Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1387 E. 2019/154 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1387 Esas
KARAR NO : 2019/154

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili davacı asillerden —————- davacı şirketlerden ——————‘nin kuruluştaki ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan ——————-.’nin tüzel kişi temsilcisi—————-‘nin kurucu ve halihazırda ortağı ve müdürü olduğunu, diğer müvekkili ——- hem ————– hem de ———- kurucu ortağı olduğunu, her iki davacı asilinde şirketin kuruluş ve devam eden süreçlerde her iki şirketin gerek taşıt alımlarında gerekse kredilerde ——————- müşterek ve müteselsil borçlu ve kefil olduklarını, bundan kaynaklanan sebeplerle şahsi malvarlıkları ile de şirket borçlarının çok büyük kısmında sorumluluklarının bulunduğunu, müvekkili şirketlerin de grup şirketler olarak faaliyette bulunduklarını, şirketler arasında organik ve ticari bağ bulunduğunu, şirketlerin birbirlerinin borçlarına müşterek ve müteselsil borçlu ve kefil durumunda olduklarını, ———–şirketinin mevcut piyasa koşullarından olumsuz etkilendiğini ve likitide sorunu yaşamaya başladığını, 2018 yılı başına göre yabancı paraların TL. Karşısında %70 oranında değer kazanması sonucunda————– Türk Lirası ile taşımacılık yaptığı için negatif nakit farkına maruz kaldığını, müvekkili şirketin taahhütlerine bağlılığına yönelik mevcut piyasa algısının olumsuz etkilenmeye başladığından hem temsil edilen marka zarar gördüğünü, hem de bu olumsuz algının neticesinde alacaklılarca cebri icra yoluna başvurularak müvekkili şirketin seferlerini durdurması ve iflasa sürüklemesi tehdidinin ortaya çıktığını, şirketin mevcutları ve varlıklarının cebri icra yolu veya iflas hali ile parça parça satışa konu olması halinde, alacaklıların olumsuz etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu,————iflasının piyasadaki ————– değerinin ortadan kalkmasına neden olacağını ve dolayısı ile alacaklıların haklarına halel getireceğini, şirketin makul bir geri ödemesiz sürecin sonucunda borçlarını ödeyecek mal varlığı ve müşteri potansiyeline sahip olduğunu, borçların projede yer alan vadelerde alacaklılar arasında adil bir denge çerçevesinde %100’ünün tasfiyesinin sağlanması ve şirketlerin faaliyetlerine devamlarının mümkün hale gelmesi konusunda yönetim kararı oluştuğunu, müvekkili ——————‘nin akaryakıt istasyonu işletmesi ve aynı zamanda otobüs işletmelerine ikram ürünleri tedariki ile temini konularında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, ———–‘ödeme güçlüğüne girmesinin domino etkisi yaratarak ——— etkilediğini, dolayısıyla taahhütlerine bağlılığına yönelik mevcut piyasa algısının olumsuz etkilenmeye başladığından ticari itibarının zarar gördüğünü ve olumsuz algı neticesinde ödemelerinde ve mal alışında sıkıntı yaşanmaya başladığını, davacı asillerin, davacı şirketler borçlarına müşterek ve müteselsil borç ve kefaletleri sebebiyle tüm malvarlıkları ile davacı şirketlerin borçlarından doğrudan sorumlu kişiler olduğunu, davacı şirketlerin izah olunan nedenlerden dolayı konkordato sürecine girmeleri ile birlikte davacı şirketlerin alacaklılarının kefaletleri nedeniyle müvekkili davacı asillere karşı takibe başlayacaklarının aşikar olduğunu, davacı asillerin farklı ticari faaliyetler içerisine girmeden davacı şirketlerden bağımsız olarak borçlarını vadesinde ödeme durumu olmadığını, ancak konkordato müessesinden faydalanmaları halinde farklı ticari faaliyetlerle ve kaynak bulmalarla ödeme güçlüğünü aşabileceklerini, aksi halde ticari hayatlarının sonlanmakta kalmayıp hayatlarını dahi idame ettirmeyecek iflas konumuna geleceklerini beyan ederek; öncelikle müvekkili şirketlerin faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için İcra ve İflas kanunun 287,288,294 ve 295.maddeleri gereğince İİK’nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere tedbir tarihinden itibaren 6183 sayılı kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile——— alacakları ile ilgili takipler dahil olmak üzere, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkili davacılar aleyhine takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz,e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulması, davacılar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışların durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulması, vesair işlemlerle müvekkili davacı şirketin konkordato talebinin kabulü ile öncelikle İİK’nun 287. Maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde iş bu mühletin 2 ay daha uzatılmasına, geçici mühlet kararının İİK’nın 288.maddesi çerçevesinde ilanına, geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas kanunun 289.maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlert kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına kesin mühlet kararının ilanına, yargılama neticesinde İcra ve İflas kanunu’nun 305.vd. Maddeleri gereğince Konkordatonun Tasdikine ve Tasdik Kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin ———— Esas sayılı dosyasında 21/11/2018 tarihli tefrik kararı ile davacı şahıslar ————– ile ilgili olarak tefrik kararı verilmiş ve ————– Esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Davacı tarafa konkordato gider avansı ve iflas avansını tamamlaması için süre verilmiş, sunmuş olduğu ön proje ve diğer belgeler incelenmiş, dava açılmasına ilişkin ortaklar kurulu kararı ve özel yetki içeren vekaletnamenin sunulduğu anlaşılmış, İİK 286 maddesindeki şartların şeklen mevcut olduğu görülmekle, 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş ve konkordato komiser heyeti atanmıştır.
