Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1410 E. 2020/654 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1410 Esas
KARAR NO : 2020/654
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın——arasında —— imzalandığını, diğer davalılar —- borçlu müteselsil kefil olarak Sözleşmeleri imzaladıklarından bankaya karşı sorumlu olduklarını, davalı şirkete ve diğer davalılara borcun ödenmesi için kredi hesaplan kat edilerek davalı borçlulara ——yevmiyeli ihtarname keşide edildiği ve borçlulara tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında—— dosyasından İhtiyati haciz karan alınmak suretiyle borçlular aleyhine ———— dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlular tarafından icra takibine itirazda buJunduklan ve takibin durdurulduğunu, davalı borçluların sözleşme hükümlerini ihlal etmeleri, borcun ödenmemesi, ihtarname süresi üzerine borçtan sorumlular hakkında takip başlatılmasında hukuka aykın her hangi bir yön bulunmadığını, davalıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, sırf banka alacağının tahsilini geciktirmek, takibi sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle yapılan ———– sayılı dosyasına yapılan icra takibine yönelik itirazların iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan —-tarihli dilekçe ile cevap verme süresinin uzatılması talep edildiği, mahkememizin —- tarihli ara karan ile davalılar vekliline bir defaya mahsus olmak üzere iki haftalık ek cevap verme süresi verildiği, cevap dilekçesi sunulmadığı daha sonra —— tarihinde bilirkişi raporuna beyan ve davanın esası hakkında beyan dilekçesi sunarak, müvekkili şirket ile davacıların beton alım satım işi ile iştigal ettiklerini, ülkenin içinde bulunduğu ağır ekonomik bunalım nedeniyle ödemelerde aksama yaşandığını, ödemenin yapılmamasının bir kasıt ile değil mücbir sebeple olduğunu davanın veya fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
——- sayılı takip dosyası celp edilerek incelendiğinde; davacı/alacaklı tarafından, davalı/borçlu aleyhine,– tarihli, taksitli kredi borcundan kaynaklanan ——- alacağın tahsili için başlatılan icra takibi olduğu, davalı/borçlunun süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava; kredi borçlusu ve müteselsil kefiller hakkında yapılan takibe itirazın iptali davası olup, Uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle davacı banka alacağı olup olmadığı, varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki kredi sözleşmesi örnekleri, icra dosyası, ihtarnameler celp ve ibraz edilmiş, davacı banka kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi kararı verilmiştir.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu —- arasında — tarihli — limitli—- imzalandığı, sözleşmeyi limitinin —tarihinde — tarihinde — tarihinde — tarihinde —-Artırılarak toplam limitin —çıkarıldığı, müteselsil kefil davalılardan —- sorumlu olmak üzere, —— limit üzerinden ayrı ayrı ve müşterek müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf kefalet sorumluluğunda el rızası olmadığından geçersizlik iddiasında bulunuş ise de; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin TBK. nun yürürlüğe girdiği —– tarihinden sonra imzalanmış olduğu, kanundaki usule uygun olarak kefaletin düzenlendiği, davalı müteselsil kefillerden —- şirkette %65 oranında, —— oranında ortak oldukları, 6098 sayılı TBK’nun 584.maddesine eklenen madde ile ——– kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya —– ortak yada yönetici tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eş rızasının aranmayacağı açıkça düzenlenmiş olduğundan davalı tarafın bu itirazları yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar davalı taraf temerrütle ilgili itirazda bulunmuş ise de; banka tarafından kredilerin geri ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının — tarihi itibariyle kat edildiği, asıl borçlu ile müteselsil kefillere —– tarihli ihtarname keşide ederek — içinde ödenmesinin ihtar edildiği ve davalıların ihtarnamede verilen — sürenin sonucunda ihtarnamenin tebliğ edildiği———-tarihinde temerrüte düştükleri, davalılardan—–ihtarnamenin tebliğ edilememiş olması nedeniyle temerrütün takip tarihi itibariyle gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalılar mükerrer takip iddiasında bulunmuş iseler de; davacı bankanın bu davada keşide edilen hesap kat ihtarında ödenmesi istenen —– nolu —– nolu — yönünden yapılan ——- sayılı takip dosyasında yapılan takibe yönelik itiraz üzerine ikame ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı bankanın hesap kat ihtarında ödenmesi gereken diğer nakdi krediler için ise ——– sayılı ayrı takip talebinde bulunduğu, dolayısıyla dosyamız davasına konu takip ile mükerrerlik olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından asıl borçlu —- aleyhine ——— takip dosyasında ise bu davaya konu krediler nedeniyle ipotek ve rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığı ve takibinde tahsilde tekerrür olmamak üzere talepte bulunduğu, bu nedenle mükerrerlik olmadığı kanaatine varılmıştır.
Banka kayıtları ve dosya üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davacı bankanın davalılar aleyhine başlatılan bu davaya konu——– sayılı dosyasında takibe konu edilen ——nolu taksitli ticari kredi ile —– nolu —- yönünden yapılan borç hesaplamasına göre; ihtarname ile temerrüte düşen asıl borçlu ——- diğer davalı —- Alacak talebinde bulunabileceği, takiple birlikte temerrüte düşen davalı kefil —-ise toplam —– Alacak talebinde bulunabileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalıların —- sayılı dosyasında borca itirazlarının kısmen iptali ile —- temerrüt faizi —- toplamı ——— üzerinden takibin devamına, takipten itibaren asıl alacağa—— temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, masraf kalemi olarak istenen alacağın yargılama giderlerinde nazara alınmasına,
2-Alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3———– sayılı dosyasında rehnin paraya çevrilmesi takibi ile tahsilde tekerrür olmamasına,
4——- sayılı dosyalarında, rehinli alacaklı olarak yapılan tahsilatlar varsa bu tahsilatlar ile tahsilde tekerrür olmamasına,
5-Alınması gereken 39.941,96 TL karar harcından, peşin alınan 7.163,69 TL harç ve icra dosyasında alınan 2.965,72 TL peşin harç toplamı 10.129,41 TL. harcın mahsubu ile bakiye 29.812,55 TL harcın davalılardan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.600,00 TL bilirkişi gideri ve 388,00 TL posta gideri,525,34 TL. İhtar masrafı olmak üzere toplam 2.513,34 TL’nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 2.463,07 TL’si ile 10.165,31 TL harç gideri toplamı 12.628,38 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 46.285,81 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/11/2020