Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1360 E. 2020/95 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1360 Esas
KARAR NO : 2020/95

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5585 E.sayılı dosyasıyla hasarın ödenmemesinden dolayı rücu alacağına ilişkin ilamsız icra takibine geçilmiştir. Borçluların icra takibi açısından borca, faize ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, —————– istikametine seyir halinde olan müvekkili sigorta şirketi tarafından —— adına sigortalanmış ve —– sevk ve idaresindeki ———mevkiine geldiğinde iniş eğimli sağa viraja hızlı girdiği, karşı yönden yüklü olarak çıkış yapan——– sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın —— plakalı aracın hızlı geldiğini fark ederek sağa doğru manevra yaparak yanaştığı sırada——– plakalı kamyona bağlı —–plakalı römorkun kayarak sol taraftan —– plakalı kamyona çarptığı, çarpma etkisiyle kamyonun uçuruma yuvarlandığı,—— plaka numaralı kamyon şoförünün trafik görevlisini beklemeden olay yerinden ayrıldığını, sürücünün olay yeri terk etmesi ağır kusuru nedeni ile sigorta şirketinin ödemek zorunda kaldığı tazminatı rücuen tazmin etmek zorunda olduğunu, icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı ——-cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarında bulunduklarını, müvekkiline ait aracın sigortacısının —– ve davanın ihbarını talep ettiklerini, —- plaka numaralı aracın rampaya ve karlı havaya rağmen hız kesmeden gelmekte olduğunu gören müvekkili şirket araç sürücüsünün davacıya ait aracın hızla geldiğini görerek olası kazayı önlemek için derhal durduğunu, —— plakalı aracın dikiz aynasının müvekkili şirkete bağlı olan römorka sürttüğünü, karlı havanında etkisiyle dengesini kaybeden aracın uçuruma yuvarlandığını, müvekkili şirketin araç işleten olarak sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, şoför yada şirketten kaynaklanan bir kusur durumunun söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin olay yerini terk etmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, olay yerini terk etmeninde rücu sebebi olmadığını, tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla usul ve yasaya aykırı davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı sigorta şirketinin dava dışı hak sahibine ödemiş olduğu tazminatı davalılardan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu ——-.İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin borçlu/davalılara tebliğ edildiği, borçluların süresi içinde itiraz ettikleri ve talebin durduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketinin dava dışı hak sahibine ödemiş olduğu hasar bedelinin sigortalısı olan davalı ——-. ile aracın sürücüsü olan davalı ——–rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle tahsili için icra takibi başlattığı görülmüştür.
Davacı, davalı —— kazanın meydana gelmesinden hemen sonra trafik sigortası poliçesinin genel şartlarına aykırı olarak zorlayıcı bir neden olmadığı halde olay yerine terk etmesi nedeniyle ağır kusurlu olduğunu, bu nedenle rücu şartlarının oluştuğunu iddia etmektedir.
Mahkememizce tarafların bildirimiş oldukları delil ve belgeler toplandıktan sonra trafik kusur bilirkişisi, makine mühendisi bilirkişi ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan 17/10/2019 tarihli rapor ve bu rapora itiraz üzerine aldırılan 20/01/2020 tarihli ek rapor uyarınca; meydana gelen trafik kazasında —- plakalı araç sürücüsü davalı —– %100 oranında kusurlu olduğu, olay nedeniyle kusur atfedilecek başkaca bir kimsenin olmadığı davacı sigorta şirketinin dava dışı zarar gören —— hasar tazminatı ödediği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde zarar gören aracın —-sayılması gerektiği ve sovtaj bedeli düşüldükten sonra aracın gerçek hasar miktarının 16.400,00-TL olduğu, davalı sürücü —- kazanın hemen ardından belge düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranarak olay yerini terk ettiği, ZMMS poliçesi genel şartlarının B.4(f) ve B.4 (a) maddeleri kapsamında davalı sürücü ——– ile davalı araç maliki ——– rücu talebinin uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda özetlenen bilirkişi raporları ve dosyaya sunulan tüm deliller uyarınca; 25/01/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı ———— idaresindeki —— plakalı aracın dava dışı —- idaresindeki —– plakalı araca çarptığı, meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü ——— %100 oranında kusurlu olduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4(f) maddesi gereği; “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu gibi kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde” sigortacının rücu hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu olan olayda davalı sürücü —– kazadan sonra olay yerini terk etmesi nedeniyle kaza tutanağı ve alkol raporu gibi kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesine aykırı hareket ettiği ve sonrasında da alkolsüz olduğuna dair herhangi bir rapor tutturmadığı anlaşılmıştır. Davalı ——- olaydan iki gün sonra ifade vermiş olması nedeniyle, resmi görevlilerce kendisinin yanlış yönlendirildiği ve ifadesinin daha sonra alınabileceği yönündeki savunmaları hayatın olağan akışına uygun bulunmayarak itibar edilmemiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davacı sigorta şirketinin dava dışı hak sahibine ödediği ve kadri matuf olduğu anlaşılan bedelin davalı sigortalısından ve kusurlu olan araç sürücüsünden rücuen talep hakkının yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin ——– üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından, davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 901,33-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 225,34-TL harçtan mahsubu ile bakiye 675,99-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.256,70-TL ile 225,34-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı toplamı 2.517,94-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan 3.400,00TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı —– yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.