Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1415 E. 2019/833 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/669 Esas
KARAR NO : 2019/660

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 13/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin 09.12.2016 tarihli ——- seri numaralı ve 15.340,00-TL miktarlı fatura karşılığında müvekkili şirketten mal satın alındığını, malların tamamının davalı şirkete teslim edildiğini, faturalara hiç itiraz yapılmadığını, ancak davalı şirketin bu faturaya ilişkin borcunun — miktarını ödemediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası ile icra işlemi başlatıldığını, davalının bu takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı şirketin fatura karşılığında müvekkili şirketten mal satın aldığını, müvekkili şirketin satılan malı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin bu faturaya ilişkin malların siparişi verdikten sonra 25.10.2016 tarihinde müvekkile 4.000,00-TL ödeme yaptığını, davalı şirketin bunun dışında hiçbir ödeme yapmadığını, müvekkilinin göndermiş olduğu mutabakat mektubunda davalı şirketin müvekkiline 11.340,00-TL borçlu olduğunun açıkça belirtildiğini, ancak davalı şirketin 02.06.2017 tarihinde haksız ve kötü niyetle borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiğini, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketin İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptalini, davalı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı——– … vekilinin 30.06.2017 tarihli cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilinin ticari faaliyetlerde kullanmak üzere davacıdan 1 adet çapak alma makinesi satın almak üzere anlaştığını, alım satıma konu makinenin müvekkilinin faaliyet konusu işine ve müvekkile ait kalıplara birebir uyumlu şekilde davacı satıcı tarafından programlanıp kullanıma elverişli şekilde müvekkile teslim etmekle yükümlü olduğunu, bu programlama işinin yapılması için müvekkilinin makinenin formlarına uyumu için davacının kendisinden istediği kalıpların numunelerini davacıya teslim ettiğini, davacının da bu kalıplara uygun şekilde makineyi programlayıp müvekkile teslim edeceğini belirttiğini, ancak, 09.12.2016 tarihinde davacı işyerinde yeterli alan bulamadığı gerekçesiyle makine henüz taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde programlanma-mışken, makineyi müvekkiline teslim ettiğini, yani makine tamamlanmadan ve daha sonraki aşamalarda programlanmak üzere müvekkiline teslim ettiğini, makinenin ayıplı olarak teslim edildiği gibi müvekkil tarafından yapılan ayıp ihbarına rağmen davacı tarafından hiçbir olumlu girişimde bulunulmadığını, davacının müvekkili şirketin işyerine defalarca gelip deneme çalışmaları yapmasına rağmen makinenin müvekkilinin kullanımına elverişli hale getirilemediğini, malın ayıbına ilişkin bildirim öncesi sözlü ya da whatsup konuşmaları yoluyla da yapıldığı gibi, taraflarınca da bu hususta davacıya noter kanalıyla ihtarname de yollandığını, davacı tarafın fatura bedelinin ödenmesine ilişkin olarak hiçbir zaman müvekkiline başvurmadığını, müvekkilinin davacının iyi niyetine inanarak bu zamana kadar beklediğini, makinenin tamiri konusunda davacıya güvendiğini, ancak davacı tarafça makinenin tamirinin mümkün değilse makineyi müvekkilden iade alması ve taraflar arasında karşılıklı olarak edimlerini iade etmeleri gerektiğini, müvekkilinin fatura konusu malı hiçbir zaman kullanamadığı gibi, tüm ikazlara rağmen söz konusu malın davalı tarafça iade alınmadığını, makinenin ayıplı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bütün bu nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması talepli itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu –İcra müdürlüğünün 2017/13938 E sayılı dosyası incelendiğinde ödeme emrinin davalı borçluya 01.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02.06.2017 tarihinde borca , faize ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 13/06/2017 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar arasında alım satım ilişkisi olduğu hususu çekişmesizdir. Taraflar arasındaki hukuki çekişme takibe konu fatura ile taraflar arasında satışı gerçekleştirilen makinanın sözleşmeye uygun olup olmadığı, ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise usulüne uygun ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde çapak alma makinası alma konusunda anlaştıklarını belirmiş ise de taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu sebeple satım sözleşmesine konu makinanın hangi özelliklerde olduğu ve makinadan hangi amacın beklendiği noktasında tespit yapmak mümkün değildir. Taraflara arasında dosyada mübrez Dosyada mevcut ve davac——– Sistemleri 20.10.2016 tarihli teklif mektubunda proje konusunun —- talep edilen makinenin özelliklerinin, makinenin —— makine olduğu ve bedelinin 13.000,00-TL + KDV olduğu, ayrıca makinenin diğer bütün teknik özelliklerinin ve makine boyutlarının tablo halinde verildiği görülmektedir. Teslim edilen makinanın teklif mektubundaki haricinde bir makina olduğu şeklinde de bir uyuşmazlık yoktur.
Davalı vekilinin — tarhli ——-yevmiye nolu ihtarnamesi ve cevap dilekçesinden dava konusu makineyi 09.12.2016 tarihinde teslim aldıkları anlaşılmaktadır. Davalının makinada ayıp olduğu yada anlaşmaya uygun şekilde çalışmadığı şeklindeki beyanlarını,—konuşmları ve Kadıköy –. Noterliğinin 24.04.2017 tarih — yevmiye nolu ihtarnamesi ile karşı tarafa bildirdiği anlaşılmaktadır. İlk —-mesajının tarihi 27.03.2017 olup ihtarname tarihi 24.04.2017 dir. Yani Teslim tarihi olan 09.12.2016 tarihinden yaklaşık 4-5 ay sonradır.
Taraflar arasında mal ( makine) alındığı noktasında uyuşmazlık olmamasına rağmen davalı tarafın malın ( makinenin) ayıplı olduğu hususunda savunmaları vardır. 6102 sayılı TTK madde 23/C fıkrası ‘ Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
TBK madde 223 fıkrası ‘Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.’ iki madde beraber değerlendirildiğinde tarafların tacir oldukları ve basiretli tacir gibi davranmaları gerektiği de nazara alındığında 09.12.2016 tarihinde malı teslim almasına rağmen kanuni süreler içinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmayan davalının, sonradan malın ayıplı olduğundan bahisle faturaya konu alacağı ödememesi hukuka aykırı olacağı kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın kabülü ile; Davalının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün 2017/13938 E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 11.340,00-TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 774,64-TL karar harcına karşılık peşin alınan 136,96-TL ‘nin mahsubu ile bakiye 637,68-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 600,00-TL bilirkişi ücreti, 415,00-TL tebligat-müzekkere gideri ve 136,96-TL harç gideri toplamı 1.151,96-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine —- uyarınca taktir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.