Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/268 E. 2020/759 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/268 Esas
KARAR NO : 2020/759

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu alacağın dayanağını oluşturan yatırım harcamasının —– yılında davacı müvekkil ile birleştiğini, faaliyetlerine—– parselde kayıtlı taşınmazda —- gerçekleştirdiğini, taşınmazın enerji ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla davalı şirket tarafından ——–binasını inşa ettiğini ve 09/01/2013 tarihinde bina kabul işlemlerinin gerçekleştiğini, inşaat projelerine elektrik enerjisi temin edilmesi için gerekli ———– tarafından yapılmadığı takdirde — müsaadesiyle ilgili firma tarafından yapıldığını, daha sonra yatırım bedelinin dağıtım şirketi tarafından yatırımı yapan şirkete ödendiğini, müvekkili tarafından yapılan uygulamada bu çerçevede yapıldığını, müvekkilinin 08/04/2013 tarihinde davalı şirkete yapım bedelinin ilgili mevzuat çerçevesinde ödenmesi konusunda talepte bulunuklarını, talebe olumlu cevap verilmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı şirkete verilen—– mağduriyetin giderilmesi amacıyla şirketin yatırım programının beklenemeyeceği” gerekçesiyle yeniden başvuruda bulunulduğunu, davalı şirketin cevabi yazısı ile uygun bulunduğunu ve —- — donanım, montaj ve kablo tesis işlemlerinin müvekkili tarafından yapılmasına muvafakat edildiğini, müvekkilinin 25/12/2014 tarihinde davalı şirketten ——–merkezinin iç donanım ve kablo tesis bedelinin tarafına ödenmesini talep ettiğini, davalı tarafından yaklaşık maliyet bedellerinin hesaplanmasına ilişkin birim bedel onay çalışmasının henüz tamamlanmadığı gerekçesiyle talebin daha sonra değerlendirmeye alınacağını bildirdiğini, 31/10/2017 tarihinde tekrar talepte bulunulduğunu, davalı tarafından “davacı şirketin konutların satışını yaparken yatırım bedeline ilişkin maliyeti satış fiyatına yansıttığı değerlendirilmesini yaparak geri ödemeye muhatap olan tarafın söz konusu tesise ilişkin kullanım yerlerinin malikleri” olduğunu belirttiğini, değerlendirmenin haksız olduğunu,—- davalı şirketin muvafakati ile müvekkil şirket tarafından sağlandığını, ayrıca geri ödemeye ilişkin talep hakkının doğduğu tarih itibariyle– malikinin müvekkili şirket olduğunu, harcamaya konu yatırımın davalı şirketin yükümlülüğünde olduğunu, davalı şirketin onayı ile bu yatırımın müvekkil şirket tarafından yapıldığını, yatırımın davalı tarafından yapılmış olması halinde bile müvekkil şirketin daireleri satarken alacağı satış bedelinin değişmeyeceğini, yapılan yatırımın satış bedeline yansıtılmadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirket tarafından yapılması gerektiği halde müvekkili tarafından yapılan yatırım bedeli olan 101.623,28 TL’nin ilk talep tarihi olan 25/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle,—– yayımlanan Elektrik Piyasası Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırıldığını, davacının yatırım bedelini talep ettiğini, talep edilen yatırımın bulunduğu parseldeki yapıya ilişkin davacının mülkiyetinin bulunduğunun gösterilmesinin zorunlu olduğunu, dava konusu taşınmazda enerji ihtiyacının giderilmesi için ———— tarihinde davacı tarafından yatırım bedelinin talep edildiğini, müvekkilinin 28/01/2015 tarihli yazısı ile “—– tarafından onaylanmaması nedeniyle talebin değerlendirilmediğinin bildirildiğini, davacının 31/10/2017 tarihinde tekrar yatırım harcama bedelini talep ettiğini, müvekkilinin 06/12/2017 tarihli yazısı bazı bilgi ve belgelerin istendiğini, davacının söz konusu belgeleri müvekkiline sunmadan davayı açtığını, geri ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım yerinin malikinin geri ödemeye muhatap taraf olduğunun belirtildiğini, davacı tarafından talep edilen yatırım bedelinin ——ve ilgili mevzuat kapsamında yalnızca geri ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım yeri maliki tarafından talep edilebileceğini, davacının mülkiyetini ispat edici belge sunması aksi takdirde iş bu davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, —-tarafından yapılmadığı için davacı tarafından yapılan——bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, davalı şirkete 08/04/2013 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunularak ———— tesis işlemlerinin yapılması ve yapım bedelinin ödenmesi konusunda talepte bulunulduğunu, bu talebe olumlu cevap verilmemesi üzerine yine davalı şirkete 09/05/2013 tarihli dilekçe ile başvurularak, konutlardaki —- mağduriyetin giderilmesi amacıyla şirketin yatırım programının beklenemeyeceği bildirilmiş, davalı şirketin cevabi yazısı ile bu talep uygun bulunarak —— davacı tarafından yapılmasına muvafakat edildiğini, bunun üzerine işlemin tamamlandığını,——-tarihinde davalı şirkete kiralandığını, yapılan masrafların ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı tarafından ödemenin yapılmadığını iddia etmiştir.
Davalı ise, davacının aktif husumetinin bulunmadığını, parseldeki yapıda davacı mülkiyetinin bulunduğunun gösterilmesinin zorunlu olduğunu, söz konusu ödemenin ancak ilgili mevzuat kapsamında gerçekleştirilebileceğini, birim bedel onay çalışmasının —–tarafından onaylanmaması nedeniyle ödemenin yapılamadığını, davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu delil ve belgeler toplanmış, akabinde elektrik mühendisi, mali müşavir ve sorumluluk uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten rapor aldırılmıştır. Yapılan yargılama, toplanan deliller ve açıklanan bilirkişi heyeti raporu uyarınca; davacı müteahhidin inşa etmiş olduğu konutların elektrik ihtiyacını karşılamak üzere davalının onayı ile yapmış olduğu —— donanım, montaj ve kablo tesis imalatlarının yatırım bedelini davalıdan talep ettiği, ilgili yasal mevzuat gereğince ——-gerekli imalatlarının yapılması görevinin davalı idareye ait olduğu, davacının aciliyet gereği söz konusu imalatların yapımı için davalı idareden onay aldığı ve bu onaya istinaden söz konusu —— kendisinin yaptığı ve bu imalatları yaptığı — vereceği taşınmazın maliki durumunda olduğu, davacının taşınmazdaki konutlara sonradan müşterilere satıp, mülkiyetini devretmiş olmasının talep hakkına mani olmayacağı, ——– tarihli cevabi yazı ile ret cevabı verdiği anlaşıldığından, temerrüdün bu tarihte oluşacağı, davalının “ödemenin yapılabilmesi için —–onayının gerektiği” yönündeki savunması kurum içi çalışmaları açısından bağlayıcı ve geçerli görünse de, davalı onayı ile işlemleri yaptığı anlaşılan ve talep hakkının yerinde olduğu görülen davacıyı bağlayıcı niteliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, haklı görülen davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile;———tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 6.941,89-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 1.735,48-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.206,41-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.532,00-TL yargılama gideri ile 1.735,48TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı toplamı 4.303,38 -TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —— göre takdir olunan 13.604,21- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.