Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1537 E. 2020/344 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1537 Esas
KARAR NO : 2020/344

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı——- krediler kullandırıldığını, davalı borçlunun da bu kredilere müteselsil kefil olduğunu, müvekkilinin edimini ifa ettiğini ancak karşılığını alamadığını, kredinin geri ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından asıl borçlu ve müteselsil kefillerin hesabının kat edildiğini, tüm borcun muaccel hale geldiğini, kredinin geri ödenmemesi üzerine Gebze ——-. Noterliğinin —–yevmiye numaralı hesap kat ihtarının gerek asıl borçlu gerekse müteselsil kefil olan davalı borçluya keşide edildiğini, davalıya hesap kat ihtarının 13/09/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, hesap kat ihtarına itiraz edilmeyerek ve ödeme yapılmayarak kesinleşen hesap kat ihtarı neticesinde, tüm alacağın muaccel olmasına rağmen ne davalı borçlu ne de dava dışı asıl borçlunun borcu ödemeye yanaşmadığını, borcun ödenmemesi üzerine, borçlular hakkında İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün——esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine girişilmiştir. Davalı müşterek borçlu tarafından, borcun ödenmediği gibi müvekkili kuruma herhangi bir borcun olmadığını ileri sürdüğünü, borcun tamamına faizine ve ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun sözleşmeye kefil olurken kendisine ihtarat yapıldığını ve sözleşmedeki hususların açık olarak yazılı olmasına rağmen, kefil olmak istediğini beyan ederek müteselsil kefil olarak imza attığını, davalı borçlunun borca itiraz etmiş olmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlunun itirazı sebebiyle icra takibinin durması üzerine işbu davayı açma mecburiyeti doğduğunu, müvekkilinin davalıdan alacağının likit olduğunu, likit bir alacak için ise icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı borçlunun İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —-esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın—– —- vekalet ücreti ve icra masrafları ile birlikte tahsili yönünden devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, söz konusu davanın ikame edilmesi sebebiyle sarf edilen tüm yargılama giderleri ve hak edilen vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile özetle;——– ilgili muhattap bankanın kurumsal müşterisi olup ve asıl borçlu nezdinde dikkate alınması gereken firma olduğunu, ilgili muhattap bankanın alacak takibini doğrudan ilgili firmaya yapmayıp ve muhattap alması gerekirken dava dışı olarak bildirip ve takip dosyasına da borçlular arasında yer almayıp geçmiş dönemde ortaklı bulunup ve yasal çerçevede ortaklı sona erdirmiş olduğunu, kredi sözleşmesinin son bulmuş kişileri dikkate alarak devam ettirmeye çalışmasının borcun asıl borçlu olan kurumdan talep etmeyerek ticari ve hukuki bağı bitmiş kişilere yansıtmaya çalışmasının banka ile zamanında yaptığı ticari güvenini kötüye kullandığını, — ettiğini, görevini kötü niyetle kullanmaktan başka birşey olmadığını, öncelikle kredinin kredi kartlarının ve diğer ticari ilişkilerin asıl borçlusu ve tarafı olan şirkete — tarihinde — ilan edildiği üzsere müdür olarak tayin edildiğini, bu görevin ve şirket ortaklığının 25/05/2016 tarihinde yasal olarak sona erdiğini, yetkili olduğu süre içinde alınmış tüm kredilerin tamamen ödendiğini ve kapatıldığını, 1.000.000-TL olarak söz edilen kredi limitinin tarafından el yazısı ile doldurulmadığını ve bilgisi haricinde şube çalışanları veya başka kişilerce sonradan yazıldığını, kendisine ait olmayan el yazısıyla yazıldığını kefil/kefalet limiti, kefalet türü, kefalet tarihleri, kredi kartı talebinin olduğu isim listesi gibi söz konusu olan müteselsil kefil tutarları ve konuya hasıl tüm borç hususlarının bilgisi ve onayı dışında banka tarafından sonradan doldurulmuş olup, kabul edilemez sahtecilik niteliğinde olduğunu, kaldı ki, evraktakı