Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1544 Esas
KARAR NO: 2020/576
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin alacağın tahsili ile ———— İcra Müdürlüğü’ne ———sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalının haksız olarak borca ve faize itiraz ettiğini, davalının———tarihi itibariyle ————- borcunun olduğunu,———- tarihinde ——— ödeme yapması sebebi ile borcunun ——– tutarında kaldığını, bu nedenle haksız itirazının iptalini,——- İcra Müdürlüğü’nün ————— sayılı dosyasından faizi ile birlikte devamını, borçlunun haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalının açılan davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tacirler arasındaki faturaya dayalı alacak talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamız arasına alınanan ——–İcra Müdürlüğü’nün ————sayılı dosyasının yapılan incelemesinden takibin ——–tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya ——tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde ———–tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
İş bu davanın da ——— tarihinde süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının ilk yargılaması mahkememizin ———- sayılı dosyası üzerinden yapılmış olup, davanın reddine karar verilmişse de ;———————–sayılı ilamında ” HMK’ nın 220. maddesinin 3. fıkrası “Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” hükmünü haiz olduğu halde, mahkemece bu hüküm göz ardı edilerek, davalı vekilinin hazır bulunduğu celse de, taraf ticari defterlerinin incelenmesine yönelik olarak usulsüz ara karar oluşturulduğu, sonuçta defterleri sunması için meşruhatlı tebligat yapılmayan davalının defterini sunmadığı, halbuki, davacının davalının ticari defterlerine de dayandığı, bu suretle delillerin değerlendirilmesi bakımından, irsaliyeli faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, sonuçta HMK ve TTK kapsamında ticari defterlerin incelenmesi ile ilgili hükümlerin açık olduğu, mahkemece ilgili hükümler işletilmeden davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle verilen ret kararı ile, HMK. 190. maddesinde düzenlenen iddia edenin iddiasını ispat etme kuralı gereği davacının ispat hakkını kullanma imkanının engellenmiş olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, ———– gazetesinden davalı şirketin tescil adresinin——- olduğu gözetilerek ——- Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, ticari defter ve kayıtlarının ibrazı için HMK’nın 222 inci maddesi kapsamında davalı şirkete gönderilecek davetiye’ ye defterlerini ibrazdan kaçınmasının sonuçları şerh düşürülmek suretiyle mehil verilmesine, defterler sunulduğu takdirde bilirkişi incelemesi yaptırtılarak rapor alınmasının sağlanması gerektiği halde, mevcut delil durumuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davacı vekilinni istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, belirtilen eksiklikler tamamlanarak, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği” gerekçesi ile kararımız kaldırılmakla yeni esası işbu dosya olmuştur.
Bozmadan önce dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda; davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan takip taribi itibari ile ———-tutarında alacaklı olduğunu, davacı alacağının dayanacağı faturalar davalı yana tebliğ edildiğini gösterir belge bulunmadığını, davacının alacağının yeterli delil ile desteklenmediği yönünde mütalaa etmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış talimat raporunda özetle, davalı şirketin — defter kayıtlarında davacının hesabının alacak tarafına toplam olarak ——–kayıt yapılmış, borç tarafına ise ——-kayıt yapıldığını bunun neticesinde —– yılı sonu itibariyle ——– alacak bakiyesi verdiğini ———–yılı açılış ve kapanış kayıtlarında yine ———- alacak bakiye ile açılış ve kapanış yapıldığı —– alacak bakiyesi ile açılış yapıldığı ——— tarihli kayıt ile ——– borç kaydı girilerek hesabın kapatılmış olduğunu ———– tarihli kapanış maddesinde ise herhangi bir borç ve alacak kaydına rastlanmadığını tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —————-sayılı ilamı, —————-tarihli mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; Davacının davalı aleyhine cari hesap ekstresinden kaynaklı icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, tarafların tacir olması sebebi ile ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı,———– tarihli bilirkişi raporunda, incelenen davacı şirket ticari kayıtlarına göre, davacının davalıdan takip tarihi itibari ile ————–alacaklı olduğu, her iki şirket ticari defter kayıtları kıyaslandığında davacının davalı adına, tanzim ettiği tüm faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı, dolayısıyla davacı faturalarının ve faturalara konu malların———- uygulamaları dikkate alındığında, davalıya teslim edildiği hususunun kabulünün gerektiği anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile ——İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı İcra takibine davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, ———– asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, davacının davalıya takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşıldığından, takipten öncesine ilişkin temerrüt faizine yönelik talebin reddine, Şartları oluşmakla asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen KABULÜ ile ,———İcra Müdürlüğünün ——-sayılı İcra takibine davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN iptali ile, ——— asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE ;
Şartları oluşmakla asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Alınması gerekli 365,76 TL harcın davacı tarafça yatırılan 126,96 TL peşin harçtan mahsubu ile 238,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.079,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 126,96 TL harç gideri, 248,95 TL posta-tebligat gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti, 628,00 TL talimat masrafı olmak üzere 1.553,91 TL giderin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 1.119,21 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2020