Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/183 E. 2019/102 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/183 Esas
KARAR NO : 2019/102

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 13/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirketin davacının elektrik kullanımından doğan —- tarihli —– – —— ,—— tarihli — geçmiş dönem alacakları için davacı aleyhine İstanbul anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davanın görevsiz mahkemede açıldığını davacının abone grubunun mesken olduğunu ticari olmadığını bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini usulden davanın reddine karar verilmesini , davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, davacının takibe itiraz ettikten sonra bu davayı açtığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından elektrik bedelinin tahsili amacıyla alacaklı sıfatı ile davalı aleyhine yapılan icra takibine, davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/l maddesinde tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Aynı Kanunun 73. maddesinde ise bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
Yargıtay ——–. Hukuk Dairesi’nin 2017/10447 E. 2018/10094 K. Sayılı kararı; ” Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacılardan —– ile —– arasında 23.09.2004 tarihinde ———– adresindeki konut için —- tesisat numaralı mesken aboneliği sözleşmesinin imzalandığı, dava konusu faturalar ile kaçak tespit tutanaklarının söz konusu adresteki —— nolu mesken aboneliği için davacılar (abone/fiili kullanıcı) adlarına düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya konu abonelik meskene ilişkin olup, söz konusu abonelik sözleşmesi nedeniyle davacılardan —–yukarıda anılan 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici sıfatını taşıdığından, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre, davanın çözümü Tüketici Mahkemesinin görev alanı içerisindedir.” demek suretiyle karar verilmiştir.
Mahkememizde görülmekte olan davada; davacı ile davalı arasında imzalanan 26.09.2016 tarihli perakende satış sözleşmesinde davalının gerçek kişi olduğu ve abonelik tipinin mesken olduğu sabit olup; yukarıda değinilen emsal Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı şirket ile davalı gerçek kişi arasındaki “hizmet alımı sözleşmesi” Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından ve davalı tüketici sıfatını taşıdığından işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olması gerektiği anlaşılmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu davaya bakmakla görevli mahkeme; somut uyuşmazlık mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından ticaret mahkemeleri görev alanında olmamakla mahkememizin görevsizliği ile dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı