Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/204 E. 2018/271 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/204 Esas
KARAR NO : 2018/271
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; alacaklı müvekkili şirket tarafından, davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün ……….Esas sayılı dosyasıyla hasarın ödenmemesinden dolayı TTK 1472 maddesi uyarınca rücu alacağına ilişkin ilamsız icra takibine geçildiğini, borçluların işbu icra takibi açısından borca, faize ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, yapılan bu itirazın tamamen haksız ve kötü niyetle yapılmış itiraz olduğunu, sigortalıya ait konuta bina ortak alanında bulunan su deposunun taşması neticesinde su sirayet ettiğini ve sigortalıya ait konutta su hasarı meydana geldiğini, ……… Sigorta A.Ş. ‘nin söz konusu hasara istinaden sigortalısına ödeme yaparak sigortalısının hasarını karşıladığını, borçlunun haksız itirazlarının iptali ile alenen kötü niyetli olan borçlulardan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını da talep ettiklerini, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalılardan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, …, …, ……. ve … cevap dilekçeleri ile özetle; sözkonusu rücu alacağı ile tarafının hiçbir ilgisi bulunmadığını, olayın olduğu tarihte binanın 1 numaralı dairesinde ikamet eden malikin evini su basması sonucu meydana gelen hasarın karşılanmasının tarafını bağlamadığını, söz konusu hasarın binanın yapımı ile alakalı eksiklikler neticesinde meydana geldiğini, dairenin hasarının sigorta firması tarafından karşılandıktan sonra da su basmalarının devam ettiğini, müteahhit firmanın eksikliğin kendilerinden kaynaklı olduğunu belirttiğini ve gerekli çalışmaların kendisi tarafından yapılacağını bildirdiğini, bu durumda tarafına atfedilecek herhangi bir kusur bulunmamakla birlikte, bu davada davalı yahut borçlu sıfatı ile yer almasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle tarafına rücu edilmesinin hukuka aykırı olması sebebiyle öncelikle davanın husumetten reddine, müteahhit firmaya davanın ihbarına, davacı tarafa borcu olmaması nedeni ile davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Davacı … şirketinin dava dışı sigortalıların evlerini “……… Sigorta Poliçesi” ile ihtiyari sorumluluk sigortası ile sigortaladığı ve bu eve su sızması neticesi oluşan hasarı karşıladığı iddiası ile davalılardan rücuen tahsili istemi olup, uyuşmazlığın; mahkememizin görevli olup olmadığı, hasar miktarı, kusur oranı, poliçe teminat kapsamı, davalıların sorumlu olup olmadıkları ve miktarı noktalarında toplanmaktadır.
TTK’nın 4.maddesinde yazılı davalar mutlak ticari davalardır. Bu yasa maddesi dışında kalan davalar ise normal hukuk davalarıdır. Bu davaların ticari dava sayılabilmesi için TTK’nın 4/1.maddesi uyarınca her iki tarafında tacir ve davanın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Davalı tarafın tacir sıfatı yoktur, bu anlamda nispi ticari dava niteliği bulunmamaktadır. Ayrıca davanın konusu TTK ‘nunda düzenlenen mutlak ticari dava türlerinden de değildir. Bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı …, sigortalısının zararını karşılayarak diğer kat maliklerine karşı rücu talebi halefiyet ilkesine dayanmaktadır. Halefiyet ilkesi uyarınca zarar gören kişinin yerine geçmiş ve onun haklarını kullanmaktadır. Zarar gören kişi ile davalı arasında yargılama yapmaya hangi mahkeme görevli ise bu davaya da aynı mahkeme bakmakla görevlidir. Davacı ile davalılar arasında poliçe ilişkisi olmayıp, bu dava haksız fiile dayanmaktadır. Haksız fiilin işlendiği yer ikametgah olup, taraflar tacir de olmadığından mutlak ya da nispi ticari dava niteliği taşımayan bu davada yargılama görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK. 114 ve 115. maddelerine göre USULDEN REDDİNE,
2-İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Kararın taraflarca İstinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın ilgili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine re’sen gönderilmesine,
4-Yargılama, harç ve giderlerin görevli mahkeme belirlendiğinde, görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, Davacı vekili ile Davalı … Yiğit, Davalı …, Davalı …, Davalı …, Davalı …, Davalı …, Davalı …, Davalı …’nun yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/03/2018