Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/215 E. 2021/421 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/215 Esas
KARAR NO : 2021/421

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———– —- davalı sigorta şirketine—- ile sigortalı— mülkiyeti ————araca çarparak hasar verdiğini, kazaya sebebiyet veren sürücünün durmayarak kaçtığını, kaza sonrası araçta oluşan hasar bedelinin ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapılmasına ———— bilgilerinin verilmesi talep edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi ——— bilgilerinin de taraflarına bildirilmediğini, denenen ——— borçtan sorumlu tarafların ödeme niyetleri olmadığı anlaşıldığı —— tarihinde aracın tamir masraflarının olduğu faturalarla İstanbul Anadolu ——– Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine tarafların itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek, fazlaya ve faize ilişkin her türlü dava ve talep haklan saklı kalmak üzere davalı borçlulann icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazlanmn iptali ile itiraz edilen alacak üzerinden takibin devamına, davalı borçlular takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden davalı borçlular aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri, masraf ve avukatlık ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——-vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu hasar bedeli talebinin miktarının, taraflann kusur durumlannın ve sigorta teminatına girip girmediğinin inceleme ve araştırmayı gerektirdiğini, çözümü mahkemenin görevinde bulunan bir konu için ilamsız takip yapılmasının haklı ve iyi niyetli olmadığını, bu nedenle söz konusu açılan dava neticesinde müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve ———ile sınırlı olduğunu savunarak, aleyhe davanın reddine, davacının talep ettiği icra inkar tazminatının reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin Öncelikle ferilerden sorumlu tutulmam asına, olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve —–açısından ayn ayrı sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı ——- markası —–. tarafından —- ——- sözleşmesi ile kiralandığım, müvekkilinin —-işleten sıfatının bulunmadığım, müvekkili şirkete husumet yönlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığım, kazaya —- araçlann meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, aracın, malikleri tarafından, herhangi bir sebeple yararlanması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmadığım ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktısaden yararlanan kimselerin işleten sıfatı İle meydana gelen zarardan sorumlu tutulmalan gerektiğini, yasa hükümleri ve Yargıtay içtihatlan göz önünde bulundurulduğunda, aracın işleteninin müvekkili şirket değil, aracı uzun dönem olarak —– sabit olduğu üzere, husumetin 3.şahıs olan kiracıya yöneltilmesi gerekirken müvekkiline yöneltilmesi sebebiyle davanın müvekkili açısından husumet yönünden reddi gerektiğini savunarak, Kanun ve Yargıtay İçtihatları dolayısıyla müvekkili işleten olmadığından müvekkili yönünden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile trafik kazası sonucu aracı hasa gören davacının hasara neden olan araç malikine ve ve sigorta şirketine karşı başlattığı icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu——sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içersine alınmıştır. Ödeme emirlerinin her iki borçluya da 28 12-2017 tarihinde tebliğ edildiği ——— tarihinde davalı sigorta şirketinin 03.01.2018 tarihinde itiraz ederek takibi durdurdukları anlaşılmıştır. İtiraz üzerine 20.02.2020 tarihinde davanın açıldığı itirazların ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı 04.02.2021 tarihli dilekçesi ile tüm alacağını sigorta şirketinden tahsil ettiğini yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı beyanında bulunmuştur.
Bu haliyle yargılamanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. ——- her ne kadar yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmuş ise de davanın açılmasına davacı sebebiyet vermediğinden bu talebi uygun bulunmamış ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1- Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile 23,40 TL’nin bakiye harçlar terkin sınırında kaldığından davacıdan alınmasına yer olmadığına,
2-Davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda talebi bulunmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair, Kesin olarak verilen karar davacı vekilinin ve davalı — vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.