Komiser heyeti raporunda; konkordato başvurusu öncesi ve geçici mühlet süresi içerisinde ————- şirketinin net satışlarının azaldığı, satış maliyetleri de nazara alındığında şirketin 2018 yılı sonu itibariyle zarar elde ettiği ve 2018 yılındaki zararının 2017 yılına göre önemli ölçüde artış gösterdiği, şirketin mali yapısının ön proje ile defter ve kayıtlar karşısında uyumlu olmadığı, şirketin borca batık durumda olduğu belirtilmiştir. Aynı şekilde diğer davacı Bin Seyahat firmasının da 2018 yılı Aralık ayı itibariyle zarar ettiği, başvuru döneminde bir miktar kar elde ettiği, sunmuş olduğu ön projede hedeflediği net satışlara ulaşamadığı gibi çok uzağında olduğu, konkordato kaynakları yönünden yapılan değerlendirme ile birlikte kesin mühlet verilmesi şartlarını taşımadığı belirtilmiştir.
Komiser heyeti tarafından yapılan mali incelemeler sonrasında; davacılardan ——————11/02/2019 tarihli teknik bilirkişi raporundaki rayiç değerler dikkate alınarak ve ———. Şirketinden olan 2.242.767,63 TL. alacağı şüpheli alacak sayılmak suretiyle, öz varlığının 1.325.679,33 TL. negatif seviyede olduğu, dolayısıyla şirketin borca batık olduğu, konkordato projesinin başarıya ulaşma ümidinin bulunmadığı, sonradan sundukları revize projelerinde proforma gelir tablolarına yer verilmediği, konkordato talep edilen borçların detaylı olarak açıklanmadığı, konkordato kaynağı olarak sermaye ödemesi taahhüdü dışında projede başka bir açıklama yer almadığı, alacaklıları ile herhangi bir mutabakat sağlayamadığı, sistemli bir muhasebe yapısına sahip olmadığı yönünde tespitler yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacılardan ————–.’nin 31/12/2018 tarihli mali tablolar üzerinden ve 11/02/2019 tarihli teknik bilirkişi raporundaki rayiç değerlere göre özvarlığının 17.641.058,12 TL. negatif seviyede olduğu şirketin borca batık durumda olduğu,————– ön projede ve revize projesinde ortaya konulan tedbirlerin mali yönden iyileşmeyi sağlayabilecek nitelikte görülmediği tespit edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; borçlanma yoluyla finansman sağlamaya çalışan şirketlerin yetersiz ön projesi ve mevcut çalışma şekliyle mevcut durumu nazara alınarak konkordato talebinin şartlarını taşımadıkları, bu nedenle davanın reddi gerektiği, şirketler borca batık olduğundan iflaslarına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların kesin mühlet verilmesi taleplerinin REDDİNE,
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün ———-sicil sırasında kayıtlı davacı ———————————– İİK’nun 292.maddesi uyarınca bugün yani ———————————–günü saat: 16:14’ten itibariyle İFLASINA,
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün —————- sicil sırasında kayıtlı davacı ————– İİK’nun 292.maddesi uyarınca bugün yani —– günü saat:16:14’ten itibariyle İFLASINA,
2-Tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına, konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine,
3-İflas kararının İstanbul Anadolu İflas Müdürlüğü’ne derhal bildirilmesine,
4-İflas avansının İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına,
5-Kararın ————-Gazetesinde ilanına,
6-İİK’nun 288/3 fıkrası uyarınca ilgili kurumlara bildirilmelerin yapılmasına,
7-Alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde İflas masasına gönderilmesine,
Dair, davacılar vekili ile bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.