Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/161 E. 2020/62 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/161 Esas
KARAR NO : 2020/62
DAVA : Ticari Şirket (Fesih-Tasfiye İstemli)
DAVA TARİHİ: 07/02/2018
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih-Tasfiye İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketin %50 hisseli ortağı olduğunu, davalı şirketin yürüttüğü tek faaliyetin ———- isimli konut projesi olduğunu, davacının hissedar olduktan sonra nakit sıkıntısı çeken şirkete sıcak para girişi sağladığını, şirketin borçlarını ödediğini, malzeme ve işçilik giderlerini karşıladığını, şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahibinin açmış olduğu davadaki ———– teminatı yatırdığını, şirketin kamu borçları için şahsi malvarlığını teminat olarak gösterdiğini, davacının bütün emeğini ve mesaisini bu projeye adadığını ancak çalışmalarına karşılık şirketin diğer ortağı ve ağabeyinin davacı hakkında birçok asılsız isnatla karalama, yıldırma ve bu baskıyla hisselerini devretmeye zorladığını, en son ——– ayında yapılan şikayet ile davacının, davacının oğlunun ve aralarında bu projeden daire alıp parasını ödeyen ancak evine yerleşemeyen mağdurların da olduğu birçok kişi hakkında yapılan soruşturmada davacının ——– nde gözaltında tutulduğunu, — Cumhuriyet Başsavcılığ’nın —- Soruşturma nolu dosyası ile yürütülen soruşturmada savcılık sorgusundan sonra derhal serbest bırakılan davacının o an artık bir daha şirketin devamı için gerekli güven ortamının sağlanamayacağını anladığını, şirketin artık karar alamaz hale geldiğini, tüm faaliyetinin tamamen durduğunu, kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin bu şartlarla imkansızlaştığını, bahse konu projenin 10 yıldır atıl halde olup çürümeye yüz tuttuğunu, bu zaman zarfında projeden daire alan kişilerin şirket aleyhine birden fazla sözleşmenin feshi ve tazminat talepli davalar açtığını ve bu davaların tamamının şirket aleyhine sonuçlandığını,—- karar ve ——— tescil tarihli ortaklar kurulu kararı uyarınca ——— şirket müdürlüğüne seçildiğini ve tapu dairelerinde yapacakları işlemler için atacakları müşterek imzalar ile temsil yetkisi verilmişken o zamanki şirketin diğer ortağı ——— hukuken geçerli olmayan vekaletname ile davalı şirket namına daire satışları yaptığını, bu satışların bazılarının şirket kayıtlarında yer almayan kişilere yapıldığını, hukuka aykırı şekilde tek imza ile gerçekleştirilen satışlardan dolayı müşterilerden alınan çeklerin de şirket hesaplarına sokulmadığını, davacının —- yılında gayrimenkul satışlarında müşterek imza yetkili müdür olmasından sonra şirket işlemlerinde yapılan usulsüzlüklere müdahale ettiğini, bunun karşılığında birçok dava ile muhatap olduğunu, en sonunda bu gerekçelerle ———— yılında şirketin feshini talep etmesi üzerine dosyada davacının tüm iddialarının doğrulandığını ve bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bunun neticesi olarak ———- sulh teklif ettiğini ancak davacınn üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ve yeni dava ve ihtilafların çıkmasına sebebiyet verdiğini, sulh protokolünden sonra genel kurul toplanamamasından dolayı TTK 636/2 maddesi uyarınca şirketin feshi, ————- şirketten çıkarılması, çeşitli ———– iptali davalarının açıldığını, objektif ve sübjektif nedenler gözönüne alındığında TTK 636/3.maddesi uyarınca duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başkaca çare kalmadığı açık olan huzurdaki davada şirketin feshi için şartların mevcut olduğunu beyan ederek TTK 636/4.maddesi uyarınca şirketi müdürünün yetkilerinin sınırlandırılarak tedbiren kayyım atanmasına ve TTK. 636/3.maddesi uyarınca şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi tarafından sunulan cevap dilekçesinde özette; davacının —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————- Esas sayılı dosyasında şirkete kayyım ataması veya şirketin feshi talepli dava açmış olduğunu ve halen derdest olduğunu, işbu dava ile birleştirilmesi gerektiğini, ayrıca benzer nedenlerle ———–Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ———-Esas sayılı dosyası ile açılan davada mahkemece—-kayyım tayin edildiğini ve halen görevine devam etmekte olduğunu, davanın davalı şirket lehine sonuçlandığını, istinaf incelemesinde bulunduğunu, TTK ilgili maddeleri gereğince haksız ve kötü niyetli ortağın fesih davası açamayacağını, şirket ve ortağı aleyhine faaliyette bulunan, kanuna aykırı iş ve işlemler yapan ortağın şirketin feshini isteyemeyeceğini,—-. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ———- Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu davacının — yıl hapis cezası aldığını,—.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esas ve ——-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —Esas sayılı dava dosyalarının davacı aleyhine sonuçlandığını, —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas,—- Ticaret Mahkemesi’nin — Esas ve —–Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —- Soruşturma sayılı dosyalarının devam ettiğini, davacının şirkete — yılı itibariyle ———– TL borçlu olduğunu, şirketten aldığı parayı ——- iade etmeyen kişinin şirketin borçlarını ödeyemediğinden bahisle talepte bulunmasının abesle iştigal olduğunu, davacının şirketin davalı olduğu arsa sahibinin kardeşi ve vekili —— ile birlikte hareket ettiğini,———- hapse attırmak için dernek yöneticileri ve arsa sahibiyle birlikte hareket ettiğini, arsa sahibinin şirkete karşı açtığı —. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — Esas sayılı davayı kazanabilmesi için arsa sahibine —-TL vererek fonladığını, şirket müdürlüğünü ele geçirebilmek için usulsüz şirket karar defteri tanzim ettirdiğini, sahte genel kurul kararları aldığını, savcılıkta yalancı şahit dinlettirdiğini, mahkemelere yalan beyanda bulunduğunu davanın reddine, HMK gereği —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında görülmekte olan dava dosyaları ve karar örnekleri, şirketin mali bilançoları, sicil kayıtları celp ve ibraz edilmiş, şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde keşfen inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dosya kapsamına göre davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, şirketin mali verilerine göre — tarihi itibariyle öz varlığının (-)—-. olduğu, yine şirketin mali tablolarına göre aynı tarihi itibariyle davacının şirkete —- borcu bulunduğu, şirketin mali tablolarına göre yapmış olduğu inşaatlar nedeniyle —- kişiden toplam —- TL. sipariş avansı aldığı, bu sipariş avanslarının mali tablolara göre ilgililere iadesinin imkan dahilinde görülmediği, ancak şirketin yapmış olduğu faaliyetiyle ilgili inşaatların imalatlarının rayiç değerlerinin dosyadaki verilerle tespitinin de mümkün olmadığı, şirketin hali hazırda yetkili müdürünün olduğu, idari faaliyetinin devam ettiği, yönetim boşluğu bulunmadığı, davacının arsa sahiplerinin açtığı dava ile ilgili —– Teminat yatırıldığı yönündeki iddialarıyla ilgili somut delil bulunmadığı gibi davacının davalı şirkete yukarıda belirtilen tutarda borcu bulunduğu, bu şartlar altında şirketin fesih ve tasfiyesinin talep etmekte haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/01/2020