Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1529 E. 2020/396 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1529 Esas
KARAR NO : 2020/396

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında Üsküdar —. Noterliği’nin — yevmiye numaralı, 02/06/2009 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine ek sözleşme imzalanmış ve işbu sözleşme gereği taraflar——- taşınmazda yer alan dubleks konut niteliğindeki —- hissesinin” sahibi olduklarını, her ne kadar tapu kayıtlarında bahse konu taşınmaz yalnızca davalı üzerine kayıtlı ise de, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca taşınmazın yarı hissesinin haklarının müvekkiline ait olduğunu, anılan sözleşmenin “Bölüşüm Esasları” başlıklı 3. maddesinde “… inşa edilecek binaların (—– —– alanlarının %40’ı arsa sahibi —–olacak şekilde bu sözleşmenin eki olan ‘Paylaşım Listesi’nde gösterildiği gibi paylaşılmıştır. Arsa üzerinde inşa edilecek villa ve müştemilat ve eklentileri ise arsa sahibi ile yüklenici arasında —- alanının %50’si arsa sahibine, %50’si yükleniciye ait olacak şekilde paylaşılacaktır” denildiğini, sözleşme kapsamında dairelerin paylaşımı %60-%40 olarak yapılmış ve fakat belirtilen dairelerin dışında inşa edilen villa niteliğindeki bağımsız bölümün ise tapu kaydı davalı adına kayıtlı olarak kaldığını, taraflar arasındaki sözleşme gereği her ne kadar anılan villanın ½ hissesinin müvekkil şirket adına kaydedilmesi gerekse de müvekkil şirket açısından bunun acilen yapılması gerektiren ivedi bir durum olmaması ve sözleşmeye olan güven ve davalının kendiliğinden yükümlülüğünü yerine getireceğine olan inançla gayrimenkulün tamamının davalı şirket adına tescilli olmasında bu aşamaya kadar herhangi bir sakınca görülmediğini, anılan taşınmazın dava-dışı —- isimli firmaya kiralanmış olup, kira bedelinin yarısı davalı tarafından hakkına karşılık müvekkil şirketin hesabına halen yatırılmakta olduğunu, söz konusu villanın hissesinin yarısının müvekkile ait olduğunun davalı tarafın kabulünde olduğunu, müvekkil şirket ödenmeyen cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nde — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış ancak davalı şirket takibe alacak olarak talep edilen miktara ilişkin ihtilafın hali hazırda İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — sayılı ve İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin— sayılı dosyalarında görülmekte olduğundan bahisle tarafımızca başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, davalı şirketin söz konusu itirazı haksız ve kötü niyetli olup iptali gerektiğini, İstanbul Anadolu –.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin –. sayılı dosyasında görülmekte olan dava —aylarına ilişkin kira bedelleri ödenmediğinden bahisle girişilen icra takibine ilişkin itirazın iptali davası olduğunu, İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———–. sayılı dosyası ise söz konusu taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescili davası olduğunu, tarafımızca cari hesaptan kaynaklanan 7.671,36-TL’lik tutar için itirazın iptali istendiğini, netice itibariyle iş bu itirazın iptali davasının konusu müvekkil şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde ortaya çıkan cari hesap alacağının bedelinin tahsili davası olduğunu, borçlu tarafında kötü niyetli olarak ödeme emrine itiraz edip takibi durdurmuş ve müvekkil şirketin alacağını tahsil etmesini geciktirmiş olduğundan davalı aleyhine alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine aynı alacak kalemine ilişkin mükerreren açılmış olan haksız ve mesnetsiz dava olduğunu, taraflar arasındaki temel ilişkinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı ticari ortaklıkta buz sözleşmeye göre yapılmış ve inşası bitirildikten sonra oturulmaya başlanmış olan mevcut binadaki ortak iş yerinin yine taraflar arasında faturalaştırılarak cari hesaplarına işlenilen kira alacağının kendilerine ödenmediği iddiası ile aynı takibine vaki haklı itirazımızın iptali ile icranın devamına dair bir itirazın iptali davası olduğunu, davadaki temel ilişkinin davacının yüklenici davalının ise arsa sahibi olduğunu, inşaat sözleşmesi gereğince dava konusu———– dışındaki tüm paylaşımların yapıldığını, arsa sahibi ve yüklenicinin kendi hisselerine düşen sözleşmesel haklarını bağımsız bölümler olarak almış bulunduğunu, dava konusu taşınmazın tapu kaydının halihazırda müvekkilinin üzerindeyse de sözleşmesel olarak 1/2 hakkı yüklenici konumundaki davacıda olduğunu, yargılama aşamasında toplanacak delillerden ve daha önce İstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesinin —–sayılı tespit dosyasındaki mevcut sözleşmesel eksikliklerin sayın davacı yüklenici tarafından tamamlanması ve buna dair dava olan İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinin— Esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele sayılması ve ondan sonra huzurdaki iş bu davanın görülmesi gerektiğini, yükleniciye ait sözleşmesel edimlerin noter ihtarnamelerine rağmen yapılmadığını, dışarıdan ustaya yaptırılan ve harcanılan paraya takas mahsup edilen bir alacaktan başka bir şey olmadığını, davanın dayanağı olan tarafları ve konusu benzer olan İstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dava dosyasındaki — ve taraflar arsındaki karşılıklı hak ve alacakların tasfiyesine dayanmakta olduğunu, her şeyden önce huzurdaki dava dosyasının iş bu dava dosyası ile birleştirilmesini istediklerini, bu nedenle takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere sözleşmesel edimlerin yerine getirmek kaydıyla davacı huzurundaki dava hakkını kazanabileceğinden ve ortada da ciddi rakamlarla ifade edilen eksik işler olması ve faturalaşılan sözleşmesel edime karşılık ödenen bedelin takas mahsup edilmesi nedeniyle davacının davasının reddedilmesi kanatinde olduklarını, birleştirme talebinde bulundukları dosya ile huzurdaki dava dosyasının alacak kalemlerinin aynı döneme ve aynı sebebe dayalı olması nedeniyle mükerreren istenmiş olması ve aynı konuyla ilgili dava olması nedeniyle derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın reddine, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle İİK gereğince %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasın, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sürecinde davacı vekilinin uyap kanallı sunduğu 17/07/2020 tarihli dilekçesinde sulh olduklarını, karşı taraftan yargılama gideri ve vekil ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin ise 07/09/2020 tarihli uyap kanallı sundukları dilekçesinde davanın sulh nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekil ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
HMK 315. mad. uyarınca “sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğrurur. ” hükmü kapsamında taraflar sulh olduklarından HMK 30. mad. uyarınca usul ekonomisi de gözetilerek; dosya ele alınıp davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 54,40-TL’nin davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL den mahsubu ile 18,50-TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Talep etmediklerinden taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.