Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1474 E. 2019/858 K. 01.08.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/661 Esas
KARAR NO : 2019/652

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 13/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının davalıya verdiği hizmet karşılığı kestiği faturaları usulünce davalıya teslim ettiğini ve davalı defterlerine işlendiğini, davacının son faturasının hiçbir gerekçe belirtilmeden ödenmediğini,davalının davacıya borçlu olduğunu davalı aleyhine İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğü’nün ——- esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının önceden temerrüde düşürülmediğinden takip tarihine kadar işlemiş olan 376,77 TL’Iık faizle ilgili taleplerinin yok olduğunu, ancak takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi işletilmesinin yasa gereği olduğunu ileri sürerek davalı tarafça yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, itirazın haksız olması yanında kötü niyetli olduğu da sabit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı ile davacı arasında—————personel taşıma işi için tedarik ilişkisi kurulduğunu, —–ile müvekkil arasında yürütülen proje süresince davacının bu şirketin personellerine servis hizmeti sağladığını, davacı ile söz konusu proje kapsamında yürütülen iş ilişkisinin sona erdiğini ve davacının davalıyı ibra ettiğini, davacının davalı ile yürüttüğü ticari ilişki kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri uyarılmasına rağmen yerine getirmediğini, davalı tarafından Kadıköy——-. Noterliğinin 28/10/2016 tarih ve —- yevmiye numaralı ihtarnamesine davacıdan cevap alınamadığını, davacının davalıya karşı Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde —— esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davalı kaza sebebi ile ——————- Müdürlüğü tarafından Eskişehir ——İş Mahkemesinin —–esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın halen devam ettiğini, davalı dava sonuçlanmadan ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, takas mahsup talebi bulunduğunu, işgöremezlik oranının tespiti için Eskişehir —–. İş Mahkemesinin ——— esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın halen devam ettiğini, davalının dava sonuçlanmadan ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, takas mahsup talebi bulunduğunu ileri sürerek Eskişehir ——. İş Mahkemesinin —- esas ve Eskişehir —-. İş Mahkemesinin —- esas sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılması yolundaki talebin kabulüne, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ihtiyati haciz talebi başta olmak üzere davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine alacak miktarı olarak belirtilen tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, bu talebin kabul görmemesi halinde davalı şirket tarafından 3. kişilere yapılacak ödemeler ile cezai şart tutarlarının davacı tarafından dava ettiği alacağından mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı alacak nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu ———İcra Müdürlüğü’nün 2017/9217 Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 21/11/2016 tarihinde Eskişehir ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14537 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı yetkisizlik kararı üzerine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyasına kaydedildiği, ödeme emrinin davalı/borçluya 21/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 25/04/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 25/04/2017 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; davalının ticari defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı —————- (İşveren) arasında —– plakalı aracın 03/04/2014 -03/04/2015 tarihleri arasında kiralanması hususunda bila tarihli ———- Kiralama Sözlemesi imzalandığını, Davalı şirket ticari defter kayıtlarına göre, davalının icra takip tarihi olan 21/11/2016 tarihi itibariyle davacıya 10.717,70 TL borçlu durumda bulunduğu, davacı tarafından icra takibine dayanak gösterilen 31/07/2016 tarihli—— numaralı 11.799,47 TL tutarlı faturanın davalı ticari defterlerinde davacıya alacak kayıt edilmiş olduğu , Davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmayacağı, yönünde mütalaa etmiştir.
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için —-Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, bilirkişinin talimat mahkemesine sunduğu raporda özetle, davacı tarafından tutulması gereken ticari defterlerinin açılış noter tasdikinin olduğu, kayıtların usule uygn tutulduğu, kayıtlara esas teşkil eden dayanak belgelerin mevcut olduğunu, davacının davalı şirketten—– tarihi itibariyle 12.064,97 TL alacaklı göründüğünü mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
07.03.2019 tarihinde davalı tarafça ıslah dilekçesi sunulmuş; ıslah talebimizin kabulüne, dosyaya sunulan tüm delillerimiz dikkate alınarak davanın esastan reddine, Mahkeme aksi kanaatte olması halinde takas-mahsup talebimizin kabulüne, davacının tazminle yükümlü olduğu müvekkil şirketin uğradığı zararların dikkate alınması ve bilirkişi raporuna itirazlarımız doğrultusunda dosyanın başkaca bir bilirkişiye tevdii ile yeni bilirkişi raporu alınmasına, aksi kanaatte olunması halinde itirazlarımız ve ıslah dilekçemiz esas alınarak ek rapor tanzim edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafın ıslah dilekçesi usulüne uygun biçimde davacı tarafa tebliğ edilmiş; davacı tarafça ıslaha karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ve ıslah dilekçesinde takas mahsup definde bulunulması nedeniyle; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyası, Eskişehir ——-. İş Mahkemesi’nin 2014/447 esas sayılı dosyası ve Eskişehir —–. İş Mahkemesi’nin 2015/1274 esas sayılı dosyası ayrı ayrı UYAP üzerinden celbedilmiştir.
