Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/203 E. 2019/504 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/757 Esas
KARAR NO : 2019/668

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2017
KARAR TARİHİ : 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün 2017/12715 E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi durumunda davacı alacağının sabit olacağını, dilekçe ekinde sunulan hesap özetinden anlaşılacağı üzere —– tarihinde satış sözleşmesi akdedildiğini ve davalının davacıdan mal/hizmet aldığını, davalının almış olduğu malzeme karşılığı edimini ifa etmediğini, —- tarihinde —- Ödeme yaptığını ve davacının davalıdan 2.787,64 TL alacağı kaldığını, takip konusunun fatura olduğunu ve takip talebine faturanın eklendiğini, davalıdan takip tarihinden itibaren faiz talep edildiğini ileri sürerek İtirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
Davalı tarafça dava dilekçesi —– tarihinde tebliğ alınmış, süresinde cevap dilekçesi ibraz edilmediği tespit edilmiş; —– tarihli beyan dilekçesinde (Cevap süresi geçtikten sonra) yemin delilile dayanıldığı belirtilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tacirler arasında satım akdinden kaynaklanan bakiye borç için bşalatılan icra takibine itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —————– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 24/05/2017 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 29/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde—- tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 30/05/2017 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, bilirkişi raporunda özetle, davacının takip ve dava konusu yaptığı faturanın davalıya ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu davalının ticari defterlerinin ——————- sistemi üzerinden yaptığımız sorgulamada usulüne uygun olarak tutulduğu ve davalı lehine ve aleyhine delil niteliği taşıdığı, hal böyle olunca davalının aleyhine delil teşkil eden ticari defter kayıtlarına göre davacının takip ve dava konusu yaptığı faturaya konu satışın ispatlandığı, aksini davalının ispatlaması gerektiği, davalının ticari defterlerinde davacıya 687,00 TL banka havalesi yapıldığı, bu tutarın davacının takip dosyasına sunmuş olduğu hesap kartında da gözüktüğü ve davacının bahse konu tutar düşüldükten sonra bakiye tutarı talep ettiği, hal böyle olunca davalının 687,00 TL ödemesinin tarafların kabulünde olduğu ve ispatlandığı, davacının takip ve dava konusu yaptığı fatura bedeli olan 3.474,64 TL’den davalının yaptığı 687,00 TL mahsup edildiğinde davacının davalıdan 3.474,64 TL – 687,00 TL = 2.787,64 TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Mahkememizce davacı tarafa inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: dava esas bedeli olan 2.787,64 TL’den davalı şirketin davacı şirkete kesmiş olduğu 2.687,63 TL lik iade faturasının düşülmesi gerektiğini buna göre davacı şirketin davalı şirketten 100,01 TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporları HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargıtay ——. Hukuk Dairesi ———— Sayılı Kararında;” …Dava konusu faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğunun anlaşılması halinde mahkemece malın teslim edildiğinin kabul edilmesi, ticari defterlerden sonuca gidilemezse davaya konu malın teslimi konusunda yemin teklif edip etmeyeceği davacıya sorularak sonucuna göre tahkikat tamamlanarak karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ” şeklindedir.
Takibe konu fatura 23.02.2017 tarihli davacı tarafça davalı adına düzenlenmiş; ————————— bedelli faturadır. Fatura tutarı 5.000 TL altı olduğundan —————– kayıtları tutma yükümlülüğü sınırı altında kaldığından vergi kayıtları celbedilmemiştir. 24.03.2017 tarihinde davalı tarafça 687,00 TL ödeme yapıldığı tarafların defter incelemesi ile sabittir. Davalı tarafça davacıya 24.03.2017 tarihinde ———————————-şişe açıklamalı 2.687,63 TL bedelli iade faturası kesilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, ticari defterler, , bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu davacının ve davalının incelenen defterleri ile sabittir. Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi için HMK’nun 222. Maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacı ve davalı taraf defterlerinin HMK 222. Maddesinde belirtilen usulde olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça davalı adına icra takibine konu fatura kesilmiş olup; defter incelemesi neticesinde aralarında başkaca bir ticari ilişki olmayıp; kesilen faturanın davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğunun anlaşılması halinde mahkemece malın teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği Yerleşik Yargıtay içtihatları ve kanun gereğidir. 23.02.2017 tarihli davacı tarafça davalı adına düzenlenmiş faturanın davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olması dikkate alındığında faturaya konu malların teslimi davacı tarafça ispatlanmış olup, davalı tarafça iade faturası 24.03.2017 tarihinde yasal 8 günlük süreden sonra düzenlenmiştir. İade faturası süresinde olmamakla birlikte; davalı tarafın 31.02.2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; dava dilekçesinde faturada yer alan iki kalem üründen 684,24 TL’lik ürünün teslim edildiği—————-), ilk sıradaki 2.236,08 TL’lik ürünün teslim edilmediği belirtilmiş ise de iade faturasının davalının beyanının aksine her iki kalem(———————-) ürün için 72 adet ve 12 adet olmak üzere düzenlendiği sabit olmakla; davalının beyanları iade faturası ile de örtüşmemektedir. Davacı taraf teslim hususunu ispat etmesine rağmen; davalı yanca fatura konusu bedelin ödediği ispat edilemediğinden; talimat mahkemesince düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilmiş, hukuki hatalı yorum içeren mahkememizce alınan bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir. Süresinde verilmiş bir cevap dilekçesi olmadığından süresinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı anlaşılmakla davalı tarafa yemin hakkı hatırlatılmamış ve davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından; İstanbul Anadolu —————. İcra müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 2.787,64 TL 67 maddesi gereğince iptaline; Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğince fatura alacağı likit olmakla; alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1- İstanbul Anadolu ————-. İcra müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 2.787,64 TL için İİK 67. Maddesi uyarınca iptaline, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek talep gibi yıllık değişen oranlarda işleyecek avans faiz üzerinden devamına,
2- Alacak likit olmakla; 2.787,64 TL alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 190,42 TL harcın davacı tarafça yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile 159,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan—————–uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL peşin harç, 550 TL bilirkişi ücreti, 592,00 TL talimat masrafı, 145,85 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.319,25 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.