Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/139 E. 2018/505 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/139 Esas
KARAR NO : 2018/505 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Şirketinin Diyaliz İşletme Ruhsatını, davalıya ………….. tarih ….. yevmiye nolu ile ……..Noterinde devrettiğini,karşılıklı güven esasıyla senet almadan, yetkilisince teslimi alınmış açık fatura ile ruhsatın devredildiğini, her ne kadar “tüm alacaklarımı aldım” ibaresi geçse de bu hususta noterin uyarıldığını “Alacağımızın tamamını almadık” denilmesine rağmen noterin koruyucu ibareler yazmadığını, aynı gün 14:15 de taraflar arasında şahit huzurunda protokolden ve 26/06/2014 ‘te şirket hesabına ilgili faturanın 10.000,00 TL sini ödemesinden haklılığının ve paranın alınmadığının anlaşılacağını, protokolde de görüleceği üzere 2.000,00 TL kaparo haricinde hiçbir ödemenin alınmadığını, ödemeler düşüldükten sonra bakiye 18.000,00 TL yi talep için ihtarname gönderdiklerini, davalının borca itiraz ettiğini, İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyada yapılan itirazın iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, noter tarihi olan 15/08/2014 günü veya icra takip günü olan 18/02/2015 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi, icra harç ve masrafları, vekalet ücretiyle alacağa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçeside özetle: müvekkilinin 30.000,00 TL yi ödemeyi kabul ederken davacı şirketin de ilgili diyaliz merkezini devretmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, her ne kadar sözleşmede 30.000,00 TL alındığı belirtilse de, müvekkilinin 2.000,00 TL kaparo ve akabinde 10.000,00 TL eft yaptığını, sonrasında 5.183,19 TL bedelli fatura kesilmiş ve devir işleminden kalan bakiyeden mahsup edilmek üzere mutabık kalındığını, ancak 5.183,19 TL nin düşmeden takip başlatıldığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, devir anında yürürlükte olan Diyaliz Merkezleri Hakkındaki Yönetmelik’de belirtildiği üzere faaliyetlerini 6 ay süre ile askıya aldıklarını, 6 ayın sonunda yeniden faaliyetlerini 6 ay askıya aldıracağını ve bu sürenin başında diyaliz merkezini müvekkiline devredeceğini, ancak ikinci 6 aylık sürenin kaldırıldığını, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, devir işleminin gerçekleştirilemediğini, ayrıca davacının devri iptal etmeye çalıştığını, davacının sözleşmeyi ihlal etmesi üzerine müvekkilinin yükümlülüklerinin ortadan kalktığını, bu nedenle davanın reddine, davacının kötü niyetli olması sebebiyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğü’nün ……..esas sayılı dosyasının yapılan incelemesi neticesinde; davacının 18/02/2015 tarihinde takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya T.K. 35’e göre 22/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 24/06/2015 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin bu şekilde durduğu anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, iki tacir arasındaki işletme ruhsatı devrinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı şirket temsilcisi, şirketinin Diyaliz İşletme Ruhsatını davalıya 16/06/2014 tarihinde devrettiğini, yapılan kısmi ödeme sonucu 18.000 TL alacak kaldığını, bu alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında protokol düzenlendiğini, ilgili protokole göre davacının da diyaliz merkezini devretmesi gerektiğini, süresinde devretmediği için müvekkilinin faaliyete başlayamadığını, bu nedenle zarar ettiğini, ayrıca söz konusu protokole göre müvekkil ile davacının arasında ayrı bir protokol ve fatura düzenlendiğini, davacının bu dava konusu alacaktan dolayı müvekkilime 5.183,19 TL borçlu olduğunu, ham fatura hemde geç teslimat nedeniyle müvekkilimin alacağının davacı alacağından daha fazla olduğunu, davacının sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkilinin yükümlülüklerinin ortadan kalktığını ileri sürerek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 16/06/2014 tarihinde diyaliz merkezinin ruhsatının devredildiği, taraflar arasında aynı gün devre ilişkin ayrıca protokol düzenlendiği, protokole göre devir bedelinin 30.000,00 TL olduğu, protokol gereği davalı şirketin, davacı hesabına 10.000,00 TL para yatırıldığı, takibin dayanağını faturanın oluşturduğu, ayrıca davacı taraftan 2.000,00 TL kaparo alındığı, bunun dışında da davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde takas iddiasında bulunmadığı, süresinde karşı dava açmadığı, HMK’nın 308.maddesine göre dava konusu olayda davalının kayıtsız şartsız yargılama aşamasında davacının açtığı davanın ve beyanlarının doğru olduğunu, buna rağmen davacının kendilerine borcu bulunduğundan ödeme yapmadıklarını beyan ederek, aleyhine açılan davayı kabul etmenin, davalının, davacının kendilerine borcu olduğu yönündeki beyanını kayıt ve şart olarak kabul etmenin mümkün olmadığı, davalı beyanının taraflar arasında ayrı bir dava konusu teşkil edeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, davacı lehine davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11. HD.nin 2016/8743 E, 2017/5169 K. sayılı ilamı ile davalının ileri sürdüğü 5.183,00 TL konusunda alacağın olup olmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmuştur. Bozmadan sonraki ilk celse davacı, davalının faturaya dayalı 5.183,00 TL lik alacağının varlığını ve mahsup talebini kabul etmiştir.
Hal böyle olunca, ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek kalmamış, davacının 18.000TL lik alacağından davalının 5.183,00TL lik alacağı mahsup edilerek bakiye kalan 12.817,00TL yönünden icra takibinin devamına karar verilmiştir. Davacının 5.183,00 TL lik fatura alacağının mahsup etmeksizin icra takibi başlatmış olmasında davacının açıkça bilerek kötü niyetle takip başlattığı ispatlanamadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatı verilmemiş, davacının kabul edilen alacağı bakımından ise, alacağın likit olması nedeniyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Dosya daha önce Yargıtay incelemesinden geçtiğinden Yargıtay yolu açık karar verilmiştir. Ancak, sehven kısa kararda yasa yolu gösterilirken “kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde” denmesi gerekirken sehven “kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde” denmiş olup, bu maddi hata gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın kısmen kabulüne;
1-Davacının davalıdan 12.817,00 TL alacağının olduğunun tespiti ile İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün ………… esas sayılı icra takibinin bu miktar üzerinden devamına; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar alacağa %9 oranında yasal faiz uygulanmasına:
3-Kabul edilen 12.817,00TL’nin %20 si olan 2.563,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
4-Reddedilen kısım yönünden, davacının kötü niyetli olduğu ortaya konamadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına;
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 875,52 TL nin davacı tarafından peşin yatırılan 217,40 TL den mahsubu ile 658,12 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 145,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere davanın kabul edilen kısmına isabet eden 103,24 TL si ile 245,10 TL harç gideri toplamı olan 348,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte A.A.Ü.T. uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Red edilen kısım yönünden; davalı tarafından yapılan 41,50 TL posta-tebligat giderinin kısmen kabul kısmen red oranları göz önünde bulundurularak 11,94 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte A.A.Ü.T. uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/05/2018