Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1507 E. 2020/182 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1507 Esas
KARAR NO : 2020/182

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ….—— alacaklarının tahsili için yapılan alacak kayıt başvurusunun iflas dosyasına 297.sırada kaydedildiğini, müvekkilinin her ne kadar iflas masasına alacak kaydı yapılmış ise de alacak miktarının reddedildiğini, masaya alacak kaydı yapıldığında derdest olan davanın karara çıkmış olduğunu ve kararın kesinleştiğini, Antalya ————-.İş Mahkemesinin ————– Karar sayılı karar gereğince müvekkilinin iflas masasına kaydının yapılmasına rağmen sıra cetvelinde alacak miktarının tamamen reddedilmesinin ileride telafisi imkansız hak kaybuna sebebiyet verebileceğini, müvekkilinin tüm alacaklarının sıra cetvelinde kaydının kabul edilmesini, 2.alacaklılar toplantısına katılmak üzere tedbir kararı verilmesini, müvekkile ait alacağın iflas masasına ve sıra cetveline kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosya davalısı davalısı ——– hakkında İstanbul Anadolu——–. Asliye Ticaret Mahkemesinin ————–Esas sayılı dosyasından ———– itibariyle iflasına karar verildiğini, bu dava bir kayıt kabul davası olmakla; sıra cetvelinin ilanı ya da tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde açılması gerektiğini, davacının süresinde açılmayan davasının öncelikle usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sıra cetvelinin 297.sırasında alacak kaydı yaptıran davacının bu talebi İflas İdaresi tarafından incelendiğini “tasdikli ve ispata dönük evrak bulunmadığından, —– dökümü, banka hesap hareketi, müflis şirketçe tasdikli başkaca da bir evrak sunulmadığından, kişinin şirket çalışanı olup olmadığı da anlaşılmadığından, mevcut hali ile talebin dikkate alınamayacağından ” ispat edilemeyen talebin reddine karar verildiğini, verilen kararın hukuka uygun olduğunu, İflas idaresi alacak kayıtlarını inceledikleri safhada talepte bulunanların kendilerine sundukları dilekçe ve ekinde yer alması gereken alacağı teşvik edici belgeler doğrultusunda karar verebilmekte olduğunu, talebin reddine dair gerekçede de ayrıntılarıyla açıklandığı üzere alacak kaydını tevsik edici bilgi ve belgelerin eksik olduğunu, davacının alacak taleplerine dayanak olarak gösterdiği Antalya —–. İş Mahkemesinin —–
—————–. Sayılı kararının kesinleşme şerhiyle birlikte iflas idaresine ibraz edilmediğinden ve alacak kaydı esnasında sunulan evraklarda İflas İdaresinin hesap yapabileceği verilerin eksik olduğundan talebin reddine karar verilmiş olmasının hukuken doğru olduğunu, alacak talebinin tam ve kesin olarak tespit edilemediği durumlarda talebin kabulüne karar verilmesi hem İflas İdaresinin sorumluluğunu doğuracak hem de dosyadaki diğer alacak talep edenlerin haklarına halel getireceğini, yargılama neticesinde davanın kabulüne yönelik bir kanaat oluşması halinde İflas İdaresinin red kararındaki haklılığı ve işbu davanın açılmasına davacının iflas masasına eksik bilgi ve belge sunmuş olmasının sebebiyet verdiğinin tespiti ile davalı aleyhine herhangi bir yargılama gideri ya da avukatlık ücretine hükmedilmemesini talep ettiğini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve mahkeme avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise halinde İflas İdaresinin red kararındaki haklılığı ve işbu davanın açılmasına davacının iflas masasına eksik bilgi ve belge sunmuş olmasının sebebiyet verdiğinin tespiti ile davalı aleyhine herhangi bir yargılama gideri ya da avukatlık ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini saygılarımla talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır.
