Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 E. 2021/15 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/16 Esas
KARAR NO: 2021/15
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:—- keşide tarihli — bedelli bonoya dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, müvekkil ile davalı arasında — tarihli ——– halı saha yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 6.5 maddesinde taşeron olan müvekkil tarafından yapılacak işin tamamlanana kadar davalıya ———- tutarında teminat çeki veya senedi verileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalı tarafından haksız yere sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin davalı tarafça hak ediş karşılığında kendisine teslim edilen çeklerin tahsili için davalı aleyhine———-sayılı dosyası ile icra takibi başlatılınca davalı taraf müvekkilin sözleşmede teminat olarak verilen senedi takibe koyduğunu, müvekkilinin ———- yevmiye nolu ihtarname ile hak edişlerinin ödenmesini ve teminat senedinin kendisine iadesini talep ettiklerini, ihtarnameye davalı tarafından cevap verilmediğini, müvekkilinin davalı tarafa ödeme yapılmasını gerektiren sözleşme ilişkisinin söz konusu olmadığını, sözleşmede belirtilen bedel ile senet bedeli arasındaki farklılık olmasının sebebi ise sözleşmede belirtilen tutarın yanlış olarak yazıldığını, iki senet arasında ——– fark olduğunu, rakamsal yanlışlık yapılmasının senedin teminat niteliğinde olmadığı sonucuna ulaşılamayacağını iddia ederek; davanın kabulü ile müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkili ile davalı arasında —- tarihli sözleşme imzalandığını, davacının işe zamanında başlamaması, kendi sunmuş olduğu sözleşmenin ihlali ve diğer sebepler nedeniyle —- tarihinde şantiyeyi terk ettiğini ve müvekkilin uğramış olduğu zararlara karşılık olarak —- bedelli senet verildiğini, söz konusu olayın ispatı açısından müvekkili ile davacı arasında ——– tarihinde tutanak tutulduğunu, davacının sözleşmede kararlaştırılan halı saha yapımını süresinde tamamlamaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, bu nedenle davacıya işe başladığı dönemde teminat olarak verilen ve sözleşmede de açıkça teminat olduğu belirtilen —- değerindeki çeklerin iadesini talep ettiğini, davacının iş bu teminat senetlerini takibe koyduğunu, müvekkilinin—- üzerinden haksız yere başlayan takibe ilişkin borcunu ödediğini, müvekkili zarara uğratan davacının iş bu zararı tazmin edeceğini ——senet ile sağlayacağını belirttiğini, senedi ödemeyen davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borcun önemli bir kısmı halen ödenmediğini, dava konusu senedin teminat senedi olmadığına ilişkin ——— esas sayılı dosyası ile mahkeme kararı verildiğini, davacının iş sağlığı ve güvenliği açısından sözleşmeye uygun davranışlar sergilemediğini, sözleşme ile taahhüt edilen işin süresinde yapılmadığını savunarak; dava konusu senedin teminat senedi olmadığına ilişkin——- sayılı ilamı uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararı bulunması sebebiyle davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, icra takibine konu edilen bononun gerçekte davalı ile aralarındaki——- tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiğini ve haksız olarak tahsile konulduğunu, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davalının hak ediş uyarınca kendisine verdiği çeki de ödemediği, davalıya noter aracılığıyla ihtar gönderilerek hak edişlerin ödenmesinin ve teminat senedinin iadesinin talep edildiğini, takibin haksız olduğunu, davalıya borçlu olmadığını iddia etmiştir.
Davalı ise, taraflar arasında halı saha yapımı konusunda —— tarihli sözleşme bulunduğunu, davacının işe zamanında başlamaması, sözleşmeyi ihlal etmesi, kaçak işçi çalıştırması ve nihayetinde işi zamanında tamamlamayarak şantiyeyi terk etmesi nedeniyle sözleşme kapsamında uğranılacak zarara karşılık olarak davacı tarafından verilen takibe konu bononun tahsile konu olduğunu, bononun teminat bonosu niteliğinde olmadığını, bu durumun İstanbul 5.İcra Hukuk mahkemesinde görülen davada teyit edildiğini, davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Tarafların bildirmiş olduğu delil ve belgeler toplanmış akabinde inşaat mühendisi, mali müşavir ve sorumluluk uzmanı bilirkişilerden oluşturulan heyetten rapor aldırılmıştır.
