alacaklılar yönünden durumu daha kötüleştirip kötüleştirmeyeceği hususlarında inceleme yapılacak olan süreç için iflas erteleme tedbirleri uygulanmış, şirket organlarının alacakları kararların uygulanmasının kayyım onayına tabi tutulmasına karar verilerek, şirketin gidişatı ve iyileştirme projesinin işleyişi hakkında aylık rapor sunmak üzere kayyım heyeti atanmıştır.
Yukarıda belirtilen hususların tespiti için öncelikle şirketlerin stokları, tesis-malineleri, demirbaşları, taşıtları, gayrimenkullerinin teknik bilirkişiler vasıtasıyle rayiç bedellerinin tespiti için rapor alınmıştır.
Daha sonra iflas ertelemenin teknik koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde mali bilirkişi heyeti atanarak rapor alınmıştır.
Mahkememizin —- tarihli karar ile; Asıl dosyada davacı —-hakkında, davacı şirket finansmanının bozulmuş olmasını — yapılan—– senet tahsilatlarının yapılamamasına,—– artışın inşaat maliyetlerini olumsuz etkilemesine bağlamış ise de, bu hususun —- dayandırılmasının doğru olmadığı, zira her şeye rağmen inşaatların devam ettiği,— yılında başlanan ve rapor tarihi itibariyle —- oranında tamamlanan —- projesinin şirket üzerinde finansman baskısı ve yükü oluşturduğu, davacının —–yaptığı projenin rapor tarihi itibariyle —- tamamlandığı, iyileştirme projesinde buradan beklenen gelir ve açıklamalar ile yapılan hesaplama sonuçlarının birbiri ile örtüşmediği, iyileştirme projesindeki açıklamanın güncelliğini yitirdiği, — değil, —- tarafından yürütüldüğü, ancak dava dosyasına bu adi ortaklığın hesapları ve raporlarının sunulmadığı, davacı şirketin —- beklediği satış bedellerine ilişkin açıklamaların net olmadığı, bu hususta mali bilgilerin sunulmadığı, sermaye artırımının yeterli olmadığı, maliyet ve giderlerle ilgili tasarruf yapılacağı, finansman ihtiyacı için ortakların kişisel çaba gösterileceği, kredi borçlarının yapılandırılacağı, banka risklerinin tamamının teminat altında olduğuna ilişkin davacı beyanlarının somut, kontrol edilebilir ve karşılaştırılabilir nitelikte olmadığı, ileride yapılması planlanan —-arsa sorunu bulunduğundan henüz bir faaliyet bulunmadığı gibi bu hususta yapılan bütçe hesaplarının tutarlı dayanakları olmadığı, tüm bu nedenlerle şirketin—— iyileştirme projesinde belirttiği hedefe ulaşamayacağı, şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, iflas erteleme şartlarını taşımadığı yönünde tespitler yapılmış olup, rapor dosya içeriğine uygun ve denetlenebilir olduğundan karara esas alınmak suretiyle iflas erteleme şartları taşımayan —– davanın reddine karar verilmiştir.
Birleşen dosya davacısı olan —- şekilde rayiç bedel tespit raporu alınmış ve mali bilirkişi heyetinden ayrıca rapor alınmıştır.
Davacı —- sermayesi olduğu, tamamının ödenmiş olduğu, şirket ortaklarının davacı şirkete borçlarının bulunmadığı, iyileştirme projesinden borca batıklık bilançosunda —-kefalet borcu olduğunu beyan ettiği, şirketin borca batıklığını bu kefalete dayandırdığı, davacı şirketin kefaletler hariç rayiç değerlere göre hesaplanan—– olduğu, bu şirkletin kefalet borcundan doğan riskinin dğer davacı — olduğu, bu durumda —-yukarıdaki rakamların farkı olan—-olduğu, bu haliyle şirketin borca batık durumda olmadığı, net işletme sermayesinin olumlu görüldüğü, davacı şirketin inşaat sektörü ile doğrudan bir faaliyetinin bulunmadığı, bu haliyle iflas erteleme davasının borca batıklık şartı gerçekleşmediği anlaşılarak bu şirket yönünden iflas erteleme tedbirleri kaldırılarak davanın reddine, şirket borca batık olmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, bu kararın istinafı üzerine —- ilamıyla;
” Mahkemece alınan— tarihli bilirkişi raporunun — tarihli bilançonun esas alınarak yapıldığı, davacı ———-daha ödeme yapıldığının belirtildiği yönünde görüş bildirdiği, istinaf talebinde ise bu miktarın tamamının ödendiğinin iddia edildiği, bu hususun net olarak anlaşılamadığı, bilirkişi raporunda değerlendirmeye alınan ve istinaf talebinde de ısrarla üzerinde durulan——- tamamlanma oranlarının ne olduğu konusunda kayyım raporları ile dosyaya sunulan ———- tutanağı da dikkate alındığında tam olarak anlaşılamadığı, borca batıklık tutarının yanlış hesaplandığı konusundaki tespitlere yapılan itirazların dikkate alınarak ek-rapor alınmadığı, raporda davacı şirketin kaydi değerlere göre net sermayesinin —- olduğunun belirtilmesinden sonra tekrar —- olduğu belirtilmiş ise de —— tarihi itibariyle hesaplandığı, tablonun olumlu bulunduğu, yine raporda iyileştirme porojesindeki inşaat sektörü ile ilgili değerlendirmelerin makul olduğu, satışlarda daralma olsa da inşaatları devam ettiği, davacıların finans baskısı ve yükü altında olduğu, —– hesapları ve raporları bulunmadığından inceleme yapılamadığı, satış öngörülerini değerlendirmenin heyetin uzmanlık alanı dışında olması nedeniyle bu konuda görüş bildirilemediği, iyileştirme projesinde —-olmak üzere toplam—- sermaye arttırımı öngörüldüğü, bilirkişi heyetince ——sermaye arttırımının yeterli olmadığının belirtildiği, alınacak diğer tedbirler başlığında borç ödeme protokollerinin yapılması öngörüldüğü, bu bölümdeki açıklamaların bilirkişilerce somut, kontrol edilebilir ve karşılaştırılabilir bulunmadığı, oysa borç yapılandırmayla ilgili protokollerin dosyaya sunulduğu, bilirkişi raporunun hükme dayanak teşkil edemeyeceği, bu nedenle davacı şirketlerin son mali durumlarının özellikle gerekirse satış öngörülerini de değerlendirebilecek bir uzmanın da heyete alınarak ve gerektiğinde keşif yapılmak suretiyle davanın esasına ilişkin son derece önemli bir delil olan bilirkişi heyet raporu almadan yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru olmamıştır. Her iki davacı şirketin organik bağı dikkate alındığında istinaf taleplerinin kabulü ile hükmün her iki şirket bakımından da kaldırılmasına karar vermek gerekmektedir.” gerekçesi ile karar kaldırılarak mahkememize gönderilmiş olmakla yeniden esasa kaydı yapılmıştır.
