Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1449 E. 2021/460 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1449 Esas
KARAR NO : 2021/460 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/11/2018
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkili banka ile davalı—–imzalandığını, davalı borçlulardan —- şirketin yetkilisi ve ortağı sıfatıyla imza etmekle birlikte müşterek müteselsil kefil sıfaüyla kendi adına imzaladığını, diğer davalı borçlu —- sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil sıfatıyla kendi adına imzaladığını, mukabilinde, davalılara ticari kredi —- kullandırıldığını, ayrıca kredi borçlusu şirkete verilen ve iade edilmeyen —-ödenmesi garanti edilen meblağ olan toplam —- da sözleşmenin ilgili maddesi gereğince banka veznelerine nakit olarak depo edilmesi, taraflarında bulunan çek karnelerinin bankaya derhal iade edilmesi de gerektiği, ne var ki, davalı borçluların kredi borçlarını vadesi geldiği halde ödemedikleri ve borcun muaccel hale geldiğini, bu nedenle, davalılara —– yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu hesap kat ihtarnamesi, davalı borçlulara tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalılarca hesap kat ihtarına karşı süresinde ve usulüne uygun bir itiraz yapılmadığını, hesap kat ihtarnamesi ile de ödenmeyen bakiye alacağın tahsili amacıyla, müvekkilce——-ile ilamsız icra takibine geçilmiş ise de, davalı borçluların borca itirazı neticesinde icra takibinin durdurulmuş olduğunu, davalı borçluların itirazı haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olup, huzurda görülmekte olan işbu itirazın iptali davasının açılma zaruretinin hasıl olduğunu belirterek; Sonuç ve istem olarak; Açıklanan ve yargılama sırasında ortaya çıkacak nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, usul ve yasaya uygun, haklı davanın kabulü ile, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazın iptali ile—— Takibin devamına, Davalı/Borçlular aleyhine takip konusu alacağın %20’sindan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin Davalı/Borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı —–cevap dilekçesinde özetle, davanın bankacılık işlemlerinden kaynaklı olup banka ile tüketici arasındaki uyuşmazlığa dair olması nedeniyle görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, genel kredi sözleşmesinde doğacak her türlü uyuşmazlığın çözümünde —– Mahkemeleri yetkilidir ibaresinin bulunduğu davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulması gerektiği, icra takibinde alacak kalemlerinin net olmadığını, teminat mektuplarının nakde çevrilmemiş ve alacaklı bankaya iade edilmiş olması ihtimalide mevcut olduğunu, genel kredi sözleşmesinde kefil olarak imzasının bulunduğunu davalının borcu olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinden kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan —- icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin—- sonrasında yetkisizlik kararı verilerek —– esasına kaydedildiği davalı borçluların süresinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın, davaya konu olan,——- tarîhi itibariyle, başlattığı “haciz yoluyla,” ilamsız icra takibinden; davalı: kredi asıl borçlusu—- davalı müteselsil kefil; —- yönünden, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla,—– toplam davacı alacağı belirlendiği, diğer davalı: müteselsil kefil —- — takip tarihi itibariyle, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, —– Alacağı olduğu belirlendiğini,—- tarihinde kabul edilip, —— tarihinde kabul edilip, —–tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun, 8.nci maddesindeki; (1) “Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.” Hükmü gözetilerek, Asıl Alacak tutarları üzerinden, senevi— temerrüt faizi ile sözleşme hükmüne göre de, faizin —- istenebileceği, ayrıca takip tarihinden itibaren, deposu istenen cek yapraklarından, nakde dönüştüğü takdirde, nakde dönüştürme tarihinde muhataba banka tarafından ödenen tutarın, nakde dönüştüğü tarihten tahsiline kadar —–birlikte tahsilinin istenebileceğini mütalaa etmiştir.
Mahkememizin—–tarihli celsesinde davacı vekilinin beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi — tarihli ek raporunda özetle ; — tarihi itibariyle bilirkişi tarafından belirlenen — asıl alacak tutarına mukabil davacı banka vekili ödeme emrinde — asıl alacak talebinde bulunmuş olup, aradaki farkın —-olduğu anlaşıldığı, bu farkın kat ihtarnamesi ekinde bulunan hesap özetinin tekrar tetkikinde, kredi kartı borcundan kaynaklandığı ve faiz olarak gösterilen——— olarak gösterildiği bu nedenle davacı hesap özetinde fazla olarak gösterildiği anlaşıldığı,kök rapordaki hesaplamada hata tespit edilmediğini, tebliğ mazbatasında mahalle muhtarının adının yazılmadığı ve ayrıca 2 nolu haber kağıdının kapısına yapıştırıldığı belirtilmiş ise de hangi komşusuna haber verildiği adı ve soyadı ile imzası hakkında beyan bertilmediğini bu nedenle yasaya uygun olarak tebliğ işleminin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin anlaşılamadığı mütalaa etmiştir.
Davacı banka ile davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalı —– müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı —– sözleşmesi imzalandığı,skefalet sözleşmesinin davalılar —– ve tarih ve kefalet tutuarı belirtilmek suretiyle imzalandığı,banka tarafından davalı şirkete çek karnelerinin verildiği,ancak çek kanunu uyarınca kefillerin risk altındaki çek yaprakları sebebiyle sorumlu olabilmeleri için kefalet sözleşmesinde buna ilişkin ayrıca bir hükmün olması gerektiğinden bu bedelden sorumlu olmadıkları kanaatine varıldığı, ayrıca davalı kefil —-takip öncesi gönderilen ihtarnamenin genel kredi sözleşmesinde belirlenen adresten farklı bir adrese tebliğ edildiği,usulüne uygun bir tebliğin sözkonusu olmadığı,dolayısıyla davalı kefilin takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kanaatine varılmakla denetime elverişli kök bilirkişi raporu doğrultusunda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Davalılar —- bakımından —yapmış oldukları itirazın —- masraf , toplam—– bakımından itirazın iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren asıl alacağa —– uygulanmasına ,—– esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın—- bakımından itirazın iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren asıl alacağa — tarafından uygulanan temerrüt faizi ve faizin —-yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
Davalılar —- sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın —— bakımından itirazın iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren asıl alacağa — tarafından uygulanan temerrüt faizi ve faizin—- uygulanmasına ,
Davalı —- dosyasına yapmış oldukları itirazın —– masraf, toplam —- bakımından itirazın iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren asıl alacağa —- uygulanan temerrüt faizi ve faizin —– uygulanmasına,
2-Alınması gerekli 5.333,15 TL harcın davacı tarafça yatırılan 947,93 TL peşin harçtan mahsubu ile 4.385,22 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … 4.342,99 TL’den sorumlu olmak üzere)
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 10.949,47 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ——–
4-Davacı tarafça yapılan 2.115,78 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 2.104,60 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021