Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1424 E. 2019/988 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1424 Esas
KARAR NO : 2019/988

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin telekomünikasyon ürünlerinin parakende ticaretini yaptığını, müvekkilinin aldığı ürünleri ———— nolu kararı uyarınca; dava dışı —– marka, —- numaralı,—— kodlu cihaz için —- tarihinde 840,00-TL, ———-. nolu kararı uyarınca; dava dışı —– marka, —– numaralı,——stok kodlu cihaz için— tarihinde 792,00-TL, ———————- nolu kararı uyarınca; dava dışı —– marka, —–numaralı,—- stok kodlu cihaz için 16.12.2016 tarihinde 3.194,74-TL ödediğini, belirtilen dava dışı tüketicilere satılan ancak anılan cihazların hatalı olmasından dolayı, üretim hatasına dayalı olarak ayıplı olduğu ve ürünlerde kullanıcı hatasına rastlanmadığının tespiti üzerine Tüketici Hakem Heyetleri kararları uyarınca müvekkillerinin dava dışı tüketicilere ürün bedellerini iade etmek zorunda kaldığını, ürünlerin ayıplı olmasından dolayı davalının müvekkillerine karşı sorumlu olduğunu, tüm taleplerine rağmen davalı firmanın hatalı ürünlerin bedellerini müvekkiline ödemediğini, müvekkili tarafından dava dışı tüketicilere ödenen toplam 4.826,74-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazmini ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu ve görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, söz konusu Tüketici Hakem Heyeti kararlarını müteakip davacı tarafından herhangi bir yargısal yola başvurulmadan tüketiciye ödeme gerçekleştirildiğini, bunun sonucunda halefiyete dayalı olarak rücuen tazminat talepli müvekkili şirkete husumet yöneltildiğini, müvekkili şirketin dava konusu cihazlardan dolayı davacı tarafa karşı sorumlu olduğuna ilişkin yer verilen iddiaların tamamen somut vakıa ve dayanaklardan yoksun olduğunu, —— numaralı ve —- numaralı dava dışı 3. kişi —- — cihazlara ilişkin ne son satıcı, ne üretici, ne de ithalatçı konumundaki müvekkili şirketin tüketicinin seçimlik taleplerinden sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirketin yalnızca tedarikçi sıfatının haiz olduğunu, müvekkili şirketin mezkur cihazın yalnızca yurt içinde dağıtımı hususunda tedarikçisi konumunda olduğunu, üretici, ithalatçı, satıcı konumunda olmaması sebebiyle malın ayıplı olduğunun kabulünde dahi sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, davacının tüketici hakem heyeti kararları uyarınca dava dışı tüketicilere yapmış olduğu ödemelerin rücu yoluyla davalıdan tahsili amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Davacı, davalı firmadan satın aldığı ürünleri dava dışı tüketicilere sattığını, bazı cihazlarda üretim hatası olduğundan bahisle tüketicilerin tüketici hakem heyetlerine başvurması ve verilen kararlar sonucunda dava dışı tüketicilere ürün bedellerinin iade edildiğini, bu bedellerin ürünleri kendisine satan davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ise, davanın halefiyete dayalı olarak açılan rücuen tazminat davası niteliğinde olduğunu, davanın ticari bir niteliğinin bulunmadığını bu nedenle görevsizlik kararı verilerek dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, esas açısından da davanın yerinde olmadığını reddini talep ettiklerini cevaben bildirmiştir.
6502 sayılı TKHK’nın 73.maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Görev kamu düzeninden olup mahkemece resen gözetilmelidir. Somut olayda davacının talebinin halefiyet davası niteliğinde olduğu, bu davalarda asıl hak sahibinin sorumlu kişiye karşı dava açacağı mahkemelerin görevli olduğu, davaya dayanak uyuşmazlıkta ürünün hatalı olması nedeniyle tüketicilerin satıcıya karşı tüketici mahkemelerinde dava açabilecekleri, bu durumda tüketicilerin halefi durumundaki davacının da rücuen tazminat talebini tüketici mahkemelerinde açacağı dava ile ileri sürebileceği anlaşıldığından mahkememizce görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde DOSYANIN GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.