Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/198 E. 2019/1420 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/198 Esas
KARAR NO: 2019/1420
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ: 06/03/2015
KARAR TARİHİ: 25/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:—– bağımsız bölüm ile – nolu bağımsız bölüm taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğunu,üzerinde – tarihinde dava dışı— doğmuş ve doğacak borçlarını teminat altına almak üzere davalı — lehine ipotek tesis edildiğini, 3. şahıs olan ve lehine ipotek tesis edilen şirket bankaya borcunu ödediği halde tapudaki ipoteğin kaldırılmadığını, davacının birkaç kez bankaya başvurarak ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği ancak bankanın şirketin bankaya riskinin bulunduğu gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmayacağını beyan ettiğini, son kez davacıya -. Noterliğinin- tarihli ve– yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesap kat’ı ve borcun ödenmesinin ihtar edildiğinin, lehine ipotek olan şirketin asaleten ve kefaleten –TL borcunun olduğunu bildirildiğini, davacının yalnızca ipotekli taşınmazların ipotekli bedellerinden sorumlu olması gerektiğinin, ayrıca davalı banka tarafından taşınmazlar üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi için İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, satış aşamasına geçildiğini, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi neticesinde telafisi imkansız zararların meydana geleceği için dava sonuna kadar taşınmazların satışının yapılmaması ve paraya çevrilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin ve dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili bankanın müşterisi olan —- akdedilmiş olan genel kredi sözleşmeleri kapsamında krediler kullandırıldığını,müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla —- de imzaladığını, bu şirketin asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olmak üzere müvekkili banka lehine — maliki bulunduğu taşınmazlar üzerine muhbir ipotekler teşhis edildiğini, firmalara kullandırılan kredilerin geriye ödenmemesi sebebiyle ayrı ayrı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattıklarını, aynı zamanda şirketin asalen ve kefaleten borçlarının teminatı için tehsis edilen ipoteklerin paraya çevrilmesi için takibe girişildiğini, ipotekli taşınmazların ikisini tüm vecibeleri ile devralan davacının haksız olarak bu davayı açtığını ve reddi gerektiğini, harcın eksik yatırıldığını ve tamamlanması gerektiğini, davanın -. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan — esas sayılı dosya ile birleştirilmesi gerektiğini, davacının maliki olduğu taşınmazların üzerindeki ipotek bedelinden sorumlu olduğunu, davacının ipotek resmi senedinin ilk bölümünde cımbızlama yapmak suretiyle ipotek borcundan kurtulmaya çalıştığını iddia ederek davanın reddini savunmuştur.
İstanbul Anadolu -.Asliye Hukuk Mahkemesinin — esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda; dava şartları oluşmadığından, davanın reddine karar verilmiş ve karar için davacı vekili İstinaf yoluna başvurmuş,İstanbul Anadolu Bölge İdare Mahkemesi — Hukuk Dairesinde yapılan istinaf incelemesinde, kredi sözleşmesi tacirler arasında yapıldığı gibi kefil olunan kredi de tüketici kredisi olmayıp genel kredi olduğundan, davacının müteselsil borçlusu ve kefili olduğu borcun ticari ilişkiden kaynaklandığının tartışmasız olunduğu, kefalet asıl borç ilişkisine tabii olduğundan asaleten de borç altına girildiğinden TTK’nın 3. ve 4. maddeleri gereğince uyuşmazlığa bakmanın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiğinden mahkemelerince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle İstanbul Anadolu –.Asliye Hukuk mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup dosya mahkememize gönderilmiştir.
İpoteğin fekki davası gayrimenkulün aynına ilişkin olduğundan ve nispi harca tabi bulunduğu anlaşıldı. Davacı tarafından davanın ıslah edildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi nedeniyle icra dosyasına ödemiş oldukları — TL. paranın istirdadının talep edildiği ve bu miktar üzerinden harcın tamamlandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu ipotek akit tabloları, ihtarnameler, hesap ekstreleri, tapu kayıtları celp ve ibraz edilmiş, sunulan deliller ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine davalı banka lehine – TL. Teminat bedelli ve — TL. Teminat bedelli iki adet ipotek tesis edildiği, ipotek senetlerinde; — Tarafından —açılmış ve açılacak nakdi, gayrinakdi, kısa, orta ve uzun vadeli velhasıl tüm kredilerden veya senetlerin iskonto ve iştirasından veya teminata alınmasından, kontrgarantilerden veya tarafından amir veya müteselsil borçlu yada kefil olarak imzalanan kontrgarantilerden, poliçelere banka tarafından konulan aval veya kabul şerhlerinden, bankaya hitaben keşide ettiği çeklerden, banka lehine imzaladığı kefaletlerden ve diğer her türlü sözleşmelerden ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer sebeplerden —merkez ve tüm şubelerine karşı doğmuş veya doğacak borçlarının teminat yükü altına alındığı belirlenmiştir.
