Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/258 E. 2018/812 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/258 Esas
KARAR NO : 2018/812
DAVA : Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/04/2016
KARAR TARİHİ : 11/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davanın ilk olarak İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, ….. Esas, Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 14.Hukuk Dairesi’nin…… Esas-……. Karar sayılı, 14/12/2017 tarihli Görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin kurulduğu günden bu yana toplumsal sorumluluk bilinci ile kültür, sanat, spor farklı alanlarda birçok projeye destek verdiğini, çocukların eğitimini desteklemek amacıyla da bugüne değin pek çok projenin önemli destekçilerinden biri olduğunu, son zamanlarda gündemde yer alan …… Vakfına ait olduğu söylenen yurtlarda vuku bulan tecavüz skandalı nedeniyle ciddi biçimde çarpıtılarak, sosyal medyada adeta müvekkili adına bir karalama kampanyasına dönüştürüldüğünü, bu kapsamda davalı ……. tarafından twitter hesabından “Kardelenlerden pedofili desteğine giden boğaza parmak hikayesi” şeklinde tweet atılarak alenen müvekkili şirkete karşı hukuka aykırı olgu isnat ettiğini, davalının son derece haksız, aşağılayıcı ve tahkir edici iddialarda bulunduğunu, müvekkili şirketin kişilik haklarının ve ticari itibarının ağır bir biçimde ihlal edildiğinden bahisle 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;…….. Vakfı’na ait yurtta bir öğretmen tarafından 45 çocuğa tecavüz edildiğine dair iddialar ve yürütülen soruşturmanın tüm ülkede infial yarattığını, haklı bir biçimde tüm kamuoyunun vicdanını kanattığını, 20 Nisan’da görülen ilk duruşmada sanık öğretmen …… 508 yıl 3 ay hapis cezası verilmesiyle sonuçlanan ve herkes tarafından üzüntüyle karşılanan ve tasvip edilmesi mümkün olmayan böylesi büyük bir olay hakkında kişisel twitter hesabından herhangi bir hakaret içermeyecek şekilde yorumda bulunmasının AİHS 10. Maddesi ve T.C. Anayasası’nın 26. Maddesi gereğince ifade özgürlüğü kapsamında yer aldığını, eleştiri sınırlarını gözetmekte olduğunu, yazmış olduğu tweette herhangi bir şekilde davacı şirketin adının dahi geçmediğini, bu tweetin davacı şirkete yönelik değil Türkiye’de çocuk tecavüzlerinin önlenmesine yönelik olduğunu, davacı şirkete yönelik herhangi bir hakaret, zarar verme, aşağılama vb.bir kastının olsa idi açık açık “……ismini geçirir ya da bu amaçla tweet atılan davacının da haberdar olduğu “#tecavüzcell” veya …… etiketiyle tweet atabileceğini, kaldı ki, davacı şirket ile ilişkilendirilen ….. Vakfi’nda yaşanan olayın doğruluğunun Ceza Mahkemesi kararıyla tespit edildiğini, davacının, …. Vakfı’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak yürüttüğü ‘Türkiye Değer Ödülleri Projesi’ne sponsorluk yapmış olduğu ve kendi yaptığı duyurularla ‘parayı vakfa değil, bursu talebelere gönderdiklerini’ açıklamış olması dolayısıyla gerçek dışı bir vaka varsayılarak itham ve isnatlarda bulunuyor olduğu ve gerçek dışı veya yanıltıcı iddialarda bulunarak 3. Kişiyi rekabette öne geçirdiği iddiası da mesnetsiz olduğunu, attığı tweette öne geçen 3. Kişinin kim olduğunun davacı tarafından açıklanması gerektiğinin, belirttiği üzere atmış olduğu tweetin herhangi bir şekilde “Turkcell” adını dahi içermemekte, herhangi bir hakaret veya suçlama barındırmamakta, ifade özgürlüğü kapsamında kalmakta ve eleştiri sınırlarını gözetmekte olduğunu, kamuoyunun vicdanını kanatan bu olay üzerine yapmış olduğu yorumun davacı şirket tarafından tamamen yanlış anlaşıldığını, çocuk tecavüzlerine karşı duruşu ve yorumunun, davacı tarafından kendilerine saldırı olarak algılandığını beyan etmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan tweet’in ekran görüntüsü incelenmiştir.
Davacı vekili duruşmada; “Tweettde yazan “kardelenler” kelimesinin açıklaması müvekkilim tarafından kardelenler projesi adı altında özellikle kız çocukları için eğitime destek amacıyla yürütülmekte olan bir proje vardır ve Tweetteki kardelenler kelimesi bizim yönümüzden bunu ifade etmektedir, ayrıca tweette yazan “bağlıyız biz” kelimeleri ise müvekkilimin reklamlarda kullandığı slogan şeklinde bir ifadedir, davalı taraf bu ifade ile müvekkilime pedofili destekçiliği yaptığı yönünde isnatta bulunmuştur” şeklinde açıklama yapmıştır.
Davacı Türkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. Türkiye’de iletişim alanındaki birkaç büyük firmadan bir tanesidir. Davaya konu tweet’in atıldığı tarihlerde Karaman ilinde …. vakfına ait bir yurtta bir öğretmen tarafından çocuklara yıllarca ve sistematik şekilde tecavüz edildiğine dair iddialar, kamuoyunda yazılı ve görsel basında, sosyal medyada yaygın şekilde yer almıştır. Bu olay toplumda pek çok kişi tarafından eleştirilmiş, toplumun gelenek ve görenekleriyle ahlaki yapısına aykırılık nedeniyle vicdanları rahatsız etmiştir. Davacı şirketin bu olaylarda tepki çeken …………. vakfının projelerine sponsorluk yaptığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Kamuoyunda bu derece infial oluşturan olayların yaşandığı bir dönemde davacı şirketin bu vakfa sponsor olduğunu duyurması kamuoyunun tepkisini çekecek niteliktedir. Davalı, davacı şirketin telefon abonesi olması ve kendisinden iletişim hizmeti alması nedeniyle ve konunun taşıdığı hassasiyet de nazara alınarak yapmış olduğu eleştirilerin haksız rekabet niteliğinde kabul edilmesi mümkün değildir. Zira davalının atmış olduğu tweet’te başka bir iletişim firmasına yönlendirme, başka bir iletişim firmasını övme gibi haksız rekabet teşkil edecek bir eylem tespit edilememiştir. Bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 170,78 TL’den alınarak bakiye 134,88 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/09/2018