Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/22 E. 2018/331 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/22 Esas
KARAR NO : 2018/331
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 05/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının tasfiye memuru ve ortağı olduğu ………….Dış Ticaret Limited Şirketi’nin” İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde………. sicil numarası ile kayıtlı iken, ortaklar kurulu kararıyla fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliğinin sona erdiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekmekte olup, tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, TTK m.547 uyarınca şirketin tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılabileceğini, Yargıtay 11.HukukDairesinin 2016/11452 Esas – 2016/8413 Karar sayılı içtihadında da bu durumun belirtildiğini, söz konusu şirket tarafından, özel tüketim vergisi, para cezası ve katma değer vergilerinin iptali istemine ilişkin tasfiyeden önce açılmış bulunan muhtelif vergi davalarının bulunduğunu, bunların büyük bir kısmının şirket lehine sonuçlanması sebebi ile davaların tasfiye sırasında gözden kaçırılmış ise de, söz konusu dosyalarda verilmiş bulunan kararların henüz kesinleşmediğini, aleyhe hükmolunup da temyiz edilmiş kararların da bulunmadığını, tüm bu dosyalarda yargılamanın tüm aşamalarıyla yürütülebilmesi, kararın kesinleşmesi ve kesinleşecek kararlar mukabilinde gerekli işlemlerin yapılabilmesi için, tüzel kişiliğin devamının zorunlu bulunduğunu,bir kısım vergi dava dosyalarında, temyiz aşamasında, söz konusu durumun fark edilmiş olduğunu ve Vergi Mahkemelerince “tüzel kişiliğin ihyası kararı alınana kadar dava dosyasının işlemden kaldırılmasına” karar verildiğini, tüm bu nedenlerle, şirketin Vergi Mahkemeleri nezdinde taraf olduğu dava dosyalarının takibi, sonuçlandırılması, kararların kesinleşmesini müteakiben gerekli işlemlerin yapılabilmesi için şirketin ihyası ve yeniden ticaret sicile kaydının gerektiğini, bu sebeplerle şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapması için son tasfiye memuru olan davacının tasfiye memuru olarak atanarak tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ticaret sicil müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün, ticaret siciline tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı mercii gibi hareket etmediğini, TTK’nun 32. Maddesi gereğince işlem yaptığını, tasfiye halindeki şirketin yetki ve sorumluluğunun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, davanın açılmasına müvekkilinin sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkil yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Şirketin ticari sicil kaydı celp edilmiş, İstanbul 7. Vergi Mahkemesi, İstanbul 2. Vergi Mahkemesi, İstanbul 4. Vergi Mahkemesi, İstanbul 5. Vergi Mahkemesi ve İstanbul 10. Vergi Mahkemesinde görülmekte olan dava dosyalarıyla ilgili gerekli yazışmalar yapılmıştır.
Dava; Tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin ortağı ve tasfiye memuru olan davacı tarafından ek tasfiye yapılabilmesi amacıyla açılan ihya davasıdır.
Sicil kayıtlarına göre şirketin 26/05/2016 tarihinden itibaren tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır. İstanbul 7. Vergi Mahkemesinin dava dilekçesinde belirtilen dosyalarında davanın açıldığı ve temyiz kararının verildiği tarih itibariyle şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği açıkça belirtildiğinden ihya şartlarının mevcut olduğu anlaşılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili celse arasında yeni bir dilekçe sunarak başka vergi mahkemelerindeki dosyalarla ilgili de ihya kararı verilmesini talep etmiş ise de; mahkememizin taleple bağlı kalması gerektiği, celse arasında yeni verilen dilekçede davanın ıslah edilmediği ve bu durumda iddianın genişletilmesi yasağı mevcut olduğu anlaşılmakla ek dilekçeyle ilgili taleplerin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 704846 sicil sırasında kayıtlı tasfiye halinde Vınas Dış Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul 7. Vergi Mahkemesinin ……..Esas, …… Esas, ….. Esas, ……Esas, ……. Esas, ……… Esas, ……….. Esas, ……….. Esas, ………. Esas,………… Esas ve……. Esas sayılı dava dosyaları ile sınırlı olmak üzere ve bu dosyalarda karar verilip kesinleşene kadar geçerli olmak üzere TTK’nun 547.maddesi uyarınca ek tasfiye için İHYASINA,
2-Davacı vekilince celse arasında verilen dilekçe ile talep edilen İstanbul 2. Vergi Mahkemesi, İstanbul 4. Vergi Mahkemesi, İstanbul 5. Vergi Mahkemesi, İstanbul 7. Vergi Mahkemesi, İstanbul 10. Vergi Mahkemesindeki dosyalarla ilgili usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından bu taleplerle ilgili KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
3-Daha önceki tasfiye memuru olan …………….’ün tasfiye memuru olarak atanmasına,
4-İhya kararının ve tasfiye memurunun TTK’nun 547/2 maddesine göre sicile tescil ve ilanına, masrafın davacı tarafça karşılanmasına,
5-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Yasal hasım olması nedeniyle İstanbul Ticaret Sİcil Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Gider avansının harcanmayan bölümünün karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/04/2018