Resmi senette yer alan bu hükümlerin yorumundan çıkan anlama göre; davacı/… tarafından davalı/—lehine tesis edilen iki adet ipotek (taşınmaz rehni) ile, davalı—. İle davadışı/—arasında akdedilmiş olan veya akdedilecek olan kredi sözleşmeleriyle ilgili olarak davadışı/– davalı/— karşı doğmuş veya doğacak olan borçları (asaleten doğmuş borçları) teminat altına alınmış olduğu gibi; aynı zamanda davalı/—. İle davadışı üçüncü kişiler (— gibi) arasında akdedilmiş olan ve dava dışı— de kefil olarak imzalamış olduğu sözleşmeler ile ilgili olarak davadışı — davalı/— karşı doğmuş veya doğacak kefalet borçları (kefaleten doğmuş borçları) da teminat altına alınmıştır. Dolayısıyla söz konusu ipotekler ile verilen teminatların kapsamına, hem davadışı/— (borçlunun) davalı/— (alacaklıya) asaleten olan borçları hem de üçüncü kişilere (—gibi) kefaleten olan borçları girmektedir. Ayrıca teminatın kapsamına hem ipoteklerin tesis edildiği —- tarihinde doğmuş olan hem de henüz doğmamış olan borçları girmektedir.
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde davacı ehine ipotek senetlerini düzenleyen vekil —- davacı adına kefalet anlaşması yapma yetkisinin olmadığı iddiasıyla kefaletlerin geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de yapılan incelemede; davacının söz konusu ipotek senetleri ile dava dışı —- davalı … lehine doğmuş veya doğacak borçları için, malik olduğu iki adet taşınmaz üzerinde banka lehine sadece taşınmaz rehni tesis ettiği, yoksa —- bankaya olan borçlarına herhangi bir kefaleti olmadığı, zaten resmi senetlerin içeriğinde de böyle bir kefalet anlaşmasına yer verilmediği, bu nedenle davacının vekiline vermiş olduğu vekaletnamede davacı adına kefil olma yetkisi verilip verilmemesinin dava konusu uyuşmazlık bakımından bir önemi olmadığı anlaşılmıştır.
İpotek senetlerinin incelenmesinde ipoteklerin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlandığı tarihi itibariyle geçerli olarak kuruldukları ve hukuki sonuçlarını doğurdukları anlaşılmıştır.
Mali yönünden yapılan incelemede;———dava tarihi itibariyle sorumlu olduğu borç tutarı hesaplanmış olup, banka ile borçlu şirket arasında farklı tarihlerde toplam — TL. tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelere istinaden davacı banka tarafından asıl borçlu —- kredili mevduat hesabı, borçlu cari hesap kredisi ve çek kredisi kullandırıldığı, banka tarafından — tarihinde hesabı kat edilmek suretiyle asıl borçlu şirkete ve ipotekli taşınmaz maliklerine ihtarname düzenlendiği, dava tarihi itibariyle davacı bankanın toplam —TL. alacaklı olduğu, ayrıca çek hesabı nedeniyle — TL. lik tutarın depo edilmesini talep edebileceği anlaşılmıştır.
Yine banka ile dava dışı —-.nin kefil olmak suretiyle —- nin borçlarından sorumlu olduğu tutar yönünden yapılan incelemede; davalı banka tarafından dava dışı — farklı tarihlerde toplam — TL. kredi sözleşmeleri yapıldığı, bu şirkete —tarihinde hesap kat ihtarı gönderildiği, dava dışı asıl borçlu—- olan kefaletinden dolayı dava tarihi itibariyle — TL. Asıl alacak ve 38.219,27 TL. İşlemiş faiz ve fer’ileri toplamı 225.471,38 TL. Bankaya borçlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının vermiş olduğu ipotek teminatının hem — kredi borçları için verildiği, hem de —dava dışı — kredi borçlarına kefaletini kapsadığı, dava tarihi itibariyle hem — kendi kredi borçlarından dolayı bankaya halen borcu bulunduğu, hem de kefil olduğu—- kredi borçlarından dolayı kefaletten kaynaklanan kredi borcu olduğu tespit edilmiş olmakla ve bu borçların davacı tarafından ipotekle teminat altına alındığı görülmekle, ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 170,78 TL harç ile 13.832,78 TL. Tamamlama harcı olmak üzere toplam 14.003,56 TL. harcın mahsubu ile bakiye 13.959,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 46.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/12/2019