Davalının Eskişehir —-. İş Mahkemesi’nin 2014/447 esas ve Eskişehir ——. İş Mahkemesi’nin —— esas sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılması talebi HMK 165. Maddede belirtilen şartlar oluşmadığından reddedilmiştir.
Taraflar arasında, davalının belirttiği dava dosyaları açısından alacağının takas mahsup edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Takas-mahsup defi açısından genel açıklama; Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 118/1. maddesi uyarınca, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya konuları itibariyle aynı türden malı birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Sonuçta her iki borç da az olanı oranında sona erer. Anılan maddenin, yürürlükteki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda ise karşılığı 139/1. maddesi olup, mülga 818 sayılı Kanunun 118. maddesinin birinci fıkrasında kullanılan “yek diğerine mümasil başka malları” şeklindeki ifade, “özdeş diğer edimleri” ifadesine dönüştürülmüş, esasen yapılan sadeleştirme dışında, bir değişiklik yapılmamıştır. Takas borcu sona erdiren sebeplerden biridir. Takastan bahsedilmek için, her şeyden önce iki ayrı kimsenin karşılıklı olarak birbirlerinden alacaklı olmaları gerekir. Henüz doğmamış veya takas anında sona ermiş alacaklar takas edilemez.
Takas edilecek alacaklar aynı nitelikte, aynı türden olmalıdır. Borçlar doğdukları anda aynı türden olabileceği gibi, sonradan da aynı türden olabilirler. Ancak takas hakkının kullanıldığı anda, mutlaka aynı türden olmaları zorunludur.
Takas için gerekli olan bir diğer şart da alacağın muaccel olmasıdır. Alacaklı tarafından zaman itibarıyla ifası istenebilir bir borç olması gerekir. Takas edilecek alacağın muaccel olması, buna karşılık asıl alacağın (karşı taraf asıl alacağının) sadece ifa edilebilir bulunması yeterlidir.
Takas hakkını ileri sürenin alacağı, dava edilebilir bir alacak olmalıdır. Takası ileri süren tarafın alacağının tartışmalı olması, takas ileri sürülmesine engel değildir. Alacağı tartışmasız olan taraf bu takasa itiraz edebilir ve kendi alacağını dava edebilir. Takası ileri süren tarafın bunun için dayandığı alacak, talep ve dava edilebilir bir alacak olması gerekir. Bunu istisnası zaman aşımına uğramış borçlarda görülür. Zaman aşımına uğramış borç talep ve dava edilebilir olamamasına karşın, alacaklı buna takas için dayanabilir.
Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi sebepi ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir.
Gerek mülga 818 sayılı Kanunu’nun 123. maddesinde, gerekse yürürlükteki 6098 sayılı Kanunu’nun 144. maddesinde, işçi ücretlerinin rıza bulunmadan takas edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası celbedilmiş olup yapılan incelemede; davacının dosyamız davalısı; davalının dosyamız davacısı olduğu; taşıma sözleşmesine dayalı rücuen tazminat davasında ilk derece mahkemesi kararının Ankar B.A.M —. Hukuk Dairesi’nin —-. Sayılı ilamı ile kesin nitelikte kaldırıldığı; ————Turizm lehine 2.448,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği tespit edilmiş; ıslaha karşı beyan dilekçesi ekleri incelendiğinde; ———–Turizm tarafından istinaf kararı dayanak gösterilerek İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017-21181 E. Sayılı takip dosyası ile ilamlı icra emri gönderildiği ve dosyamız davacısı—- Tarafından ödemenin yapıldığı açıklamalı banka dekontu ile anlaşılmıştır.— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyası açısından muaccel bir alacak olmadığından bu dosya açısından takas-mahsup defi koşulları oluşmamıştır.