Dosyaya sunulan —– tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davacının defterlerinin incelemeye sunulmadığı, incelenen davalı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında — tarihli sözleşme bulunduğu, davalı şirketin kendi defterleri uyarınca davacıdan — alacaklı göründüğü, davalı tarafından davacıya ——- tutarlı iki çek verildiği, davacı tarafından da davalıya icra takibine konu ———- tutarlı bononun verilmiş olduğu, davacının yaptığı işe karşılık olarak ——– tutarındaki bedeli hak ettiği, ancak daha sonrasında bu bedel üzerinden ne kadarlık iş yaptığının tespit edilemediğini, taraflar arasındaki sözleşmede birim fiyat ve metrajların belli olmaması nedeniyle toplam işin hangi oranda tamamlandığının anlaşılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafından eksik bırakılan işin davalı veya üçüncü firma tarafından tamamlanmasında hangi oranda katkıda bulunduklarının tespit edilemediğini, davacı tarafından yapılan işin oranının belirlenmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından iddia edilen kusurlu imalatların detaylarına yer verilmediğinden, kusurlu imalat bedelinin hesaplanmasının mümkün olmadığını, davalı tarafından yapıldığı iddia edilen masrafların davacı tarafın yarım bırakmış olduğu işler için yapılıp yapılmadığını gösterir herhangi bir belgeye rastlanamadığı, kaçak işçi çalıştırıldığına, iş güvenliğine ve hukuk kurallarına uyulmadığına dair ceza bedelleriyle ilgili herhangi bir delil sunulmadığından bu konuda hesaplama yapılamadığı, davacı tarafından——— ihtarnamesi ile gecikmelerin davalı firmadan kaynaklandığının bildirildiği, buna karşılık davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir yazılı uyarının bulunmadığı, buna göre davacıdan kaynaklı bir gecikmenin tespit edilemediğini, sözleşmenin fesih tarihinin ve bononun teminat niteliğinin bulunup bulunmadığının takdir yetkisi mahkemenin takdirinde olduğunu ayrıntılı olarak açıkladıkları görülmüştür.
Tüm bu tespitleri göre; davacı ile davalı arasında —— tarihli halı saha yapımını içeren sözleşme bulunduğu, sözleşmenin 6.5 maddesinde “Taşeron iş verenden alacağı çekler karşısında iş tamamlanıp teslim edilene kadar —- teminat çeki veya senedi verecektir” ibaresinin bulunduğu, buna göre davaya konu —– tutarlı bononun sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının sözleşme kapsamında yapmış olduğu işlere ilişkin olarak davalı tarafından ——tutarlı çekin davacıya verildiği, davacının yaptığı işin karşılığını bu şekilde almış olduğunun anlaşıldığı, davacının bu miktarı aşan hak edişinin varlığının tespit edilemediği, davalının “davacının sözleşmeye aykırı davrandığı, işe zamanında başlamadığı, kaçak işçi çalıştırdığı, işi bırakarak ayrıldığı, davaya konu bononun bu nedenle uğranılan zararlara karşı verildiği” yönündeki savunmasını ispatlaması gerektiği ancak davalının bu iddialarını destekler hiçbir delil sunamadığı, davacı tarafından davalıya ———- tarihli ihtarnamesi ile gecikmelerin davalı firmadan kaynaklandığının bildirildiği, buna karşılık davalı tarafından bu ihtarnameye cevabın veya davacıya yapılmış herhangi bir yazılı uyarının bulunmadığı, buna göre sözleşmenin fesh edilmesinde davacıya yüklenebilecek bir kusurun bulunamadığının ve davacının vermiş olduğu davaya konu bononun açıklanan nedenlerle bedelsiz olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulüyle, davacının — tanzim, — vade tarihli, —— bedelli bonoya dayalı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli 9426,78- TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 654,93 TL peşin harç ve 1.750,00 TL tamamlama harcı toplamı olan 2.404,93-TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.021,85-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.886,90-TL yargılama gideri, 35,90-TL başvurma harcı, 654,93 TL peşin harç ve 1.750,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.327,73 -TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı lehine 17.060,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı ve teminat olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2021