Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/231 E. 2021/793 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/753 Esas
KARAR NO : 2021/843

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketinin, davalı şirket aleyhine —–.sayılı dosya üzerinden yapmış olduğu icra takibine borçlu şirket vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğunu, icra takibine konu borcun icra takibinde yer verilen faturalardan ve taraflar arasındaki ticari alışverişten kaynaklı olduğunu, müvekkil şirketin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmelere rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle icra takibinde bulunduklarını, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu, yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip miktarı üzerinden % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davalının ikametgahında açılması gerektiğini, bu nedenle yetki itirazında bulunduğunu, davacı şirketin üretici olarak üretip müvekkil şirkete sattığı ve müvekkil——– satılan——–olarak davacı şirket tarafından gerçekleştirilen — sonra arızalandığını, davacı şirketin taahhüt edilen özelliklerde ve —- etmediğini, makinede meydana gelen arızalara ilişkin de ——-gereği gibi yerine getirmediğini, makinenin davacı şirketin taahhüt ettiği vasıfta ve özellikte olmadığı gibi makinenin de garanti süresi içerisinde meydana gelen arızaların da giderilmediğini ve alıcı firmanın makinayı sürekli olarak kullanılmasına engel olduğunu, davacı——-meydana gelen arızalardan sorumluluğunun devam ettiğini, davacı-alacaklı takibinde haksız vekötü niyetli olduğundan % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı davaya konu icra takibinde bir çok faturaya dayanmıştır. Davalı taraf hem cari hesaba hemde takibe konu faturlardan olan ——— ayıplı olduğundan bahisle borçlu olmadığı savunmasında bulunmuş ise de ;
Taraflar arasında bir ticari satım sözleşmesi kurulmuştur. Malın teslimi noktasında tarafalar arasında uyuşmalık yoktur. Uyuşmazlık malın ayıplı olup olmadığı ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı ve şekline yöneliktir. Davalı faturaya konu makinanın ayıplı olduğunu ve bu durumu sözlü olarak ihbar ettiklerini fatura konusu mal kadar iade faturası düzenledikleri savunmasını yapmıştır.
Türk Ticaret Kanunu uyarınca ticari alım satımlarda alıcı açık ayıplar için iki, gizli ayıplar için ise sekiz günlük olan yasal süreler içerisinde —– yerine getirip ayıp ihbarında bulunulmalıdır. Bu hak düşürücü sürelere tabi muayene külfetini yerine getirmeyen alıcının ayıba bağlı hakları da ortadan kalkmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari Satış ve Mal Değişimi” başlıklı 23. Maddesinin (c) bendinde; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ilgili fıkrasında ise ; “(1) Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. (2) Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayıp ihbarına ilişkin bir delil sunmayan davacının süresinde ihbarda bulunmadığı sonucuna varılarak söz konusu malı kabul ettiği kabul edilmiştir. Davalı her ne kadar iade faturası düzenlediği savunmasında bulunmuş ise de usulüne uygun tutulan davacı defterlerinde yapılan incelemede bu faturanın olmadığı görülmüş davalı taraf ayrıca kesin süreye rağmen inceleme gününde hazır olmamış defter ibraz etmemiştir.
Davacı defterlerinin incelenmesi sonucunda davalının davacı —– borçlu olduğu tespiti yapılmıştır.
HMK 222 fıkra 3 ‘ … İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer—– kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.’ şeklindedir.
,Gerek davalının süresinde ayıp ihbar yükümlüğünü yerine getirdiğini ispat edememiş olması gerekse HMK 222/3 fıkra uyarınca defter sunmamış olması üzerine davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının—— icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 63.624,03 TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 12.724,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 4.346,16-TL karar harcına karşılık peşin alınan 768,52-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.577,64-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 2.678,00-TL yargılama gideri 29,20-TL başvurma harcı ve 768,52-TL peşin harç toplamı 3475,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine —– uyarınca taktir olunan 9.071,12-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .