Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/229 E. 2018/1277 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/229 Esas
KARAR NO : 2018/1277
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirkete ait araçların karıştığı kazada, davacı şirkete ait aracın değer kaybına uğradığını, ayrıca aracın kullanılmasından mahrum kalınması nedeniyle kazanç kayıpları bulunduğunu, kazada davalıya ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kazanç ve değer kaybı için İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünün——– esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibine ancak davalının haksız şekilde itiraz ederek takibi durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, davalının alacağın %20’si oranında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, haksız fiilden kaynaklanan değer kaybı ile kazanç kaybının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin —— esas sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilerek mahkememizin işbu esasına kaydedilmiştir.
İstanbul Anadolu 10. İcra müdürlüğünün ——- sayılı dosyası celbedilmiş; davacının alacaklı, davalının borçlu olduğu, icra takibinin değer kaybı ve kazanç kaybı istemli olduğu, ödeme emrinin davalıya 31.03.2016 tarihinde tebliğ edilip, davalının takibe 08.04.2016 tarihinde itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Davacının alacaklı, davalının borçlu olduğu anlaşılmış olup davada aktif ve pasif husumet ehliyeti sağlanmıştır.
Hasar dosyası ve poliçe celbedilmiştir.
Dosya kusur, hasar ve kazanç kaybı konusunda değerlendirme yapılabilmesi amacıyla makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ait araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu aracın kaza tarihinde 1 yıllık araç olduğunu, araçtaki değer kaybının 3000 TL olduğunu, davacının talep edebileceği kazanç kaybı bedelinin 1.900 TL olduğunu, davacının talep edebileceği miktarın toplamda 4.900 TL olarak hesaplandığını mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporu HMK 280 maddesi gereğince taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası, poliçe, ölü köpek olduğunu da gösterir krokili kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalıya ait ve ——– plakalı aracın davacı şirkete ait ve seyir halinde bulunan ——— plakalı araca arkadan çarptığı kazada; davacı aracının önüne köpek çıktığı için aniden yavaşladığı sabit olup; davalı araç önünde giden aracı güvenli ve gerekli mesafeden takip etmediği anlaşıldığından davalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilmiştir. Davalı taraf 56/1-c maddesinde önde seyreden araçları yeterli ve güvenki mesafeden takip etme kuralını ihlal etmiştir. Hasar dosyası içerisinde yer alan eksper raporunda da önde giden davacıya ait aracın kural ihlalinin olmadığı düzenlenmiştir.
Değer kaybı yönünden yapılan değerlendirme Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19721 E. 2017/10202 K.Sayılı kararında; ” Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonraki ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.” demek suretiyle değer kaybı yönünden Yargıtay uygulaması belirtilmiştir. Makine mühendisi bilirkişi raporu Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olup; değer kaybı yönünden bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Kazanç kaybı yönünden; davacı taraf davalıdan 36 günlük kazanç kaybını talep etmiş olup bilirkişi raporu emsal araç kiralama şirket ilanları doğrultusunda karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, 19 günlük onarım süresinin kadri maruf olduğu belirtilmiş ve kaza tarihindeki araç kiralama bedeli denetime esas olarak hazırlandığından rapor hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre 4 gün sigorta işlemleri, eksper atanması ve onay verilmesi olup; 15 günde hasarın onarımı olarak açıklanmıştır. Kaza tarihi itibariyle emsal araç kiralama ücretleri karşılaştırmalı olarak rapora eklenmiş olup; davacının talep ettiği 110TL kiralama ücretinin kadri maruf olduğu denetime esas rapor ile anlaşılmıştır. Bununla birlikte bilirkişi 110 TL’den ikame araç kullanıldığı süre içerisinde davacının aracının kullanılmayacağını ve yıpranmayacağını dikkate alarak 10 TL her gün için amortisman bedelini mahsup ederek günlük 100 TL karşılığı 19 gün toplam 1900 TL kazanç kaybı hesaplaması yapmıştır. Davacı tarafın araç onarım süresinin daha fazla olduğu yönündeki rapora itirazı bilirkişi raporundaki onarım süresi tespitine mahkemece itibar edildiğinden dikkate alınmamıştır. Açıklanan gerekçelerle 1900,00 TL kazanç kaybı, 3000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 4.900,00 TL’nin davacı tarafça davalıdan talep edilebileceği anlaşılmakla; İstanbul Anadolu 10. İcra müdürlüğünün ———– sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 4.900,00 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek talep gibi yasal faiz üzerinden devamına ; alacak miktarı likit olmayıp, kazanç kaybı ve değer kaybı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
1) İstanbul Anadolu 10. İcra müdürlüğünün ——— sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 4.900,00 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3- Alınması gerekli 334,71 TL’nin davacı tarafça yatırılan 84,06 TL peşin harçtan mahsubu ile 250,65 TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 84,06 TL peşin harç, 154,30 TL dosya-tebligat masrafı, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 988,36 TL giderin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 695,82 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihindeki A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/12/2018