Davacı şirketler yönünden iflas erteleme tedbirleri yeniden verilmek suretiyle yeniden kayyum atanmıştır. Teknik ve mali bilirkişi heyetinden şirketin rayiç tespitleri ile borca batık olup olmadığı, iyileştirme projesindeki verilerin ve yapılacak iyileştirme çalışmalarının gerçekçi olup olmadığı, iflas erteleme şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda yeniden bilirkişi raporu alınmıştır.
—– tarihli raporunda; —– tarafından fesh edildiğini, adi ortaklığın kalan —- herhangi bir ortaklık payı alma hakkının kalmadığını, — hesaplamaların devam ettiğini, henüz ibralaşmanın gerçekleşmediğini, şirketin fiilen yapmakta olduğu herhangi bir inşaat işi bulunmadığını bildirmiştir.
—-yapılan yazışmalarda verilen cevapta; davacı şirketin kendilerinden herhangi bir alacağı olmadığı, davacıların —-borçlarının olduğu, davacıların eksik bıraktığı işlerin —tarafından tamamlandığı, henüz satışı yapılmamış—— tarafından el konulduğu ve davacının bu bağımsız bölümlerde herhangi bir hakkı ve alacağı olmadığının bildirildiği görülmüştür.
—- yeniden müzekkere yazılarak davacı şirketlerden alınan hesap dökümleri, alacak/borç kayıtları, davacıların nam ve hesabına yapılan imalatlarla ilgili kesin kabul tutanakları, ——- ilgili faturalar, ihtarnameler, muhasebe kayıtları ayrıntılı olarak istenmiş, gelen yazı cevapları ve diğer belgelerle beraber yeniden bilirkişi raporu alınmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacılardan ——–bilançoları, kaydi ve rayiç öz varlık değerleri, alacak/borç mutabakatları, şüpheli alacaklar, bağlı ortaklıklardan olan alacaklar, stoklar, maliyet detayları içeren mizan kayıtları, tahsil edilmeyen alacak senetleri, duran varlıklar, karşılaştırmalı gelir tabloları hep birlikte incelenip değerlendirilmiş, yapılan rayiç değer hesaplamalarına göre davacı şirketin —- sahip olduğu, borca batık olmadığı, ——– gayrimenkulün davacı şirket aktifinde yer almadığı, bu haliyle şirketin iflas erteleme şartlarını taşımadığı ancak borca batık olmadığından iflas kararı verilmesine de yer olmadığı kanaatine varılarak bu şirket yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılardan —– bilançoları, kaydi ve rayiç öz varlık tutarları, alacak ve borçları, karşılıklı gelir tabloları, kar ve zarar hesapları birlikte değerlendirildiğinde, şirketin—— sahip olduğu, bu haliyle borca batık durumda bulunduğu, iflas erteleme projesinde ve iyileştirme projesinde belirlenen hedeflere ulaşılamadığı, şirkete verilen iflas erteleme tedbirleri üzerinden —– uzun bir zaman geçtiği, bu haliyle şirketin iflas erteleme şartlarını da taşımadığı ve borca batık olduğu anlaşılmakla, bu şirket yönünden davanın reddine ve iflasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A)Asıl dava;
1-Davacı———- —talebinin reddine, borca batık olmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına,
2-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Kayyımların görevlerine son verilmesine,
4-Alınması gereken——– davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B)Birleşen ——- sayılı dava;
1-Davacının iflas erteleme isteminin reddi ile———itibariyle İFLASINA,
2———müzekkere yazılmasına,
3-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
4-Kayyımların görevlerine son verilmesine,
5-Alınması gereken 59,30 TL karar harcına karşılık peşin olarak yatırılan 29,20 TL’den mahsubu ile bakiye 30,10 TL ‘nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Tasfiyenin basit usule göre yürütülmesine,
7——-aktarılmasına,
8— kararının —–ilanına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/09/2021