Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/186 E. 2019/417 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/188 Esas
KARAR NO : 2019/360
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/02/2015
KARAR TARİHİ: 26/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki bulunduğu, ——— plakalı aracın genişletilmiş kasko sigortası paket poliçesi ile ——–. Tarafından sigortalandığını, sigortalı aracın ——— tarihinde sürücü ————- yönetiminde olduğu sırada meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır hasara uğradığını, kaza sonrasıda sigorta şirketine başvuru yapılarak tazminat talep edildiğini, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen yazı ile alkollü içki alarak araç kullanmak nedeniyle herhangi bir hasar tazminatın ödenmeyeceğini bildirdiklerini, alkollü araç kullanma iddiasını hiçbir şekilde kabul etmediklerini bunu durumun hastane sonuç raporu ile de kanıtlandığını, 62.243,39-TL tazminat alacağının 35.000,00-TL sini ödeme tarihi olan 05/12/2014, 27.243,39-TL sini ise 14/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davaya konu ————- plaka numaralı aracın müvekkili şirket nezninde sigortalı olduğunu, anılan kasko aracın sürücüsünün trafik kazası sonrası resmi görevlilerin gelişini beklemeden kaza mahalini terk ettiğini, bu durumun sürücü firar kaydı ile belirlenmiş bulunduğunu, sürücünün çarptığı ————- plakalı araç sürücüsü———- plakalı araç sürücüsü …’in ve —-plakalı araç sürücüsü — —- tarafından verilen yazılı beyanlarında yer alan anlatımlarına göre tüm bu araçların hasarlanması ile sonuçlanan çok taraflı kazaya neden olan kasko sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunun anlaşıldığını, sürücüden kazadan 6 saat sonra kan örneği alındığını ve 0,018 promil oranında alkollü olduğunun tespit edildiğini bu durumun kazanın alkolden dolayı kaynaklandığının göstergesi olduğunu, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME GEREKÇE;
Dava, kasko poliçesine dayalı olarak hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu aracın Genişletilmiş Kasko Sigortası Paket Poliçesi ile davalı şirket nezdinde sigortalı olduğunu, 15/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında aracın hasarlandığını, kaza sonrası davalı sigorta şirketine hasar ihbarı yapılmasına rağmen davalı şirketçe “oluşan hasarın poliçe genel şartları gereğince teminat dışında olduğundan” bahisle hasar tazminatının ödenmediğini bu nedenle hasar bedelinin ödenmesi istemiyle bu davayı açtıklarını beyan etmiş;
Davalı ise, aradaki poliçe ilişkisini kabul etmekle birlikte, kazadan sonra davacıya ait aracı kullanan sürücünün firar ettiğini, kazaya neden olan araç sürücüsünün daha sonra alkollü olduğunun anlaşıldığını, kazadan 6 saat sonra alınan kan örneğine göre sürücünün 0,018 promil oranında alkollü olduğu gözetildiğinde kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğini, bu durumlar gözetildiğinde poliçe genel şartları uyarınca hasarın teminat dışında olduğunu savunmuştur.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, trafik kusur bilirkişisi, sigorta uzmanı ve nöroloji uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten rapor aldırılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi incelemesi ile; davacıya ait ——- plakalı aracın davalı nezdinde Genişletilmiş Kasko Sigortası Paket Poliçesi ile sigortalı olduğu, 15/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait aracın hasarlandığı, meydana gelen kazada davacıya ait aracı kullanan ———- kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, olayla ilgili kusur atfedilecek başkaca kimsenin bulunmadığı, kazanın saat 18:45 sularında meydana geldiği, gece saat 01:22’de yapılan tahlil sonucunda sürücü ——- promil alkollü olduğunun belirlendiği, aradan geçen 6 saatten fazla süre dikkate alındığında sürücünün kaza anında alkollü olduğunun anlaşıldığı, kazanın hemen ardından sürücü ———–resmi görevlilerinin gelişini beklemeden kaza mahallini terk ettiği, kaza tespit tutanağında bu durumun “sürücü firar” olarak belirtildiği, kazadan sonra düzenlenen belgeler uyarınca sürücünün yaralanmadığı ve herhangi bir acil hal bulunmadığı halde kaza yerinden ayrılmaması gerekirken ayrılması suretiyle Kasko Genel Şartları A 5. Maddesindeki “…zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerindeki ihlaller nedeniyle sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması.” düzenlemesine açıkça aykırı davrandığı, yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan olayların gelişiminde davacıya ait araç sürücüsünün geçerli bir neden yokken kaza mahallinden ayrılmak suretiyle kaza sonrası yapılması gereken resmi tespitlerin gereği gibi yapılmasını engellemiş olduğu ve bu nedenle açıklanan poliçe şartları doğrultusunda hasarın teminat dışında kaldığı yönündeki davalı sigorta şirketi savunmasının yerinde olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 1.062,97-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.018,57-TL harcın davacıya iadesine,
3- Davacının yaptığı harç ve masrafların üzerinde bırakılmasına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 7.196,77-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/03/2019