Eskişehir —-. İş Mahkemesi’nin———- esas sayılı dosyası incelendiğinde; dosyamız taraflarının atılı dosyada her ikisinin de davalı oldukları ve dosyanın derdest olduğu tespit edilmiş olup; derdest dava dosyası açısından muaccel bir alacak olmadığından bu dosya açısından takas-mahsup defi koşulları oluşmamıştır.
Eskişehir —-. İş Mahkemesi’nin 2015/1274 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının —olduğu; davalıların ise dosyamız tarafları dışında üçüncü kişiler olduğu tespit edilmiş; karşılıklılık kuralı oluşmadığından bu dosya açısından da takas-mahsup defi koşulları oluşmamıştır.
Davalı şirket cezai şart alacağının varlığını belirtmekle; takas mahsup definde bulunmuş ise de; cezai şart alacağının oluştuğuna yönelik bu talebini somutlaştırıcı herhangi bir bilgi, belge ve delil sunmamış olup; bu talebi açısından da takas-mahsup defi koşulları oluşmamıştır.
Davalı tarafça vekalet ücretine ilişkin dava dışı üçüncü kişilere yönelik düzenlenen sunmuş olduğu makbuzlar incelendiğinde; karşılıklılık kuralı oluşmadığından ilgili makbuzlar hakkında takas-mahsup defi koşulları oluşmamıştır.
Davalı tarafın takas mahsup defi koşulları oluşmadığından talebi reddedilmiş ve ibraz edilen belgeler bilirkişi incelemesini gerektirmediğinden ıslah dilekçesinin ibrazından sonra yeni veya ek bilirkişi raporu alınmamıştır.
Takibe konu fatura 31.07.2016 tarihli davacı tarafça davalı adına düzenlenmiş; KDV hariç 10.825,00 TL bedelli, KDV dahil 11.799,47 TL bedelli — numaralı fatura olup; ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılarak davacının 01/06/2016 – 01/01/017 BS formları ile davalının 01/06/2016 – 01/01/017 BA formlarının gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.— Vergi Dairesi’nce davacının BS kayıtlarının incelenmesinde 2016 Temmuz döneminde davacı tarafça davalı şirket belirtilerek 10. Sırada 10.825,00 TL satış bildiriminde bulunulduğu; —Vergi Dairesi’nce davalının BA kayıtlarının incelenmesinde 2016 Temmuz döneminde davalı tarafça davacı şirket belirtilerek 44. Sırada 10.825,00 TL alış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanmış olan Tedarikçi Araç Kiralama Sözleşmesi dosyamız arasına ibraz edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, ticari defterler, BA/BS kayıtları, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu davacının ve davalının incelenen defterleri ile sabittir. Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi için HMK’nun 222. Maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacı ve davalı taraf defterlerinin HMK 222. Maddesinde belirtilen usulde olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça davalı adına icra takibine konu faturalar kesilmiş olup; defter incelemesi neticesinde aralarında başkaca bir ticari ilişki olmayıp; kesilen faturaların davacı defterlerinde ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.— Dairesi’nce davacının BS kayıtlarının incelenmesinde 2016 Temmuz döneminde davacı tarafça davalı şirket belirtilerek 10. Sırada 10.825,00 TL satış bildiriminde bulunulduğu;—Dairesi’nce davalının BA kayıtlarının incelenmesinde 2016 Temmuz döneminde davalı tarafça davacı şirket belirtilerek 44. Sırada 10.825,00 TL alış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir. Fatura, faturaların davacı ve davalı şirket defterlerinde kayıtlı olması ve davacı ve davalının takibe konu fatura için—- Daire’sine BA/BS bildirimi yapıldığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde faturaya konu hizmetin ifası davacı tarafça ispatlanmış olup, davalı tarafça fatura konusu bedelin ödediği ispat edilemediğinden ve yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere takas mahsup defi karşılıklılık ve muacceliyet koşullarını oluşturmadığından mahkemece reddedildiğinden; davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından; Anadolu —. İcra müdürlüğünün 2017-9217 esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 11.799,47 TL için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin devamına, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğince fatura alacağı likit olmakla; alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1) İstanbul Anadolu —- İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 11.799,47 TL için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına,
2- Alacak likit olmakla İİK 67 uyarınca 11.799,47 TL asıl alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3- Alınması gerekli 806,02 TL’nin davacı tarafça yatırılan 201,51 TL peşin harçtan mashubu ile 604,51 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan 201,51 TL harç gideri, 578,00 TL talimat masrafı, 700 TL bilirkişi ücreti, 131,20 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.610,71 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.