Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1561 Esas
KARAR NO : 2019/911
DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, mülkiyeti müvekkiline ait ————– sayılı taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu, kira paralarının her ay peşin ödenmesi şart edilmesine rağmen davalının —— tarihinden —tarihine kadar işlemiş olan kira parasını ödemediğinden İstanbul Anadolu ——-. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtıkları —- Esas sayılı alacak ve tahliye davasındaki tüm haklan saklı kalmak üzere, bu defa, —– tarihleri arası bir yıllık kira bedeli 300.000 TL’nin ödenmesi hususunda davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——–.İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası üzerinden iflas yoluyla takibe geçildiğini, davalının dosyaya itiraz etmediği gibi borcunu da halen ödemediğini ileri sürerek, davalının borçlu olduğunun, borcun icra takibine rağmen ödenmediğinin tespiti ile davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında 01.01.2017 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesine konu olan mecurun, bodrum + zemin + 2 normal kat + teras katından ibaret olduğunu, müvekkilinin mecuru depo olarak kullanmak için kiraladığını, ancak sözleşme kapsamı ve lafzı ile malum olduğu üzere, mecurun depo olarak elverişli hale getirilmesi ve kullanılması için mecurun arka bahçesindeki ağaçların kesilmesi, kazı ve ıslah çalışmalarının yapılması gerektiğini, davacı tarafça ağaçların kesileceği ve gerekli ıslah işlemleri için bu bölüme araç ve ekipmanlarının sağlanacağının müvekkiline taahhüt edildiğini, ancak bu kazı çalışmaları için ağaçların kesilmesine yasal olarak izin verilmediğini, davacı tarafça taahhüt edilen işlemin gerçekleşmediğini, iş bu durum sebebiyle müvekkil şirketin mecurun ilgili bölümünde kiralama amacına uygun tadilat yapıp mecuru kullanamadığını, bu nedenle kira sözleşmesinin taraflar arasında imzalandığı tarihten itibaren hükümsüz ve mutlak butlanla batıl “ifası imkansız” hale geldiğini, bu nedenle davacı talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili ———-…, 23/09/2019 tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili ———-…., 20/09/2019 tarihli dilekçesi ile; tarafların sulh olduğunu ve protokol imzaladıklarını, bu protokole istinaden müvekkili şirket tarafından davacının hesabına 180.000,00 TL ödendiğini, tarafların karşılıklı olarak davalara ilişkin avukatlık ücreti ve yargılama masraflarını talep etmeyeceklerini kabul beyan ve taahhüt ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 24/09/2019 tarihinde sunduğu vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve Mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile baliye 8,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri taktirine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avanslarının, iflas avansının ve depo bedelinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.