Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/154 E. 2022/116 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/154 Esas
KARAR NO : 2022/116

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——— dosyasından —- senetlerine mahsus takip başlatıldığını, icra dosyasından gönderilen ödeme emri müvekkilinin ——- olmaması üzerine —- edildiğini, müvekkilinin aleyhine yapılan icra takibinden — — olduğunu, takip mesnedi olarak gösterilen çekte müvekkilinin imzasının olmadığını, müvekkilinin çekten dolayı sorumlu olamayacağını, takip —- imza edilmiş olması gerekir iken çekte tek imzanın bulunduğunu, —— hazırlık numaralı dosyası ile ——- bulunulduğunu, —– numaralı dosyasından ——– çek hesabının bulunduğu ——– yazarak — çalındığının bildirildiğini,——–tarihli ödeme yasağı bulunduğunu, çekteki imzanın müvekkiline ait olmaması, çek hesap sahibi — olmaması nedeni ile takibin iptaline, takip mesdeni olan çek dolayısı ile müvekkili alacaklı görünen tarafa borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edildiği, davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde—–icra dosyasını, İcra Hukuk Mahkemesi dosyalarını, imza incelemesini, tanık yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
—–sayılı icra dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davalı tarafından davacı ve dava dışı—- keşidecisi ——-., davalı, lehdarı dava dışı —- asıl alacak ve ferileri toplamı 129.926,10 TL.nin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı görülmüştür.
Takip dayanağı çekin incelenmesinde, keşidecisinin ——keşideci —-bulunduğu, imzanın ——- isminin altına atıldığı görülmüştür.
Muhatap banka ——tarihli cevabi yazıda, takibe ve davaya konu çekin —–hesabına bağlı olduğu, hesabın münferid olup, tek imzanın yeterli olduğu bildirilmiştir.
Çek aslı Mahkememiz kasasına alınıp——-alınmasına karar verilmiş, —- incelme konusu çekteki keşideci imzasının —- atılmış bir imza olmayıp, kaşe ile oluşturulduğundan imza aidiyeti hususunda bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, —-sayılı takip dayanağı çekin iki kişi tarafından imza edilmesi gerekirken tek kişinin imzaladığı, tek imzanın da hesap sahiplerine ait olmadığı iddiasıyla İİK 72.maddesi uyarınca takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
İİK.nın 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
TTK 780/1 maddesinde çekte bulunması gereken unsurlar tahdidi olarak sayılmış olup, f bendi uyarınca keşidecinin imzası da çekte bulunması zorunlu unsurlar arasında belirtilmiştir. Davaya konu çekin iki keşidecisi olup çek üzerinde tek imza mevcut olup, muhatap bankanın cevabi yazısına göre tek imza yeterlidir. Ancak ———- keşideci adına atılan imzasının— bir imza olmadığı, kaşe ile oluşturulduğu belirtilmiştir. Buna göre, çekte yer alan kaşe imzanın borçlunun elinden çıkmış ıslak imza olmaması nedeniyle, imza unsurunu içermeyen takip konusu çek kambiyo senedi vasfını haiz olmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davanın kabulü ile birlikte davacı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Menfi tespit davasının kabulü halinde davacı lehine tazminatı düzenleyen İİK 72/5.maddesine göre “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme —– icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”şeklindedir. Buna göre davanın kabulü halinde davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi davalının kötü niyetli olduğunun ispatlanması gerekir. Davalı şirket takip dayanağı çekin cirantası olup, lehdar ile arasında bir ciranta daha mevcuttur. Bu nedenle son hamil olan davalının çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmesi mümkün değildir. Davacı taraf davalının kötü niyetli olduğunu gösteren bir delil de sunmamıştır. Bu nedenlerle şartları oluşmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile,—-icra dosyası ile başlatılan takipte, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 8.875,25 TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 2.218,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.656,43 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından ——- ücreti ve tebligat ücreti olarak yapılan 575,75 TL yargılama gideri ile 2.218,82 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı toplamı 2.830,47 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.