İflasın açılması ile müflisin taraf olduğu hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadar duracağı genel kural ise de, yine bu hükmün ————, tazminatsız ceza davaları, şeref ve haysiyete tecavüzden ve cismani zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvalı şahsiye veya nafaka davalarının uygulanamayacağı kabul edilmiştir. 2004 sayılı Kanun’un 194. maddesinde ayrık tutulan ——– den maksat, acele görülmesi gereken ve durduğu takdirde verilecek hükmün faydasız kalacağı gerçeğidir. Bu davalarda hakim takdir hakkını kullanarak müstaceliyet kararı vermek suretiyle yargılamaya devam eder. İşçinin alacaklı olduğu iş hukukuna ilişkin bir dava, işçinin sosyal durumu itibarıyle 2004 sayılı Kanun’un 194. maddenin gayesine uygun görülerek acele işlerden sayılmalı ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devam edilmelidir. Bunun yanında kanunun lafzına göre davacıların müflise karşı davaya devam edeceği izlenimi hasıl olmakta ise de masaya dahil mal ve haklar bakımından muflisin yetkisiz kalması keyfiyeti, kendisinin, müstacel de olsa bu davalara taraf olmaya devam etmesine manidir. Bu durum karşısında birinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve iflas idaresi teşekkül etmişse, müstacel davalar ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeden iflas idaresine karşı; birinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ve işin müstaceliyeti icabı iflas idaresinin seçimini dahi beklemeye durum müsait değilse, bu takdirde iflas idaresi muflisin yerini alarak davaya iflasın açılmasından önce davanın görüldüğü iş mahkemesinde devam olunur. Böylece işçinin alacağının tahsili amacıyla iş mahkemesinde açılan davadan sonra işverenin iflasına karar verilmesi mahkemenin görevini etkilemez ise de, işveren muflisin yerine geçecek olanı etkiler.
İflas kararı verildikten sonra işçi işçilik haklarından doğan alacağının dayanağını ve miktarını iflas idaresine bildirir. Alacaklıların alacaklarını kaydettirmeleri için 2004 sayılı Kanun’un 219/2. maddesinde öngörülen bir aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar. Maddi yönden inceleme sonucu kabul edilen her alacak tespit edilen sıraya göre sıra cetveline kaydedilir. Kabul edilmeyen alacaklar da red sebebleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterilir. İflas idaresi 2004 sayılı Kanun’un 232. maddesinde öngörülen sürede düzenlediği sıra cetvelini iflas idaresine verir ve alacaklıları aynı Kanun’un 166/2. maddesindeki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. Ayrıca iflas masasına müracaat sırasında tebliğatı gösterir adres ve tebliğat masrafları için avans yatıranlara sıra cetveli tebliğ edilir. Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlıyacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebliğatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligaat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. 2004 sayılı Kanun’un 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkiside kamu düzenine ilişkindir.
Bu durum karşısında iş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi, 2004 sayılı Kanun’un 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği, işverenin işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce iflası halinde ise yukarıda belirtilen şekilde hareket ile alacağın iflas masasına kaydedilmemesi halinde, asliye ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası olarak açılması gerekir.
Davamız konu alacak incelendiğinde davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu Antalya —–. İş Mahkemesinin ————- tarihinde kesinleştiği ve bu kararda dosyamız davacısının davamıza konu alacaklarının hüküm altına alındığı, bu davanın —————- tarihinde açıldığı, dava dışı müflis şirketin iflasına ———— tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır. HMK 114 -i de düzenlenen dava şartında ‘Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.’ dava şartı olarak düzenlenmiştir. Davacının iflas masasına başvuru evrakları getirtilmiş başvuru aşamasında mahkeme kararının masaya sunulmadığı anlaşılmıştır. HMK 115 /2 uyarınca dava şartı eksikliği tespit edildiğinden davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 59,10-TL Tedbir talebi harcı toplamı 95,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 40,60-TL’nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine —————- uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren on günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.