boşlukların sonradan tarafından doldurulacak olması sebebiyle sözleşmenin bir örneğinin tarafına verilmemiş olmasının en büyük kanıt olduğunu, ayrıca söz edilen kredi kartlarının talep edildiği listede yer alan hiçbir isim ve bilgilerin tarafından doldurulmamış ve el yazısının tarafına ait olmadığı gibi mezun olduğu okul bilgilerinde yer alan okul isimlerinin hiçbir kişiye ait olarak doğru verilmediğini, görevin tamamen kötü niyetle yapıldığını ve evraktaki bilgilerin yalan beyan olarak haberi olmadan yazıldığını, söz konusu bankanın üzerine düşen görevi yerine getirip borcunu tahsilini yaptığı, ancak almadığı durumu gerçeğe aykırı olup konuyu saptırdığını, kredi kullandırımını yaptığı firmaya karşı herhangi bir yaptırımı olmamasının düşündürücü ve tarafına karşı kötü niyetli olduğunu, bu borcun tarafına yansıtılmasının mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle cevaplarının kabul edilerek hakkında açılan işbu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin sunulduğu tarihi dikkate alınarak davaya konu talebin zamanaşımı nedeniyle reddine, davacının haksız ve kötüniyetli olarak takibin ve işbu davanın açılmasına sebebiyet vermesi sebebiyle takibin konusu ve fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla %20’sinden az olmamak üzere davacının tazminata mahkum edilmesine, kanuna aykırı olarak verilen haciz kararının ve icra takibinin iptaline, takibi durdurulmuş olması kararının kabulüne ve yetki itirazı ile İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, ilgili sebeplerden ötürü ve yasal süre içinde yaptığı itiraz ile icra müdürlüğünün vermiş olduğu haksız ve usulsüz şekilde yapılan taşınmazdaki haczin fekkedilmesi, maaş haczinin kaldırılmasına ve 3. Şahıslara gönderilmiş kararlarına kaldırılmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —- sayılı icra dosyası getirtilmiş dosyamız içine alınıp incelenmiştir. Davalıya —- ödeme emri tebliğ edildiği davalının 26.10.2018 tarihinde itiraz ettiği, anlaşılmıştır. Davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı tespit edilmiştir.
Dosya bilirkişiye verilmiş bilirkişi hazırladığı raporda sonuç olarak davacının davalıdan—– edebileceği, dosya borcunun davacı —– başlatılan İstanbul Anadolu ——-İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosyasından ( rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip ) gelen para ile kapatıldığı ve bu sebeple davalının borcunun kalmadığının tespit edildiği şeklinde mütalaa vermiştir.
İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —- sayılı icra dosyası içerisinde bulunan İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün——sayılı dosyasından kesilmiş reddiyat makbuzu incelendiğinde —— tahsilat yapıldığı ve harçlar kesildikten sonra davacı tarafa —- reddiyat yapıldığı görülmüştür. Davacının aynı alacak için hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız takip başlattığı anlaşılmıştır. Tahsilatların mahkememizde —- tarihinde açılan davadan sonra yapıldığı, davalının borcunun olduğu bilirkişi raporuyla tespit edildiğinden davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Davaya konu borcun yargılama devam ederken ödendiği anlaşıldığından dava konusuz kalmış ise de davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden yargılama ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş bu sebeple aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davanın açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına,
3-Alınması gereken 54,40-TL karar harcının peşin alınan 330,77-TL’den mahsubu ile bakiye 276,37-TL’nin karar kesinleştiğinde iadesine,
4-Davacı tarafından sarfolunan 66,80-TL tebligat-müzekkere gideri ile 54,40-TL peşin harç toplamı 121,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine — uyarınca taktir olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, kesin olmak üzere davacı vekili ile davalının yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.